Bölüm 39

4.5K 211 26
                                    



Elindeki fincana daha da sıkı sarılarak , karşısında birbirlerini öfkeyle süzen Demir ve Melis'den çekti bakışlarını.

"Bu adam burda mı kalıyor şimdi ?"

"Ben burda yokmuşum gibi konuşmayı kes.Evet burda kalıyorum da misafirlik için doğru bir saat mi?"

Gözlerini kısıp , çıkardığı pençelerini adamı hayal ederek iki yanlarından koltuğa geçirdi. " Bu salondaki misafir ben değilim bence."

Demir başını memnuniyetsizce sallayarak ayaklanarak camın önündeki Mina'ya ilerledi.

"Konuşmamız yarım kaldı."kadının camdaki aksine dikti gözlerini.

"Şu an sırası mı sence?" o da camdaki bakışlardan gözlerini çekerek mutfağa yöneldi.

Onaylamaz bakışlara umursamadan Demir de kadının ardından ilerledi.

"Şu kız.Cidden sinir bozucu.Bir de şu yanındaki kıl kuyruk!"

Mina elindeki fincanı tekrar doldurarak dönüp tezgaha dayandı.Cenk'in gerçekten de Melis'e değer verdiği gözlerinden okunuyordu.Anlaşılan Demir adamdan hoşlanmamıştı.İstemsizce düşünceleri  daha bu öğlen keyifli bir yemek yediği Cenk hocaya gitti.Demir'in o Cenk'ten de hoşlanmayacağına neredeyse emindi.Bundan neden rahatsızlık duyuyordu ki?İstediğini düşünmekte özgürdü sonuçta.Kendi hayatındaki  insanlar için ondan onay alacak değildi.

"Melis hakkında böyle konuştuğunu Erim duymasın bence.Ayrıca yanındaki adamın her tarafından karizma akıyor bence..Son derece zarif ve kıl kuyruk yakıştırmasından çok uzak bence."büyükçe bir yudum aldı kahvesinden. Demir'in aksine davetsiz misafirlerine minnettardı.Çünkü konuşmayı dağıtmakla kalmamış Mina için de düşünüp , sindirme fırsatı oluşmuştu.

Kadın ortamın ani değişiminden oldukça memnun huzurla kahvesini yudumlarken , hemen dibinde biten adam çok farklı duygular içindeydi.

Kadının başka bir adam hakkındaki olumlu düşünceleri bunca yıl sonra bile hala damarlarındaki kanı coşturuyordu.

"Anlaşılan benim yokluğumda zevklerin bir hayli değişmiş"

"Senin yokluğunda değişen tek şey emin ol zevklerim değil.İzninle"yanından geçerek salona ilerledi tekrar.

İçerde ise daha az hararetli başka bir çekişme yaşanıyordu.Anladığı kadarıyla Melis genç adamı otele yalnız gönderme konusunda ikna etmişti.

Ayaklanan adam kırgın ifadesini gizlemeye çalışarak Mina'ya ilerledi.

"İyi akşamlar Mina.Sonunda tanışabildiğimize sevindim."

Adamın avuçlarına bıraktı elini. " İyi akşamlar.Benim için de öyle Cenk Bey...."adamın sahte somurtkanlığı ile düzeltti kendini. "Cenk..."memnuniyetle gülümseyen adam Mina'nın hemen arkasındaki adamın delici bakışlarını görmezden gelmeye çalışarak elini bu kez ona uzattı. "Size de iyi akşamlar."

"İyi akşamlar" haddinden de sert sıktığından emin olduğu elin sahibine dikti sert bakışlarını.

"Ben seni geçireyim canım."Melis de çıkışa yönelen adamı takip etti.

"Şeyy sen de gitsen iyi olacak?"

"O neden?" kadının sesi ile bir an duraksa da istifini hiç bozmadan karşısındaki koltuğa kuruldu.

"Çünkü Melis burda kalacak."

"Unut bunu." Elinin tersini koltukta gezdirdi. " Burda yatarım.Sana daha önce de söyledim ondan ayrı uyumayacağım artık"Mina onaylamayarak gözlerini devirdi.

ESARETOnde histórias criam vida. Descubra agora