21

4.3K 292 65
                                    

Gözlerimi devirip cebimden 20 lira çıkardım ve eline tutuşturdum.

"Dur, dur şaka yaptım." Sırıttı. "Bekle beraber gidelim diyecektim."

"Kendin gidemiyor musun?"

Aslında eve kadar yalnız yürüyüp düşünmeye ihtiyacım vardı çünkü Furkan kafamı karıştırıyordu.

"Gidebiliyorum," derken ceketini çıkarıyordu. "Ama seninle uğraşmak varken neden yalnız gideyim ki?"

Kapıdan çıkarken ceketini bana uzattı. Kaşlarımı kaldırarak ona baktım.

"Al işte."

"Benim ceketim var," dedim.

"Biliyorum."

Ceketi kollarımın arasına bırakıp yürümeye başladı. "Ama giymezsin sen onu."

"Sen?" deyip ceketini üstüme geçirdim.

"Ben üşümem."

"Pek de umurumda değil açıkçası." dedim mırıldanarak.

"Belli."

Hava gerçekten soğuktu ve üşüyeceğine emindim. Umarım hasta olur ve 1 hafta okula gelemezdi ki bu ikimiz için de ceza değil ödül olurdu.

"O gece ne yaptım anlatsana. Saçmalamışımdır muhtemelen, sarhoştum."

Hani sarhoş olmazdın sen?

"Hiçbir şey. Her zamanki halin."

Omuz üzerinden bana baktı. "Hiçbir şey mi?"

"Evet. Özel bir şey olmadı."

Dudaklarını birbirine bastırdığını görmüştüm.

"Anladım. Sevindim öyleyse."

"Ne demezsin," diye mırıldandım. Duyup duymadığından emin değildim.

"Kaan'la gidecektin normalde değil mi?"

"Öyle."

"Şaşırmadım."

"Sen?" dedim. Fazla meraklı görünmek istemiyordum.

"Kimseyle."

"İki tane biletin vardı ve birini bekliyordun ama."

İki elini pantolonunun cebine sokmuş soğuktan donduğunu belli etmemeye çalışarak yürüyordu.

"Evet bekliyordum birini. Ama o başkasıyla gitti."

"Yazık olmuş sana. Zaten biri seninle niye konsere gitsin ki? Gidene yazık olur demeliydim."

Ben önüme bakarken gözlerini bana çevirdi. "Konserde öyle demiyordun ama."

"Sen öyle demediğin için çaktırmamaya çalıştım. Ayrıca Duman konseriydi, senin gibi bir maymun yüzünden geceyi mahvedemezdim."

Yüzündeki sinsi sırıtış yerini anlayışlı bir ifadeye bıraktı.

Sessiz geçen birkaç dakikanın ardından konuşan yine Furkan olmuştu. Yahu bir sus da motorun soğusun be.

"Biz çok garip bir çiftiz."

"Her ikili gezene çift denmiyor canım."

"Hir ikili gizini çift dinmiyir cinim. Biliyoruz herhalde geri zekalı."

Ona cevap vereceğim sırada telefonuma gelen mesaj bildirimiyle dikkatim dağıldı.

"Kim?" dedi Furkan.

Sorusunu yanıtlamadan kim olduğuna baktım.

Kaan: Neredesin?

Zeynep: Bunu sormak için biraz geç kaldın?

Kaan: Zaten bunu konuşmak için soruyorum Zeynep

Zeynep: Şimdi müsait değilim, ben seni uygun olduğum bir zaman ararım

Zeynep: Sana buluşalım derim ve sen gittikten sonra sana hiçbir haber vermeden buluşma yerine gelmem

Zeynep: Her neyse gitmem gerek

Telefonu sessize alıp cebime attım.

"Bir şey sordum."

"Ben de seni alakadar etmediğini düşünerek cevap vermedim."

"Sen öyle san," diye mırıldandı.

"Ben buradan döneceğim," diyerek yerimde durdum ve ona döndüm.

"Nereye?" dedi bana dönerek.

"Sola?"

Ağzını açmış bir şey söyleyecekken vazgeçip "Tamam, sonra görüşürüz." dedi ve arkasını dönerek gitti.

Aslında buradan dönmeyecektim ama biraz yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacım vardı, bu yüzden Furkan'ı gönderdim çünkü yapıştı mı bırakmıyordu.

Eve varıp odama girdiğimde ancak Furkan'ın ceketinin üstümde olduğunu fark edebilmiştim. Ceketi üzerimden çıkarırken kokusu burnuma doldu.

"Hayır ya," dedim ceketi kucağıma koyarken. "Ne vardı bu kadar güzel kokacak? Ceketsin sen, ceket."

Daha sonra ceket konuştu. "Furkan'ın ceketiyim ben."

Ya da ben öyle hayal etmiştim.

Kendimi yatakta geri bırakarak, ceketi yüzüme örttüm.

Onda onun bir sürü ceketi vardı, ama bende onun bir tane. Haksızlığa bak ama.

Geri vermek için mesaj atmayı düşünsem de, ilk olarak onun ceketi istemesini bekleyeceğime karar verip vazgeçmiştim. Sonuçta tek bir tane ceketi yoktu değil mi?

seni kendime sakladım {2019}Where stories live. Discover now