11.Bölüm "Hangi bar dedin?"

4.2K 150 15
                                    

Arkadaşlar. Bu bölümü okurken ben çok uzaklarda olacağım (ağlayan bir keman sesi) Çünkü.. sınav haftasındayım. İki hafta sürecek bir sınav haftam var ve bölüm yazmam bir filin kuşla çiflelerek uçan garip yaratıklar oluşturması kadar imkansız. (yazar bu satırları yazarken kendinden utandı.)

Her neyse. Ben bu bölümü ayın 20'sinde bitirdim ve 20'sinden yazıyorum bu satırları (huhuuh zaman da yolculuk yapıyormuş gibi hissetim) ve sınav haftası biter bitmez size arka arkaya iki bölüm yazacam. Söz (ne sözü bende bilmiyorum söz işte.)

Vote ve yorum çok olursa sınavlarımı boşverip yb yazabilirim :) *piç gülüş*

Yankılanan iki el silah sesi beraberinde içerisi çığlık ile dolarken müziği kapattılar. Zayn belime doladığı kolları sesle şıkılaştırıp resmen bedenim önünde etten bir kalkan yaparken tepkisiz kaldım.

Arka arkaya sıkılmış iki el silah herkesin dikkatini dağıtmışken kapıya uzak olmanın avantajını kunlanarak kafamı hafifçe Zayn'in omzunun arkasından çıkardım. Tam atışın yapıldığı yere bakacaktım ki Zayn elleriyle kafamı geri yerine koyup kendi arkaya döndü.

Kısık sesli bir küfürden sonra hızla bana döndü ve kısa bir bakış attı.

Hemen ellerini üzerimden çekip beni yere inmeye teşvik ederken ona uydum ve karşı çıkmadım. Bir elini bileğime sardıktan sonra beni çekiştirmeye başlamıştı ki acıyla inledim.

Bileklerim her ne kadar üzerinden zaman geçse de acıyordu. Morarmış ve ip kesikleriyle dolmuşken gerçekten iyileşmesi uzun sürüyordu. Soyulmuş derim normal haline dönmüştü ama hâlâ morlukların arkasında bıraktığı yakıcı his vardı.

Zayn benim yakarışımı sesten duymaz diye düşünürken beni yanılttı ve bana döndü. Ben bileklerime bakarak çekiştirirken en sonunda anlayarak bana özür dileyen bir bakış attı ve parmaklarını daha yukarıda kalan bir yere doladı. Acı hissinin geçmesiyle rahatlasam da aynı hızla sürüklenmeye devam ediyordum.

Zayn beni koşusturan kalabalığın içinden çıkarmaya çalışırken bir sürü insana çarpmıştım. Hızla yürümesine devam ederken ben dengemi koruyabilmek için olağan dışı bir şavas vermekteydim.

Bir koridor gördüğüm anda buraya ulaşmak istediğini az çok anlamıştım.

En sonunda merakıma yenik düşüp kafamı silah sesinin de dahil olduğu yere çevirdim. İki el silah sesinden sonra başka bir ateş edilme olmamamıştı ama yine de temkinli olmak gerekiyordu. Tabi merakım bunu pek önemsemedi.

Gözlerimin sadece bir şey görmesine izin verilmişti. Zayn beni karanlık koridora sokmadan önce bir sahneye tanıklık edebilmiştim.

Elleriyle her yere emirler savuran aceleci polisler bir film kesiti gibi duruyordu. Yüzüne mavi-kırmızı arasında durmadan değişen bir ışık vururken bir tanesinin ağzında bir düdük vardı. Ellerini havada insanlara işaret vererek yerlerinde durmalarını söylerken arka tarafta koşuşturan çift kimsenin dikkatini çekmiyordu.

Karanlık koridora girer girmez eş zamanlı olarak görüntümde kesildi ve dikkatimi daha yararlı şeylere vermemi sağladı. Ciddiyim, topuklularla koşmak hayal edemeyeceğiniz türden bir zorluktaydı.

Kısa bir aralıktan geçen vücudum hızla soğuk havaya maruz bırakıldı.

Zayn arka kapıyı açarak bizi bir arabaya doğru çekiştirdi. Tam polislerin arka kapıyı tutmayı akıl edemeyecek kadar salak oldup olmadığını düşünmeye başlamıştık ki arkamızdan gelen erkek sesi düşüncemin sonucuna yardımcı oldu.

Fight For Nullity (Zayn Malik|Fan Fiction)Where stories live. Discover now