Bölüm 19

5.6K 215 1
                                    




           

Yatağında keyiflice gerinirken boğazında hissettiği hafif ağrıya rağmen odada tıkılıp kalmak niyetinde değildi bu gün.Kızları arayarak öğle yemeği için programı daha yataktan çıkmadan yaptı.

Uzunca bir duş alarak özenli bir şekilde hazırlanmaya koyuldu.Kurumakta inatlaşan uzun saçlarını maşalamaya da hiç üşenmedi.Pastel bej tonlarındaki mini elbisesi ve aynı renk uyumlu ayakkabılarını hafifçe bir makyajla tamamlayarak oldukça hoş göründüğüne kanaat getirerek odadan çıktı.

"Günaydın" uzanıp masanın üzerindeki kaseden büyükçe bir elmayı yemeye başladı.

"Kahvaltı masası bahçede hazır Mina Hanım.Demir Bey uyandırmamızı söylemişti"

"Teşekkürler Arzucum.Çıkıyorum ben kolay gelsin size"

Kadınların iyi gün dilekleri ve iltifatlarıyla ayrıldı evden.Daha doğrusu ayrılmaya çalıştı.Tam kapıdan çıkmıştı ki Ali bir kapı misali dikilmişti önünde.

"Günaydın Hanımefendi" adam hala bir çekilmemişti.

"Eğer izin verirsen gün ayacak Ali" öfkeyle soludu.Demir her şekilde varlığını hissettiriyordu.

"Hanımefendi Demir Beyin haberi var mı çıkacağınızdan?"

Mina elleri belinde , ayakları sinirle ritim tutuyordu.Cevapsız kalmayı sürdürünce adamın Demir'i aramasını sabırsızlıkla bekledi.Yanından uzaklaşarak kısa bir telefon görüşmesinden sonra geldi ve genç kıza eşlik edeceklerini söyleyerek yola çıktılar.

Melis ve Aslı'nın olduğu masayı bulup o tarafa yöneldi. Uzunca sarılmalar sonunda hararetli bir şekilde sohbet etmeye başladılar.Birbirlerini oldukça özlemiş olan kızlar Mina'nın anlattıklarıyla şok üzerine şok yaşıyorlardı.

"Ne yani seviştiniz mi?" diye şakıdı Melis tam da ona yakışır bir tepkiyle.Aslı ise kuşkucu bir ifadeyle Mina'yı izliyordu.

"Yani kısmen" diye sıkıntıyla arkasına yaslandı.

"Bunların seni bir çıkmaza sürüklediğinin farkındasın değil mi?Hem şunun şurasında kaç gün kaldı ki."

"Hey bırak artık artık bu kadar mantıklı düşünmeyi."Aslı'yla ne kadar zıt olduklarını bir kez daha ortaya koymuştu Melis."Carpe diem şekerim"  

"Kızı yüreklendirmesene Melis.Ne olursa olsun o adam onu zorla tutuyor unutmayın bence bunu"

"Aslında tam olarak öyle değil"

İki kız da aynı şaşkınlıkla bakakaldılar.Mina da daha ayrıntılı bir açıklama yapma gereği duydu.

"Yani aslında hem özgürüm hem de değil.Yani gidebilecek durumdayım ama bir şekilde görünmez bir bağ ile o evdeyim.O göründüğünden daha derin ve onu tanımakla tanımamak arasında sıkışmış durumdayım."itiraf ettiklerinin yüküyle kahvesinden bir yudum aldı.

"Bazen bana yaptıkları büyük bir hakaret gibi geliyor bazen de onun yanında kendimi olabildiğince özel hissediyorum.Bilmiyorum kızlar gerçekten çok karışığım.Başka şartlar altında o ilgi duyabileceğim bir adam ama bu şekilde bir şeyler beni tutuyor"

"Tatlım tuttuğuna emin misin?"büyükçe bir kahkaha atan Melis'e Aslı öfke dolu gözlerle bakıyordu.En az Melis kadar o da arkadaşının mutlu olmasını istiyordu fakat kızların aksine onun gözünde Demir romantik bir adam olmaktan çok bir zorbaya daha yakındı.

"Uff tamam beni bırakalım artık.Siz neler yapıyorsunuz?"

"Ay şekerim bizde ne olacak ben müzmin bekar , Aslı'ysa hala Emre'yi süründürmekle meşgul" yine kendine yakışır bir kahkaha atıp ortamı iyice yumuşatmıştı.Kızlar gülüşmeler eşliğindeki sohbetlerine kendilerini kaptırmışken masaya yaklaşan adamı görmeyi hiç beklemiyorlardı.

ESARETМесто, где живут истории. Откройте их для себя