*geçmiş*

3.4K 142 28
                                    

Yarın son sınavını olacak olan ben yine oturup yb yazdı. Çünkü siz yine mükemmel yorumlar yaptınız. Sizi seviyorum. Cidden bir yoruma bile ne kadar sevindiğimi görseniz yazıktır der yorum yaparsınız. Her neyse. Bu bölümü Perşembe bitirdim ve yayınladığıma göre şu an cuma akşamındayız. Ay yine zamanda yolculuk yapmak gibi oldu :D

Evet sevgili arkadaşlarım. Hikayemiz 10K oldu olacak durumda. Bu da kafandaki sınır çıtasını birazcık yükseltiyor haberiniz olsun :D

Vote ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ◕‿◕

Love xx

***

*geçmiş*

"Hoşçakalın!"

Arabanın içinden hoşçakal nidaları yükselirken kapıyı kapadım.

Lise. Hiçbir zaman dizilerdeki kadar berbat ve güzel olmayan yer. Tatlı tuzlu tadına sahip olan bina. Eğitim yeri olmasına rağmen eğitim dışındaki çoğu şeyin yapıldığı lise, benim için güzel bir yaş aralığıydı. Arkadaş grubum mükemmeldi ve yaptığım işlerden herkes memnundu.

Hey? Fazla mı duygusalım?

Üzgünüm. Klasik laf olan son kadehi içmeyecektim benim için de geçerli.

O son kadehi içmeyecektim.

Omuz silktim kendi kendime ve tam arkamda duran apartmanıma baktım. Soho sokakları sessizdi yine.

Biliyorum, biliyorum. Genç ve yalnız yaşayan bir kız için Soho konaklamak amacıyla hiç hoş bir yer değildi. Eskiden genel evlerle dolu olan bu civar o kadar da kötü sayılmaz. Bir topluluk gelenek olarak burda aynı şeyi sürdürse de başıma her hangi bir olay gelmemişti. Her yerde olabilecek küçük tacizler dışında Soha benden bile güvenliydi. En azından gündüzleri.

Aslında size yalan söylemeyeceğim. Burada oturmamın nedeni ünlü barlar ve benzeri şeyler değil. Sadece inat. Evet, evet inat. Benim inadım.

Her zaman burnunun dikine giden ben yine farkını ortaya koydu. Emlakçının yaptığı hareketlere inat satın almıştım bu daireyi. Durun söyle anlatayım.

Şimdi ben mutlu mesut ev bakıyordum. Emlakçı önüme bütün evlerin ilanlarını yaymıştı ve bende kahvemden küçük yudumlar alarak gözlerimi gezdiriyordum. Sonra bir takım ilanların masada olmadığını fark ettim. Mantar panodaki asılı olan ilanları elimle göstererek neden bunları vermediğini sordum adama. Adam ise bana bir bakış attı ve aynen 'Orası Soho, size pek uygun değil.' dedi. Sanki ben kendimi koruyamayacak aciz bir varlığım. Cinsiyetime göre eleştirilmek benim için kabul edilir değil.

Yani tamam erkekler bizden fiziken güçlü ama onların benden güçlü olması benim güçsüz olduğum anlamına gelmez.

Ve iste. Feminist damarım tutmuştu ve bende sırf inat için burdan ev almıştım. Ki hiçbir de sorun olmamıştı. Hah! Duy bunları emlakçı!

Gülümseyerek arkamı döndüm ve apartmanıma girmek için kapıyı açtım. Apartmana girdiğim anda burnuma ağır bir tiner kokusu geldi. Ah apartman uzun zamandır boyanacak lafı geçiyordu ve galiba bu güne denk geldi.

Yüzümü buruşturdum apartman kapısını sonuna kadar açarak yanda duran saksıyı şıkıstırdım arasına. İçerideki rahatsız edici kokunun birazının dışarı çıkararak azalmasını umdum. Hafif bir baş ağrısıyla yandaki posta kutularına ilerledim. Beklediğim dergi bugün gelecekti.

Fight For Nullity (Zayn Malik|Fan Fiction)Where stories live. Discover now