~TANITIM~

16.1K 526 56
                                    

Solgun ve halsizlikle titreyen vücuduyla kendini adım atmaya zorladı. Soğuk parkeye çıplak ayaklarını bastı fakat hissetmiyordu. Dondurucu soğukluk onu üşütmüyordu. Ruhu o kadar bitkindi ki bedenini uyuşturmuştu.

Kalbi o kadar zorlama atıyordu ki var olduğunu unutturuyordu...

Dış kapıyı açarak çıplak ayaklarıyla dışarı çıktı. Gökyüzüne baktı, istemiyordu yaşamak. Her şey, herkes onları hatırlatıyordu acımasızca. Umarsızca. Zaten fiilen hiçbir amacı yoktu onun varlığı, bir hayaletten farksızdı.

Oysa ki yüce Allah çoğu kulundan sakındığı birçok şeyi ona bahşetmişti. Sarıya çok yakın kumrallıktaki dalgalı saçları; kimine göre mavi, kimine göre yeşil diye yorumlanabilecek gözleri ve bir çiçeğinki kadar narin, zarif bir yüzü vardı.

Ama elmanın görünen yüzüyle içi farklı olabiliyordu. İçi çürükken dışı parıl parıl parıldayanlar vardı, bir de içi tazecikken dışı buruşuk olanlar... Yaşadıklarıyla içinin gitgide solması onun suçu değildi elbet. Onu böyle olmaya mahkum edendeydi en büyük günah.

Onlara işledikleri günahların bedelini ödetmek de Allah'a kalmıştı. Çünkü o derin bir uykuya hazırlanıyordu.

Kar kaplı zemine uzandı. Uzun kirpiklerine ev sahipliği yapan gözlerini yumdu.

Bu bir ölüm uykusuydu... Bu uykudan onu uyandıracak olan, artık atmamaya yüz tutmuş kalbine hayat verecek olan kişiydi. Yüreğindeki çürümüş ve kararmış güllere tek dokunuşuyla hayat verecek kişiydi...

~~~ÖRTÜLÜ İSMİNDE YAZILMIŞ İLK KİTAPTIR~~~

Tüm hakları saklıdır©

ÖRTÜLÜ Where stories live. Discover now