ÖRTÜLÜ

7. Bölüm ~ Rüşvet

"İçin avaz avaz bağırırken dışının sessizce kabullenmesidir sabır denilen şey"

Anonim

"Ben şirkette bulunduğum mevkiden, aldığım maaştan ,patronumdan şirket arkadaşlarımdan ,kısacası şirket hakkında her şeyden memnunum neden rüşvet karşılığında istifa edeyim ki?"

Dediğine tek kaşımı kaldırdım.
"Söylediğim rakamın yeterince yüksek olduğunu düşünüyorum."
"Yüksek bir rakam tabiki ama dediğim gibi çalıştığım şirketten memnunum."

"Ha yani uygun yolla diyorsun ki rakamı arttır... Maalesef mimar hanım size sunabileceğim son rakam bu ."

"Peki o vakit kabul ediyorum anlaşmayı."

Elini uzattığında sıkmadım zira kadınlara dokunmaktan hiç hoşlanmam - Annem hariç -. Sıkmayacağımı anlayınca geri çekti ve imzalayıp çeki aldı.

"Görüşmek üzere Uğur Bey."
Kafamı salladım. Bir müddet sonra gözden kayboldu...

~

"Abi bırak kazanırsa kazansın ihaleyi anasını satayım!"

Diyen Erdem' e görmeyecek olsa bile göz devirdim.
"İyi oğlum nasılsa senin bana işin düşer. Bil ki o zaman ben yokum."

"Tamam lan geliyorum."
"Gelme abi istemiyorum. Ben Reşat ile basarım Holding'i."
"Trip atma lan kız gibi."

~

Reşat Aysar

Uğurla konuşmamızı duyan Reşid -göccük oğlan gardaşım(sadece bir tane kardeşim var ama olsun)- karşıdan kaş göz hareketleri yapıyordu. Ne demeye çalıştığını anlıyordum ama anlamazlıktan gelerek;

"Bi dakika Uğur, Reşid engelli gibi kaş göz yapıyor. Derdin ne a*ına koyayım?"

Umutsuz vaka baş sallamasını ve 'Çok terbiyesizsin keşke ölsen' bakışını gönderdi.

"Birincisi küfür etme katlanamıyorum biliyorsun! İkincisi beni niye götürmüyorsunuz?"
"Sen daha göccüksün azıcık büyü ondan sonra gelirsin."

"Ne küçüğü ya 19 yaşındayım ben. Sende benden topu topuna 1 yaş büyüksün."
"Gelmiyorsun dedim Reşid. Sinirlendirme adamı!"
"Bu sefer bende gideceğim abi. Bütün ekşınlı şeylere küçüklüğü bahane ederek götürmüyorsunuz."

"Gidiyorsunda ne oluyor . Ayak altında dolaşmaktan başka bir b*k yaptığın yok. Kısacası gitmiyorsun abicim."

Sinirle odadan çıktı ve kapıyı çarptı. Bende konuşmaya devam ettim.

~

Uğur Ekiz

Şirket önüne geldiğimizde güvenlikler kapıda bekliyordu. Yanımda bulunan korumalarıma - Reşat ve Erdem - döndüm.

"Ben yukarı çıkana kadar şunlarla uğraşın işimi halledip döneceğim."
Kafalarını salladılar ve birlikte indik.

Tam kapıdan içeri girecekken güvenlik koluyla kolumu tutarak beni durdurdu.

"Siz kimsiniz?"

Elini göstererek;
"Senin asla dokunamayacağın biri."
Deyip birine yumruk ötekine tekme diğerinede kafa çarpıp içeri daldım.
Arkamdan gelmelerine izin vermeden Reşat ve Erdem görevlerini üstlendiler ve bende asansöre

"Beyefendi kim oluyorsunuz polis çağırmadan derhal şirketi terk edin."

"Hemen Hale hanıma haber ver!"