38. bölüm

708 88 27
                                    

"bir yansıma aynadan çıkarsa ölür, yansıma da senindi değil mi Elizabeth?" victor'a öfkeyle baktım.



...



"ne ima ediyorsun yine sen?" beni kışkırtarak ne yapmaya çalışıyordu?



"Elizabeth sakin ol ve victor'dan uzaklaş" babamın uyarısı üzerine ona baktım.



"beni kışkırtıyor! Amanda' nın yerini bana söyleyen de o!" nasıl sakin kalabilirdim ki



"sakin kal, ona istediğini verme, sen güçlüsün" annem gülümseyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu.



"saçların güzel olmuş" babam konuyu değiştirdiğinde ister isteme gülümsedim.



"biliyorum" dedim ve saçlarımı geriye attım.



Annem gülerek beni kapıya yönlendirdi. Bende burdan çıkmak istiyordum. Darklie ölmüş müydü? Benim yüzümden...



"anne?" ona ilk defa anne dediğim için afallamıştı.



"amanda öldü lanet de gitti mi?" annemin gülümsemesi büyüdü.



"evet, ama şunu belirtmeliyim ki tam bir baş belasısın" gülerek odama girdim. Daniel odamda oturmuş yatağıma bıraktığım telefonumla uğraşıyordu.



"Daniel ne yapıyorsun?" telefonu hemen yanına koydu, hiç görmedik artık telefonumu karıştırdığını.



"senin gelmeni bekliyordum, durduğun yerde durmuyorsun ki!" sesin az da olsa kızgınlık vardı.



"pekala kan getirdin mi?" konuyu değiştirdiğimi frak edince göz devirdi.



Elinde tuttuğu kan paketini uzattı, ne zamandır kurt kanı depo ediliyordu? Orlin olmak zor iş. Sakın orlin olmayın.



Kanı alıp içmeye başladığım da gözlerimin renginin değiştiğini hissediyordum.



"Elizabeth ben kimliğimi saklarken daha yakın değil miydik?" Daniel'in söylediği şeyle öksürmeye başladım.



"b-bilmem, bence bir fark yok" kaşlarını çattığında yutkundum.



"emin misin?" dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.



Cidden şuan sevgili olmamıza rağmen öncekinden daha soğuktuk birbirimize. Yeni tanışmış gibi.



"başımıza o kadar çok şey geldi ki, bence birbirimize vakit ayıramıyoruz"



"zaman yaratabilirdik" Daniel neden her zaman bu kadar haklıydı?



Kapının kırılırcasına açılmasıyla bakışlarımız oraya döndü. diana gülümseyerek elinde tutuğu elbiseleri gösterdi.



"parti veriyoruz, hadi hazırlanalım. Daniel çık sende. Hem sen ne arıyorsun burada. Bak hala bakıyor çıksana dışarı!" diana tek nefeste konuştuğun da kaşlarımı çattım.



"diana, nefes al ve tek tek anlat. Ne partisi?" elindeki elbiseleri yatağımın üstüne koydu.



"of yarın yıl sonu balosu var ya, ondan önce parti verelim dedik. Zaten sıkılmıyor muyduk kızım? Al sana eğlence. Daniel sen hala burda mısın?" Daniel teslim olur gibi ellerini kaldırıp odadan çıktı.



"şimdi giyinelim sonra makyaj saç falan of çok iş var. Hadi hadi. Elizabeth niye hala oturuyorsun. Bak hala oturuyor kalk Elizabeth kalk!" yatağımın üstünden aldığım yastığı yüzüne bastırdım.

SAHTE MELEZWhere stories live. Discover now