1-Uzay

21.2K 887 1.3K
                                    

Açıklama
Eski okuyucu kitlemizin bir çoğu biliyordur fakat tekrardan bilmeyenler ve yeni gelecekler için durumu açıklayalım. Bu hikaye 29 bölümlük (devam eden), 305K okunma sayısı ve 21K vote sayısına sahip yayımlanmış bir hikayeydi fakat Wattpad hiçbir gerekçe göstermeksizin hikayeyi birden kaldırdı. Ne kadar uğraşsak da hiçbir geri dönüş alamadık. Bir çok yanlış örnek olacak hikaye dururken Wattpad'in eşcinsel bir hikayeyi kaldırması.. homofobik falan mısın sayın(!) Wattpad? Üstelik taslaklardan da gitmişti, eğer daha önce başka bir yere kopyalamamış olsaydık şu an tüm emeğimizi gözlerini kırpmadan silip atmış olacaklardı. Biz yine de bizi bekleyen, hikayemizi seven insanlar için pes etmemeye karar verdik ve işte tekrar karşınızdayız. Böyle bir durumda olduğumuz için daha önce hiç istemediğimiz bir şeyi isteyeceğiz, lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Ayrıca eğer daha öncesinde okuyan veya okuması için önerebileceğiniz arkadaşlarınız varsa onlara da haberdar edebilir misiniz? Desteklerinizle tekrar eski konumumuza gelebileceğimize inanıyoruz ve kavuştuğumuz için çok mutluyuz. Hepinizi teker teker öpüyoruz, keyifli okumalar.
Dipnot: Çoğul konuşmamızın nedeni hikayeyi iki kişi yazıyor olmamız. Şöyle ki; isimlerimiz İrem ve Cansu. İrem kurgunun büyük kısmını ayarlayan ve bölümleri düzenleyen kişi, Cansu ise hikayeyi yazan ve kurgu konusunda İrem'e ortak olan kişi.
**

Tiz ve sinir bozucu bir ses genç adamın beynini işgal etmeye başladığında, uykudan ağırlaşmış göz kapaklarını tembel bir tavırla araladı. Elini sesin kaynağı olan telefonuna atıp alarmı aceleyle kapattı. Saat altı buçuğu gösteriyordu ve daha hava aydınlanmamıştı bile. Onu gecenin köründe uyanmaya zorlayan eğitim sistemine küfürler yağdırarak esnemeye başladığı sırada, ufaklığın ondan önce uyandığını fark etti. Sabah ereksiyonu.

Gözleri yarı kapalı bir şekilde lavaboya doğru ilerledi. Kendine gelebilmek için yüzüne arka arkaya soğuk suyu çarptı ve havluyla yüzünü kuruladı. Dişlerini de fırçaladıktan sonra hazırlanmak üzere odaya geri döndü.
Beyaz gömlek, gri pantolon ve siyah kravattan oluşan formalarını üzerine geçirdikten sonra aynada kendini süzmeye başladı. Açık kahve kıvırcık saçının bukleleri dağınık bir şekilde alnına düşüyordu ve mavi gözleri uykusuzluktan şişmişti. İkinci dönem başlayalı neredeyse bir ay oluyordu ve hala erken kalkma işine bir türlü alışamamıştı. Keskin yüz hatlarını tıraş sonucu ortaya çıkan birkaç küçük çizik süslüyordu. Her kızın gardını kolayca indirebilecek bir yakışıklılığa sahipti.

Aynayla olan bakışmasını kesti ve çantasını sırtına takıp dışarı çıktı. Durakta birkaç insanla beraber minibüsü beklemeye koyuldu.
**
Bir sürü sesin birbirine karıştığı sınıfa girip, çantasını sırasına koyduğunda, Fatih heyecanla Mete'nin yanına oturup "Lan oğlum basket takımındaki Olcay var ya, yan sınıftaki Buse'yi bam bam bam." diye lafa atıldı.

"Ha siktir lan oradan. Bizim kutsal bakire Buse'yi mi?" Mete kocaman açılmış gözleriyle cevap verdi.

"Olcay anlattığında ben de inanmadım ama Buse'nin boynunda morluk var. Buse bile verdiyse her türlü kızla düzüşürüz oğlum."

Mete Fatih'in dediğine gülerken, bulundukları sıranın tam arkasında oturan Berk lafa atıldı. "Bir de kızlara çok dedikodu yapıyor dersiniz amına koyayım. Siz kimin kimi n'aptığını boş verin de dünkü maçı izlediniz mi?"

Fatih tam ağzını açmış cevap verecekken Ahmet Bey sınıfa girdi ve Fatih hızla kalkıp kendi sırasına geçti.

Öğretmenin sınıfa girmesiyle beraber herkes ayağa kalkmıştı fakat Mete rahatını hiç bozmadan oturmaya devam ediyordu. Öğretmen sınıfa girdiğinde ayağa kalkmayı saçma buluyordu. Sıradan bir insanın karşısında herkesin hazır ola geçmesi onun için fazlasıyla sinir bozucuydu.

homophobiaWhere stories live. Discover now