M Ü B R E M |TAMAMLANDI |

3-Rojda

Multimedyada Demir Ağa'nın konağı var 💜

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ⛤⛤⛤

"Hoş gelmişsen Rezan ağam " kapıdaki adamların babama ağa demesiyle şaşkın şaşkın onlara baktım.

Babam ve ağalık ne alaka ?

Yine benden habersiz ne dönüyordu acaba ?

Belki de lafın gelişidir, babamın yıllardır ayak basmadığı topraklarda ağa olma ihtimali yoktu.

Ben babama bakarken konağın kapıları sonuna kadar açıldı. Davullar, zurnalar, koyunların boynuna bıçak dayayan adamlar gözlerimizin önüne serildi.

Ne ! Az önce ben koyunların boynuna bıçak dayayan adamları mı gördüm ?

Aman Allah' ım onu gözümün önünde kesmezler inşallah dedim içimden ve direk arkamı döndüm. Böyle kanlı bir sahneyi görmeye hazır olduğumu sanmıyordum. Babam ne düşündüğümü anlamış olacak ki gözleri sürekli üzerimde dolaşıyordu.

"Korkma gözünün önünde kesmeyecekler " güven veren sesiyle rahatsızca kıpırdandım.

Kendimi küçük, korkak bir kız gibi hissetmekten alıkoyamadım. Bu rahatsız edici durum beni hırçın biri yapıyordu.

"Korkmuyorum " inatçı sesimin aksine yavaştan titreyen bir bedenim vardı.

Trip atmak için söylemiştim ama korkum bariz ortadaydı.
Tamam yani vejeteryan değildim ama hayvancağızın gözümün önünde kesilmesini de istemiyordum. Babam da kesmezler demişti, buna güvenerek önüme döndüm. Bahçede ki kişilerde artış olduğu gözüme çarpan ilk detay oldu.

Koyunlara bakmamaya özen göstererek yeni gelen kişilerde gezdirdim gözlerimi.

Yetmişli yaşlarında olduğunu düşündüğüm bir adam ve kadın Mardin'e özgü kıyafetleri ile konağın kapısında duruyorlardı.

Esmer teni, dipsiz bir kuyuyu andıran siyah gözleri, siyah yeleği, beyaz gömleği ve siyah şalvarıyla gayet dinç duran adama baktım. Keskin bakışları babamda uzun uzun gezinirken birkaç parça hasret kırıntısı görmüştüm harelerinde.

Dikkatli bakışlarımı daha fazla karşımdaki yaşlı adamda tutmadan yanındaki kadına çevirdim.

Kırışan yüz hatları, alnındaki değişik dövmesi, başındaki beyaz tülbenti, el örgüsü olduğu belli olan yeleği ve uzun eteğiyle birlikte yöresel bir aile olduklarını belli ediyorlardı.

"Çok farklı " diye mırıldandım kendi kendime. Böyle giyinen bir aile büyüğüm olmadığı için biraz şaşkındım. Farklı gelmişti dış görünüşleri. Yine de çok güzel görünüyorlardı.

Zaten bir insanı dili, dini, ırkı ya da görünüşüyle yargılamak doğru değildi. Herkes mutlu olduğu şekilde yaşamalıydı.

"Rojda kızım " yaşlı kadının hasret kokan sesiyle burnumun direği sızladı. Öyle içten bir sesi vardı ki kime seslendiğini merak etmiştim.

Etrafıma göz gezdirirken bahsi geçen kızı görmek istiyordum. Bizden başkaları da vardı demek ki, kadının benim olduğum tarafa bakıyor olduğunu fark edip arkama döndüm.

Burada da kimse yok, kime sesleniyor bu kadın ?

İnatla üzerimde duran bakışlar aklıma tek bir seçeneği getiriyordu.

Tabii yaşlı başlı kadın birine benzetmiş olsa gerek.

Kadın hala bana bakarken babam yanıma gelip sağ elini omzuma attı.
Annemin elini de sahiplenircesine tuttuğunu gördüğümde babam konağa çevirmişti bakışlarını.