35-Gidişler Yüreğine

11.3K 452 228
                                    

                  

Multimedya da Ekin Uzunlar / Hüznün Gemileri var 💜

znurzibi ithaf edilmiştir...

Yüreğim sana koşarken nereye gitmemi istiyorsun koca yürekli adamım ?

Benim bu saatten sonra gidebileceğim de gelebileceğim de tek nokta senin koca yüreğin olur bilmiyor musun ?

Ne kadar ilerlemeye çalışsanda bir yanın geçmişin tozlu yollarında kalır. En ufak hatanda bir esinti çıkar geçmişin tozlarını yaşadığın ana taşır.

Etrafını saran sis bulutu geçmişinken kurtulmaya çabalarsın. O an o toz kafanı duman altı yaptığından kurtulmaya çabalasan da kurtulamayacağını fark edemezsin. Yaşadıklarından da yaşattıklarından da kurtulmak malesef mümkün değildir. Üzerine sülük misali yapışan geçmiş peşini asla bırakmaz. Sen nereye o oraya...

Kurtulma çabalarındaki sonuçsuzluk seni birden öksürük krizine sokar. Bu seferde yaşananları yaşamamış gibi öksürürsün toz bulutlarının arasında. Oysa etrafındaki toz bulutunu senin etrafında dolaştıran rüzgâr uğultu eşliğinde fısıldar kulağına sen yaptın diye. Kaçtığımız gerçeklerin en acı yüzümüze vurulma şeklide sanırım sevdiğimizin dudaklarından duymaktır. O zaman kabullenmemek bile elde değildir. Yüzün olmaz yapmadım demeye gerçeği bile bile.

Ben etrafımda ki toz bulutundan kurtulmaya çalışma evresini de , hiçbir şey yapmamış gibi öksürüklere boğulma evresini de çoktan geçmiştim. İnkar evresini kocam yüzüme vururken bırakmış kabullenme evresine geçiş yapmıştım bile.

Yüreğim ağzımda atarken korkunun esiriydim el pençe.

Korku neydi ?

Kalbimizi ele geçiren , bizi kendine mahkum eden kaybetme duygusunun parçasıydı.Önce bedenini sonra ruhunu ele geçiren tehlikeli duyguydu. Tehlikeliydi. Yaptırabileceklerinin sınırı yoktu.

Korkunun alevlenmesiyle beynimiz tüm kanı kalbimize gönderiyor orada ki karmaşayı körüklüyordu. Tehlike kaostan besleniyordu. Kanımızın yavaş yavaş çekildiğini yüzümüzün betona dönüşmesiyle fark ediyorduk.

Korkunun en güçlüsü kaybetmekti. İlk defa kaybetmekten korkuyordum. İlk defa birini kaybetmemek için çırpınıyordum.

Bana ilklerimi iliklerime kadar yaşatan adam , beni tehlikenin pençesine atıyordu. Duygularımın sınırlarını ben daha keşfedememişken Emir için her şeyi yapabileceğimi hissediyordum.

Delicesine korkuyordum kaybetmekten. Öyle ki onsuzluğu düşünmek bile nefesimin kesilmesine , krizimin körüklenmesine sebep oluyordu. Yüreğimde ki tarifsiz sızıdan bahsetmiyorum bile.

Bedenimi korkunun yönettiği ürperti ele geçirdiğinde karşımdaki donuk gözlere baktım.

Sen böyle bakma koca yürekli adam , sen böyle baktıkça ben kör olmak istiyorum.

Hata yapmıştım. Elimdekini çoktan kaybetmiş yeni ah vah evresine geçmiştim. Emir bana böyle baktıkça ruhumu teslim ediyordum. Yokmuşum , boşluğa bakıyormuş gibiydi bakışları. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Olmuyordu. Emir benden vazgeçiyordu adım adım.

Hayatımdaki en doğru seçimsin sen koca yürekli adam. Her seçiş bir vazgeçişken ben seni seçiyorum herkesi silmek uğruna. Çünkü başkaları olmadan da yaşarım ama senin bana aşkla bakan kahvelerin olmadan yaşayamam.

İçimde kopan fırtınayı dindirip kendimden emin duruşumu serdim gözler önüne. Seçimim belliydi sıra kalbimin hükümdarının öğrenmesindeydi.

M Ü B R E M |TAMAMLANDI |Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt