Bölüm 14

6K 259 1
                                    

Sessizlik hakim oldu yol boyunca arabanın içinde. Davette alkol alabilme ihtimaliyle , adamlarından biriyle çıkmışlardı yola.
Bu Mina için daha da sıkıntılı bir durumdu. Ona bu kadar yakın olmak istemiyor , biraz evvel olanlar için de hain bedenine methiyeler düzüyordu.

Yaklaşık yarım saatlik bir yolun sonunda durdular. Araçtan indikleri an Demir ellerini tuttu ve onu görkemli evin giriş kapısına yönlendirdi.

Derin bir nefes alarak uzun geçeceğe benzeyen geceye hazırladı genç kız kendini. Salona girer girmez bir çok baş onlara döndü. Kimi yüzlerde beğeni kimilerininkinde ise haset bir kıskançlık sezer gibi oldu. Biraz daha ilerleyip orta yaş bir çift ile selamlaştılar.

Ev sahipleri Akif Bey ve Filiz Hanım oldukça uyumlu ve sıcak kanlı insanlara benziyorlardı.

"Tatlım düğününde bulunamadığımız için üzgünüz, eşimin işleri yüzünden yurtdışında olmamız gerekti. Ama en uygun zamanda sizi evinizde ziyaret etmek istiyoruz"Filiz Hanımın misafirperver sıcak yaklaşımına Mina da aynı şekilde karşılık verdi.

"Eşim tebriklerinizi iletmişti. Teşekkür ederiz ve sizi ağırlamaktan memnuniyet duyarız"

Demir beğeni ile karısını izliyordu. Dudaklarından ilk defa eş olduklarına dair bir kelime duymuştu ve bu müthiş bir haz almasını sağladı.

Dudaklarında hala tadı vardı. Ona dokunma dürtüsüne yenik düşerek elini beline attı ve parmak uçlarında bir karıncalanma hissetti. Nasıl oluyor da bu kadın tarafından böyle etkilendiğini anlayamıyordu. Birden merak etti acaba o da kendisinden bu şekilde etkileniyor muydu? Zaman içerisinde tüm duygularının karşılık bulacağına emindi.

Ne kadar da güzel gülüyordu. Kendini kaptırmış bir şekilde onu izliyordu. Sanırım dışardan gören herkes yeni evlendiklerini , karşılarında karısına henüz doyamamış bir koca olduğunu anlayabilirdi. Gerçi onlar henüz doyuma ulaşmak için bir girişimde bulunmamışlardı ama...

Akif Beyin omzuna vurması ile biraz olsun kurtuldu Mina'nın etkisinden. "Tam sana göre bir eş bulmuşsun Demir. Umarım senin hakkından gelir"

Demir gözlerini karısından ayırmayarak "Fazlasıyla hakkımdan geliyor"

Mina ise duydukları ile başını yere indirmişti. Bu adam neden insanların yanında onu utandırıyordu ki şimdi.

Geçen bir saatin ardından Mina sayısız insanla tanışmıştı. Bir bölümüyle ise yabancı lisanda iletişim kurmak zorunda kaldı. Anlaşılan buradaki bazı adamlar Demir için önemliydi ve o da Demir'e ayak uydurarak gerekli ilgiyi gösterdi kendilerine.

Biraz hava almaya ihtiyaç duyarak bahçeye attı kendini. Oldukça zevkli ve bakımlı Bahçenin ortasında bulunan havuza yöneldi. Şezlongların birinde biraz dinlenmekti niyeti. Fazlasıyla yorulmuştu.

Oturduktan sonra daha da hissetti yorulduğunu. Ayakkabılarını çıkarıp biraz daha rahatlattı kendini. On dakikalık yokluğumu kimse farketmez diye düşündü.

Tabiki yanılmıştı. Sözde kocası biraz ileride kendisine doğru ilerliyordu.

O da karşısındaki şezlonga oturup bir sigara yaktı. İlk defa sigara içerken görüyordu onu. Hareketleri ise son derece erkeksi duruyordu. Ne saçmalıyorum diye kendine kızdı yine. "Senden kurtuluş yok sanırım"

"Sanırım"

"Kullandığını bilmiyordum"

Demir'in bu kez dudaklarında alaycı ve buruk bir gülümseme vardı. "Hakkımda bilmediğin yüzlerce şeyden sadece biri" sonra yandaki küçük masanın üstündeki küllüğe söndürdü sigarasını. "Boşver...zaten arada kullanıyorum"

ESARETDonde viven las historias. Descúbrelo ahora