15.Bölüm "Boyun eğmek? O da ne?"

3.3K 154 33
                                    

Nabersiniz bebeklerim? Bir önceki bölümün vote sayısı çok iyiydi teşekkürler <3 Ve geçmiş bölümlere hala vote verenler>> Sizi seviyorum :*

Kısa yazıp geçiceğim. Sizi seviyorum canlarım. Gösterdiğim emeğe deyiyorsunuz <3

Ve unutmayın. ALLAH VOTE VE YORUM YAPAN KULLARINI SEVER. YORUM YAPIN ULAM ^^

Kısa not: bu bölümü yayınlamıştım çok berbat olunca üzerinde oynadım tekrar yayınlıyorum. Okuyanlar da okusun -bence-

***

"Ah hadi ama Hera. Unuttun mu? Belki de alışmışsındır. Söyle diyeyim. Altı ay önce. Ara sokak."

Nefesimin kesildiğini hissetim.

"Bilmem, yeterli oldu mu?"

O lanet gün Zayn'in gözlerinin içindeydi. Benim ürkek nefeslerimin arsında dans ediyordu. Her yerdeydi. Ama en önemlisi, Zayn'in ağzındaydı. Kelimelerindeydi. Ve o günün, hedefi yine bendim.

Son kalan iredemle kekeledim. "N-neyden bahsediyors-sun?"

Zayn kocaman bir kahkaha attı. "Hadi ama Hera ikimizde aynı şeyi düşünüyoruz. Detaylara girmemi istemezsin her halde." Yine arkama baktı. "Herkesin bilmesini istemeyiz, değil mi?"

Ve o andan sonrası yok.

Bir an sanki her şey dondu gözlerimde. Sadece kafamdaki anılar işledi. Bir film gibi yaşanmışlıklarımı izlerken dış dünyadan kopmuştum. Sanki olanlar yavaşlatılmış gibiydi. Sesler kesilmişti. Vücudum sıcakken üşüyordum. Ellerimde ve en çokta parmak uçlarında uyuşmalar başladı.

Bir an her şey karardı gözümde. Basık bir alana gidince hissetiğiniz 'nefes alamama' duyumunun en küçük detayına kadar yaşıyordum. Tek fark ne basık bir yerdeydik ne de dışarda oksijen yetersizliği vardı. Bu tepkilerin hepsi bir etki olmadan içimde gerçekleşiyordu. Yıllar önceki etkim bana yine ve yine dönüş yapıyor, her defasında nefesimi kesmeyi başarıyordu. Acım dün gibi taze, yıllardır çekiyormuş gibi dayanılmazdı.

Ama değişmeyen ve şu an anladığım gibi değişmeyecek olan gerçek şuydu ki, hep benimle beraberdi.

Bir an sanki ruhum içime döndü. Sesler bütün gürültüsüyle kulağıma dolarken gözlerim sonunda bir odak arayışına girdi. Aslında çok aramalarına gerek yoktu. Çünkü karşımda Zayn'in yakalarına yapışmış bir Lucas vardı. Lucas. Zayn. Lucas ve Zayn?!

"-diyemezsin. Anladın mı beni?! Sen kendini ne bok sanıyorsun?!"

Lucasın bağırma sesleri beni kendime getirmişken vücudum bana direnerek hiçbir hareket yapmıyordu. Sadece durup izliyordum. Ki yapsamda elimden bir şey gelmezdi.

Lucas en az Zayn kadar yapılıydı. Zayn'den en fazla bir iki santim kısa ve kaslıydı. Ve sinirliyken durdurulmaz olduğunu biliyorum. Belki bendim tek onu durdurabilecek. Daha önce iki kavgasını ayırmayı başarmıştım ve tekrar yapabilirdim. Tek fark o zamanlar vücuduma söz geçirebiliyordum. Yapmam gerekenler listesi çoktan kafamda maddelenmişken bedenim sanki dördüncü bir sahışın gelmesini bekliyordu.

Zayn ise sadece duruyordu. Yakalarında bir Lucas varken o sadece duruyor ve gözlerimin içine bakıyordu. Bir saniye bile gözlerini benden ayırmadan Lucas'ın iteklemelerine mağruş kalıyordu.

Lucas onun üzerine giderek bir adım gerilemesine neden oldu. Zayn sanki aklı yeni yerine geliyormuş gibi bir silkelendi. Gözlerini nihayet benden ayırarak Lucas'a odakladı. Bulundakları pozisyondan rahatsız olmuş olmalı ki bir anda Lucas'ı ittirdi. Lucas ise tepkisizliğine odaklanmış olmalı ki vücuduna uygulanan artı güç ile iki adım arkaya tökezkedi.

Fight For Nullity (Zayn Malik|Fan Fiction)Where stories live. Discover now