17. Şans

3.5K 286 31
                                    


Minel heyecandan titremeye başlamıştı adeta

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Minel heyecandan titremeye başlamıştı adeta. Deniz de ondan uzak duramıyordu. Biliyordu ki hayatı boyunca bu adamdan uzakta kalamayacaktı. Yapmak istese de bunu yapamayacaktı. Bir gün ayrılsalar da dönüp dolaşıp onun yanında olmak isteyecekti. Deniz'in kokusu ve teninin verdiği hisle ayakları onu taşımıyordu adeta.

Deniz usulca geri çekilip "Titriyorsun." diye fısıldadı.

Minel başıyla onayladı. Öyle bir haldeydi ki başı dönüyordu. Ve söyleyecek hiçbir şey bulamıyordu.

"Umarım bu heyecandandır." diye fısıldadı Deniz muzip bir şekilde.

Utançtan yüzü kızarmaya başlamıştı. Gözlerini kaçırdı. Deniz kollarını biraz gevşetse koşa koşa yanından kaçardı. Deniz'in ona baktığını hissediyordu. Ve ona bakamıyordu. Sonunda toparlanarak geri çekildi. "Senin günün neden kötü geçti? Bir sorun yok, değil mi?" diyerek konuyu değiştirdi. Yoksa utançtan yerin dibine girebilirdi.

"Tüm gün hastalarla uğraştım. Yoruldum. Onun dışında önemli bir şey yok."

Minel kaşlarını kaldırıp dikkatle kocasına baktı. Onun tüm günleri yoğun geçerdi. Ama hiçbir zaman ona sarılma ihtiyacı duymamıştı. Ne garip. İç geçirerek "Sen hep yoğunsundur." dedi.

"Ama biz hiç böyle değildik." Sesi fazlasıyla derinden geliyordu. Tüm gün özlüyordu karısını. Onun narin bedenine sarılma hayalleri süslüyordu beynini. Evet haklıydı hep yoğundu ama bir zamanlar böyle değillerdi işte. Sanki eksik bir şeyler vardı ve şimdi tamamlanmıştı.

Minel Deniz'in ses tonu ve kelimelerinin etkisiyle gözlerini kocaman açtı. "Nasıl?" diye sordu hiç düşünmeden. Sonrasında buna pişman oldu. "Boş ver, sormadım say." Ne yapacağını bilemez bir şekilde giderken Deniz bileğinden tutup gitmesine engel oldu.

"Ben daha önce seni kaybetmekten korkmuyordum."

"Sen... nasıl yani?" Konuşmak ve sormak istediği o kadar şey varken ağzından sadece bunlar çıkabilmişti. Bunlar da öyle zorla çıkmıştı ki buna bile şaşırıyordu. Kocası olan adamın sözlerinden bu kadar etkilenmek rüya mıydı, kabus mu? Galiba onun için kabustu. Çünkü bir daha etkilenmek istemiyordu.

Deniz uzanıp karısının yanağını okşadı. Minel bu dokunuşun etkisiyle gözlerini kapattı. Bu adamın dokunuşları onda ateş etkisi yaratıyordu. "Minel..." diye fısıldadı içten bir şekilde. Sonrasında karısının dudaklarını uzanıp özlemle öptü onu.

Minel geri çekildiğinde "Bilerek yapıyorsun." diye fısıldadı. "Bir ay içinde sana aşık olacağımı söylemiştin. Bu yüzden yapıyorsun." Bunları söylerken hayal kırıklığıyla gözleri dolmuştu adeta. ona karşı koyamadığı için de kendisine oldukça kızgındı. 

Deniz bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki Minel elini kaldırıp "Yeter, daha fazla konuşma lütfen." dedi sert bir sesle. Ona bir kere inanmış ve sonrasında onunla evlenmişti. Üç ay iyi geçinmenin bedelini aylarca ağlatarak ödetmişti. Zaten aşıktı bu adama. Ama bu sefer mantığını kullanabiliyordu. Saf bir şekilde ona aşık değildi. Eğer bir şeylerin olması gerekiyorsa bu sefer iki taraf da aşık olmalıydı. Hayır, Deniz de ona olan aşkından ölecek gibi hissetmeliydi.

Minel Aşk-Tamamlandı-Where stories live. Discover now