🌙 10 | Aldatılan Okyanus

1.8K 368 380
                                    


Kitaba başlamadan önce bir şey söylemek istiyorum. Arkadaşlar, kitabın acıklı bir kitap olacağını bilmenizi istiyorum. Önceden sizi uyarıyorum, tekrardan. Ve, kitabın karışık olmasını ben istiyorum. Kolay anlaşılan bir kitap olsun istemiyorum. Sizden tek ricam, dikkatli okuyun. Her yerinde mesaj var, bu kitapta. Bilginiz olsun.

Kafanızın karıştığı yerler hakkında sorularınızı içinize atmayın, yorumda mutlaka sorun. İyi okumalar  dilerim. 




10. B Ö L Ü M : '' Aldatılan Okyanus. ''

'' Hayatımdaki en güzel yıllarım, onu sevmekle başladı. ''

Gözlerimi araladığımda tekrardan Deran'ın odasında buldum, kendimi. En son ateşin esiri olmuştum ama buraya nasıl geldiğimi anlayamamıştım. Gençay Amca'nın yanındaydım. Başım dönmüştü.

Olduğum yerde ışık çok fazlaydı. Gözüme giren ışık, gözlerimi keskin bir acıyla kesiyordu. Deran'ın odasına baktığımda Deran'ın resimleriyle karşılaştım. Deran'ın yanında hep bir kadın vardı. Ablası mıydı, acaba? Deran'ı tam tanıyamıyordum ama bu oda ciddi anlamda Deran kokuyordu. Yataktan kalkıp başım döndüğü için bir masaya tutundum. Bu başımın ağrısı beni çok sarsıyordu. Birden masaya baktığımda mavi bir gül görmüştüm. Bu... Bu, Deran'ın bana hediye ettiğinden güldü.

Odanın kapısı açıldığında nefesimi kesen okyanus gözlerle karşılaştım. Onu incelediğimde yorgun, sarsılmış olarak görmüştüm. Gözlerimiz öpüşünce dudakları kıvrıldı, tebessüm etti. Kalbim deli gibi çarpmaya başladı.

'' Mahperi, keşke kalkmasaydın. Vücudun sarsıldı. '' derken Deran'ı inceliyordum. Nedense onu özlemiştim. Ona doğru koşarak sarılmak istiyordum, yaralı kollarımla. Başım dönmeye devam ettiği için yatağa oturdum. Gözlerim uykudan dolayı açılmıyordu.

'' Deran, beni nasıl buldun? '' dedim. Bedenim ağır uykuya teslim olmaya başlıyordu. Deran, bana doğru yürümeye başlayınca nefesim kesildi. Okyanus kokusu burnuma doluyordu.

'' Sana güvenemedim. Kötü görünüyordun, o yüzden seni takip ettim. '' dedi. Gülümsedi, kalbim bir kez daha deli gibi çarptı. Yığılıp yatağa düşecektim, bir an.

'' Neden takip ediyorsun, beni? '' dediğimde sesim titredi. Deran, biraz daha yaklaştı bana. Neredeyse öleceğimi hissettim. Işıklar tarafından çevrildiğimiz yerde ben ve o yalnızdık. Ortamda sadece nefes seslerimiz hakimdi.

'' Seni korumak istiyordum. '' dediğinde gözlerim doldu. Deran, neden böyle bana acı çektiriyordu? Böyle laflarıyla kendisini daha da sevmeme neden oluyordu. Ona olan sevgim kalbimin damarlarında daha da yayılıyordu. Ona olan sevgim, bir virüs gibiydi. Vücudumdaki her hücreme yayılıyordu.

'' Deran, neden böyle yapıyorsun? '' diyerek ağlamaya başladım. O an, hemen kollarıyla bedenimi sardı. Çenemi omzuna koyduğumda gözyaşlarım narin, güzel omzuna döküküyordu. O ılık elleriyle saçlarımı okşadı. Neye ağladığımı bilmiyordu, farkında değildi bana acı çektirdiğinden. Deran, bana hem acı çektiriyordu hem de beni mutlu ediyordu.

'' Mahperi, birbirimize nefeslerimiz kadar yakınız ama engel var. '' dediğinde ne demek istediğini anlayamadım. Deran'ın böyle davranmasına dayanamıyordum.

Onun kollarından çekildim, bunu yapamazdım. Bu evde kalmamalıydım. Deran, o güzel gülümsemesiyle her defasında aklımı çeliyordu.

SON AY IŞIĞIWhere stories live. Discover now