🌙 21 | Lacivert Hırkalı Deniz

1.4K 297 415
                                    







Güzel okurlarım okumadan önce yıldıza basıp oylarımızı verelim, lütfen. Varlığı belli olmayan hayalet okurlarım, sizleri de davet ediyorum.Emeğimin karşılığını fazlasıyla almak istiyorum.

Bu arada Romantizm'de 244. sıradayız. Teşekkürler. Sizleri seviyorum, iyi okumalar.








21. Bölüm: '' Lacivert Elbiseli Deniz ''

'' Saniyeler, dakikalar, saatler ve günler geçtikçe ben ona daha fazla bağlanıyordum. Gökyüzü bakışlarında hapsolmuştum, sevdiğimin. ''

✩✩

Yarışmayı kazandığım günden sonra azıcık da olsa daha mutluydum. İlk defa bir hayalimi gerçekleştirmiştim. Küçüklüğümden beri Van Gogh'u çok severdim. Ve idolümdü. O günden sora Deran ile daha çok yakınlaşmıştık. Bazı geceler kaçamak yapıp herhangi birimizin odasında uyuyorduk. Ne yaptığımızı bilemiyorduk. Tek bildiğimiz şey, birbirimizden vazgeçememizdi.

Doğum günümde o partiden sonra Eray ile Deran'ın araları azıcık da olsa düzelmişti. Dürüst olmak gerekirse Eray'a ısınamamıştım. Bana itici ve farklı geliyordu. Ara sırada yazlık eve geliyor, Deran'la vakit geçiriyordu. Deran ile geçirebileceğimiz baş başa vakitleri çaldığı için Eray'dan nefret ediyordum. Bencil olabilirdim ama sonuçta ben Deran'a aşıktım.

'' Mahperi? Eray, gelecekmiş. Biraz gezelim mi? '' dediğinde nefret ettiğim olayla karşılaşmıştım, tekrardan. Eray'ın bizimle takılmasını istemiyordum.

'' Yine mi? '' Önümdeki tuvalde renk dansımı yapıyordum. Tıpkı Yamaner gibi...

'' Benden sakladığın bir şey mi var? '' dedi. Utanç gözlerimi ona çevirdiğimde tebessüm ettim. Bunu ona nasıl söyleyebileceğimi bilmiyordum.

'' Söyleyemem. '' derken karşımdaki tuvale baktım. Gülümsedim, resmin yarısı bitmişti. Üstüne hafifçe bir örtü çekerek sevdiğime baktım.

'' Neden? '' dedi. Boyalı ellerimle onun narin eline tutundum. Ellerimdeki mavi boya onun güzel ellerine geçmişti.

'' Seni kırmak istemiyorum. '' dediğimde yatağıma bıraktığım saç boya kutusunu elime aldım. Açıkçası birkaç değişiklik daha istiyordum. Yani, sevdiğimin gözüne daha güzel görünmek istiyordum. Bu sefer saçlarımı tamamen maviye boyayacaktım. Yakışsa da, yakışmasa da...

'' Mahperi, saçmalama. Anlat, Mavi. '' diyerek güzel ellerini saçlarımda gezdirdi. Nefesimi acımadan kesti.

'' Eray ile gezmekten hoşlanmıyorum. Onun yanımızda olmasını sevmiyorum. Çünkü senle baş başa kalmak istiyorum. '' dediğimde kırmızıya dönüşen yanaklarımı ellerimle sakladım. Deran, yanıma oturarak bana sarıldı. O güzel kollarını ona aciz kalan bedenime sardı. Güzel kokusu ciğerlerimi bir kez daha süsledi.

'' Mavi... Geceleri zaten baş başa değil miyiz? '' Yanıt veremedim. Daha doğrusu nasıl bir cevap vereceğimi bilemiyordum.

'' Mavi? Bana çok bağlanma. '' Gözlerim doldu. Ne demekti, bu? Ne demek oluyordu? Resmen bana elveda ediyormuş gibi konuşuyordu. Onun kollarından kurtulmaya çalıştım.

'' O zaman sen bağlatma, Deran.'' Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Aşırı duygusaldım. Sevdiğimin her sözünden farklı bir anlam çıkarıp kendimle bağdaştırıyordum.

'' Hayır, yanlış anladın. Hayatta neler olacağını kimse bilemez. '' dedi. Yüzüne bakamadım, bu sözden nefret etmiştim. Haklıydı ama gerçeklerle yüzleşmekten nefret ediyordum. Elbette bir gün sevdiğim gidecekti. Belki de başkasıyla evlenecekti. Mutlu olacaktı. Ama ne olursa olsun, ben onu sevmeye devam edecektim.

SON AY IŞIĞIWhere stories live. Discover now