Bölüm 32

4.4K 185 9
                                    


   

   Herşeyin bir bir ortaya dökülmesi beklenilenin de ötesinde bir hızla gerçekleşiyordu.Konuşmalarının üzerinden geçen üç günün sonunda hatırı sayılır kanıtlara ulaşmışlardı.

   Elindeki dosyayı tiksinti ile masanın diğer ucuna fırlattı.Hayatta en güvendiği en bağlı olduğu insanı birkaç dönüm arazi yüzünden hiç uğruna kaybetmişlerdi.Babaları hiçbir zaman kirli oynayan bir adam olmamıştı.Bu sebepten de adaletsiz çarkın altında kalmıştı.Fakat geride gurur kaynağı olan güçlü bağlarla bağlı temiz bir aile bırakarak.

   "Ne zaman harekete geçiyoruz.Her şey elimizde artık"Emir'in sabırsız söylenmesi ile düşüncelerinden sıyrıldı Demir.

   "En kısa zamanda aslanım.En kısa zamanda."


   Onlar yapacaklarının planını sıkıntılı bir şekilde tartışırken evin bir başka bölümünde en az onlar kadar sıkıntılı biri vardı.

    Mina ayağıyla soğuk fayansta ritim tutarken dudaklarını kemirerek karşısındaki minik test çubuğundan ayıramıyordu gözlerini.Bir iki üç...Sahi kaç dakika geçmişti.

   Güçlükle ve büyük gizlilikle Melis'ten istemişti testi.Ve o da banyo kapısının ardında tırnaklarını kemirerek genç kızdan ses çıkmasını bekliyordu.

   Dudaklarından güçlükle ayırdığı parmaklarıyla kapıya tıklattı bir kez daha.

   "Hadi ama tatlım meraktan öldürmek mi niyetin."cevap alamayınca tekrar kapıyı çalacaktı ki eli havada asılı kaldı.

   Mina kapıyı açmış kireç beyazı suratıyla ifadesiz bir şekilde giderdi kızın merakını.

    "Hamileyim..." ne kadar da zor gelmişti bu tek cümlenin dudaklarından dökülmesi.

    Melis sevinç ile kıza atılmıştı ki yanağından süzülen yaş ile olduğu yerde kalakaldı.

    "Sorun ne canım?"yatağa oturan kızın yanına ilerledi.

   "Sorunlar demek istedin herhalde."elbette o da biliyordu arkadaşının maruz kaldığı sıkıntıları.Ama geçen bir kaç günde epey yol katettiklerini hatta onun gitmekten vazgeçtiğini bile düşünür olmuştu.

   "Tatlım ben sandım ki sen..."

   "Yapamam Melis.Herşey o kadar karışık ki ben yapamam."

   Anlayışlı bakışlarla arkadaşının ellerini tuttu.Sonuçta hiçkimse onu suçlayamazdı.Aksini istese de elinden birşey gelmezdi.

   "Anlıyorum canım.Ben her zaman yanındayım unutma."

   "Teşekkürler"

   "Ne zaman?" devamına varmamıştı dili.Her ne kadar aile ve çocuk kavramları ona uzak gelse de minik bir canın hayatını sonlandırmayı rahatça dile getirecek değillerdi.

   "En kısa zamanda.O fark etmeden."

   "Bu yaptığımız büyük haksızlık biliyorsun değil mi?En az senin kadar söz hakkına sahip."

    "Melis lütfen.Zaten yeterince zor olacak."

    "Tamam tatlım.Ben yalnızca pişmanlık duymanı istemiyorum."

      Sonrası iki yakın arkadaşın arasında derin bir sessizlikti.


   Her ne kadar ısrar etmiş olsalar da Melis yemeğe kalmamış , Emir'in şüphe dolu sorgulayan bakışları ile evden ayrılmıştı.

ESARETWhere stories live. Discover now