🌙 15 | Bir Ateş Böceğinin Vaveylaları

1.5K 333 316
                                    



Okumadan önce oylarımızı basmayı unutmayalım, lütfen.

15. Bölüm: '' Bir Ateş Böceğinin Vaveylaları. ''

'' Mavidal'ın efsunkâr gözlerine her baktığımda beni benden alıyordu. Eşsiz harikalar diyarına götürüyordu, beni. ''

   O güzel yıldızlı gecenin ardından Deran ile daha çok yakınlaşmıştık. Eskisi gibi değildik. Hep beraberdik, iyi anlaşıyorduk. Onun hep yanımda olması beni çok değiştirmişti. Kalabalıkta eskisi gibi korkmuyordum. Yüzler eskisi gibi silikleşmiyordu. Annem ve doktorum bendeki bu değişikliği hissediyordu. Tek kötü bir şey vardı, hayatımda. Deran'a bağımlıydım. Bir gün beni bırakıp giderse tekrardan yıkılırdım. Aciz vücudum yıkılırdı, yere.

  Günler, haftalar geçti. Resim dersine neredeyse her gün gidiyordum. Maksat Deran'ı görmekti. Yamaner ile daha iyi anlaşıyorduk, yarışma sonucu henüz açıklanmamıştı. Mayıs ayı bitmiş, Haziran'ın 2. Haftasındaydık. Deran'ın tüm sınavları bitmişti. Bölümü 1. olarak bitirmişti.

  '' Mahperi? Daldın. '' diyen Deran'a baktım. Her zamanki gibi tekrardan buluşmuştuk.

  '' Efendim? '' diyebildim. Günler, haftalar geçtikçe ona daha da aşık oluyordum. Daha da çok seviyordum, kalbimdeki yeri büyüyordu. Elimi tuttu, acımasızca. Nefesimi kesti.

  '' Daldın, Mavi. '' dediğinde önümüzdeki denize bakıyordu. Dudaklarımı dişlerimin arasına aldım. Onun nedense bana Mavi demesini çok seviyordum.

  '' Oluyor, böyle. İlaçlar sakinleştiriyor. '' dedim. Okyanus rengindeki gözlerini çevirdi, aciz gözlerime. Heyecanlandım.

  '' Bu ilaçlar çok zararlı. Dilerdim ki, hepsini bırakmanı. '' dedi. Beni kendisine doğru çekti. Daha da çok sokuldum, okyanus kadar büyük kollarına. Huzuru bir kez daha tattım.

  '' Bunu yapamam. '' dedim. Bir şey diyemedi. Deran, iyileşmemi çok istiyordu. Mirza Hoca'ya gitmediğim zaman bana sevdiğim terapi yapıyordu. Ona içimden geçen her şeyi anlatıyordum. Tabi ki ona aşık olduğum konusu hariç.

  '' Hangi kitabı okuyacağımızı belirledin mi? '' dedi. Gülümsedim. Onun fikriydi. Beraber aynı kitabı okuyacaktık. Böylece fikirlerimizi söyleyecektik, birbirimize.

  Başımı sağa sola olumsuz anlamda salladım. Birden soluma baktığımda nefes alamadım. Karşıdan Tusem geliyordu. Yanında ise o adam vardı. Hemen başımı Deran'a doğru çevirdim. Kahretsin, ne yapacaktım ben? O adamı görmek istemiyordum. Tusem, beni görseydi her şeyi bildiğim anlaşılırdı. Ağlamamak için zor tuttum, gözyaşlarımı.

  '' Deran? O geliyor. '' diye fısıldadım. Deran, gözlerini arkaya çevirdi. Onun da nefesi kesilmişti. Ne yapacağını bilememişti, çaresizdi.

  '' Görmemezlikten gel, Mahperi. Onu tekrardan görmen hastalığını kötü yapabilir. '' dediğinde gözlerimi kapattım. Deran, hemen bana sarıldı. Başımı kucağıma bastırdı. Nefessizlikten öleceğimi düşündüm. Etraf zifiri karanlıktı ama burnumda o hoş kokusu beni mest ediyordu. Güzel elleri sırtımda geziyordu. Heyecan kalbimi sarmıştı. Kollarımı onun güzel sırtına koydum, soğuk ellerimi beline koydum. Birkaç dakika öyle kalmıştık. Öylesine güzel bir andı ki, hafızama kazmıştım.

  '' Mavi? Gittiler. '' dedi. Ne yazık ki ben kollarımla daha sıkıyordum, sevdiğimi. Hep öyle kalmak istiyordum. Muhteşemdi, muhteşem ötesiydi.

  '' Mavi? Korkma. Yanındayım. '' dediğinde kalbim titredi. Öylesine güzel arkadaşlık yapıyordu ki bana, en yakın arkadaşımdı. İlk arkadaşım, en yakın arkadaşımdı.

SON AY IŞIĞIWhere stories live. Discover now