9. Bebek

4.8K 349 11
                                    

Ne kadar süredir odada olduğunu bilmiyordu. Bir şeyler güzel olsun isterken geçmiş gözünün önüne geliyordu adeta. O ruhsuz kocası kahvaltı hazırladığı için sevinecekken önceden ona hiç kahvaltı hazırlamadığını düşünüyordu. Sıkıntılı bir şekilde iç geçirdiği sırada telefonu çaldı. Kaan arıyordu. Onunla konuşmaya ihtiyacı vardı gerçekten. Bilge ve Sezin en yakın arkadaşları olsa da hiçbir zaman Kaan kadar huzur vermiyorlardı.

"Alo." dedi sıkıntılı bir şekilde. Dün onun aramasına dönmemişti. Merak ettiğini biliyordu.

"Seni aramıştım." derken sesi sitemli geliyordu.

Gözlerini kapattı. Daha önce hiç ona dönmediği olmamıştı. Kaan'ın yaptığı o kadar şeyden sonra büyük bir mahcubiyet hissediyordu. "Biliyorum ama..." diye açıklayacakken onun sesiyle sustu.

"Annen beni aradı Minel."

Ayağa kalkıp pencereye ilerledi. Dışarıyı seyrederken "Her şeyi biliyorsun yani." dedi sıkıntılı bir sesle. Başkasından değil de ondan duymasını isterdi. Sonuçta her şeyi paylaştığı arkadaşı değil miydi?

"Biliyorum ama tedavine devam etmek zorundayız."

"Aylardır tedavi oluyorum zaten Kaan. Bir şeyler değişmiyor."

"Sabırlı olmak zorundasın. Minel, geri dönmen de gerek."

"Dönemem Kaan. Bunu yapmak istemiyorum." diye söylendi sinirle. Bu zamana kadar hissettiği dışında hiçbir şey yapmamıştı. Bundan sonra da yapmaya niyeti yoktu.

"Doktorun olarak dönmen gerektiğini söylüyorum Minel. Gerekirse onu da ararım."

"Hayır." dedi telaşla. "Deniz ile bu konu hakkında konuşmayacaksın Kaan. Kesinlikle konuşmayacaksın." derken kesin konuşuyordu. Eğer Deniz öğrenirse... O zaman Kaan ile arkadaşlıkları biterdi.

"Buna bir çözüm bulmamız gerek o zaman." derken sesinden bu durumdan his hoşlanmadığını anlayabiliyordu.

Bir süre düşündükten sonra iç geçirdi. "Tamam, belirli aralıklarla geleceğim."

"Sözünü tutmazsan olacakları biliyorsun."

"Tamam dedim ya..." dedi sinirlenerek.

"Pekâlâ o zaman sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapatıp arkasına döndüğünde Deniz ile göz göze geldi. Kapının kenarındaki duvara yaslanmış onu izliyordu. Güçlükle yutkundu. Konuşmalarının ne kadarını duymuştu?

"Sen... ne zamandır oradasın?" diye sordu telaşla.

"Kaan'a geleceğini söylüyordun."

Duymaması gereken şeyleri duymadığı için rahatladı. Gerçekleri şu anda söyleyecek durumu yoktu. Bunu yapamazdı. "Evet işlerim var da Kaan onları hatırlatıyordu."

Yüzünden hiçbir şey anlaşılmıyordu. O kadar ifadesizdi ki... "Hala onunla görüşüyor olmana sevindim." dedi dişlerinin arasından. Tabi ki sevinmemişti. Minel hissettiği yakalanma duygusuyla bunu fark edemiyordu sadece. Oysa söyledikleriyle beden dili o kadar farklıydı ki.

Başını salladı. Deniz ile Kaan'ı konuşacak değildi. "Sen neden gelmiştin?" diye sorarak konuyu değiştirdi.

"Neden konuyu değiştiriyoruz? Söylesene o adamda vazgeçemediğin ne var? Neden her başın sıkıştığında onun yanına koşuyorsun?" Gözlerinden alevler saçıyordu adeta. Bu adam söz konusu olduğunda neden karısı bu kadar zayıftı? Neden o adamdan bir türlü kopamıyordu? Neden?

Minel Aşk-Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin