Bölüm 28

4.6K 209 1
                                    







Duydu...Sustu...

Anlamaya çalıştı...Sustu...

Anladı...Yine sustu.

Sessizlik diyetini bozmak niyetinde değildi.Madem ki adam kararını vermiş , en sonunda zorlayıcı da olsa doğruyu görmüştü.

Tek bir kelime bile bahşetmedi ona.

Ağır adımlarla tırmandı merdivenleri.Hemen arkasındaki kendine yardımcı olma niyetindeki kadını da kibarca durdurarak odaya girdi tek başına.

Ağır ağır etrafta kendine ait ne varsa toparlamaya başladı.Sanki burada yaşamamış gibi ona bir iz bırakmamaya niyetli , hiç olmayan şanslarını yitirmiş iki yabancı olduklarını düşünerek.





Valizinin fermuarını kapatırken çalan kapıya çevirdi bakışlarını.

"Güzelim biraz konuşabilir miyiz?"çekingen bir adım attı kadın odaya.

"Tabi Zeynep Hanım.Ama lütfen ısrarcı olmayın" bakışlarını kaçırdı kadından " Sizi kırmak istemem."

"Anlıyorum canım.Ama lütfen Demir'in fevri kararlarına aynı şekilde karşılık verme"kızı tutarak yatağın üzerine yanyana oturmalarını sağladı.

Artık yüzyüze değil karşılarındaki aynadan gördükleri yüzleriyle konuşuyorlardı.

"Bilmediğiniz şeyler var."

Buruk bir şekilde gülümsedi kadın."Emin ol tatlım , anneler bilmeseler de anlarlar."

"Bizim bu tutarsız hallerimizden bir şeyler anlamanız mümkün mü?"

Artık kadın karşısındaki genç kadına çevirmişti bedenini , bakışlarını.Gözlerindeki samimiyeti yansıtmak istercesine.

"Siz imkansızlığın içindeki umutsunuz ve bana göre de sen oğlumun şansı!"

Usulca biraz önce kapattığı valizi açtı tekrar kız.Bakışlarını kaçırarak da dosyayı kadının ellerine bıraktı.

"Ben size dürüst olamadığımız için ikimiz adına da özür dilerim.Ama... Ama biz buyuz.Bu kadarız.Geleceğimize dair sizi ümitlendirdiğimiz için üzgünüm"

Kadın elindeki kağıt parçalarını gülümseyerek komodinin üzerine bıraktı.

"Yani biz zaten en başta bu günü konuşarak çıktık bu yola.Sebeplerini sormayın lütfen.Çünkü benim için de kabul edilmesi zor , karışık bir takım olaylar örgüsü..."

"Bu neyi değiştirir?Yani birkaç kağıt parçası ya da birbirinize hiç şans tanımadan verilen sözler.Ayrıca gelecekte neler yaşanacağını hiçbirimiz bilemeyiz"samimiyetle tuttu kızın ellerini.

"Bu çok şeyi değiştirir.Belki de bu odadan çıkarken bana olan saygı hatta sevginizi kaybedebilirsiniz.Ama oğlunuzla isteyerek bir evlilik yapmadığımı ve onun benim için yüklü bir bedel ödediğini bilmelisiniz"utançla kaçırdı gözlerini.

"Ne şekilde olursa olsun oğlum bir bedel ödediyse bunun değeceğine inandığı içindir."kızın kaçırdığı yüzünü kendine çevirdi ve dolan gözlerini görünce de bir anne kederi hissetti.

"O zor bir adam.Özellikle yaşadığı bir takım olaylar" kadının gözlerinde peydah olan hüznü gördü kız "Sen onun alıştığı , söz geçirebildiklerinin ve hatta otoritesinin dışındasın.Ama kalbinin içinde..."

"Ama nasıl?"

"Unuttun mu onu ben doğurdum"sevgiyle sarıldı.Saçlarını usulca okşayarak sürdürdü konuşmasını."Lütfen kızım.Anladığım kadarıyla yolun engebeli tarafından başlamışsınız yürümeye.Ben bir anneyim kandıramam sizi.Hayatınız boyunca dikenler de olacak yolunuzda hatta belki de düşeceksiniz.Ama ellerinizi birbirinize uzatarak kalkarsanız , kenarda size sunulan manzaranın tadına varabilirsiniz."

ESARETWhere stories live. Discover now