28

4.3K 253 27
                                    

"Lan resmen sevgili oldunuz, daha 2 gün önce beni sevmiyor diye ağlıyordun. Ay inanamıyorum ya, yerim sizi."

Eylül vıcık vıcık hareketlerle bizi sanki evlenmişiz gibi kutlarken olduğum yerde durmuş onu izliyordum.

Gözlerim bildirim gelen telefon ekranına kaydığında bir mesaj gelmiş olduğunu gördüm.

Furkan: Çantanı alıp gelsene

Çantamı sırtıma atıp yerimden kalktım.

"Beni idare edersin," diyerek Eylül'e seslendim ve sınıftan çıkarken son gördüğüm sinsi sırıtışı olmuştu.

Hızlı adımlarla bahçeye indim, Furkan'ı bulmam zor olmamıştı. Neredeyse koşarak yanına vardığımda beni yanaklarımdan öpüp sarıldı.

"Kameralara yakalanmak istemiyorum." diyerek ondan ayrılınca sitemle iki elini cebine soktu.

"Şu okulda bir çift görünce uyuşturucu satıcısı yakalar gibi yakalamalarına sinir oluyorum amına koyayım ya. Ayıp bir şey yapıyoruz sanki."

Ona gülerek peşinden ilerlemeye devam ettim. Kısa sürede okuldan çıkmıştık.

"Neden çıktık okuldan?"

"Seni görmek istedim."

Gözlerimi kısarak ona döndüm. "Okuldan atılmak falan istiyorsun herhalde."

"Seni görmek istemem suç mu?" O kadar masum sormuştu ki az kalsın cevabını bilmeden sorduğunu düşünecektim.

"Beni görmek için sürekli okulu asman suç ve bana da astırman tabii."

"Neyse yapmam bir daha."

"Oy oy trip de atarmış hanimiş Furkancık, agucuk bugucuk." Çenesini okşar gibi yaparak mırıldanmama karşılık kafasını çevirdi.

"Yapma kızım şunu ya, tüm karizmam gidiyor."

"Olmayan karizmanı yesinler." Parmak uçlarımda yükselip saçlarını karıştırdım. "Oğlum seni alan almış, daha ne karizmasını tutmaya çalışıyorsun?"

"Benim alınmama daha 10 sene kadar var, üniversite falan derken. İlk sene kazanamam da ben şimdi. Öyle bakarsak yani." Sırıtışına karşılık elimde olmadan sertçe omzuna geçirmiş bulundum. "Oha."

Ben de lise aşkıyla evlilik hayalleri kuran insanlardan değildim ama benimle birlikteyken başka birisiyle evlilik hayalleri kurmasına izin mi verecektim?

"Başkası falan yok lan manyak mısın? Ben evlenmeyeceğim insanla niye sevgili olayım?"

"Evlilik falan daha erken şeyler bunlar Furkan'cım." diyerek onu geçiştirdiğimi düşünüp kısa bir süreliğine konuyu kapattım.

Çarşıya doğru yürüdüğümüz sırada arabaların dizilmiş ve sonunda insanların toplanmış olduğunu gördüğümüz için oraya gitmeye karar verdik. Neden bilmiyorum, çok saçma olmasına rağmen bunu yaptık.

Bu kadar insanın buraya toplanmasının sebebini gördüğümüzde garipsemiştim ve Furkan'a döndüm. "Bu kadar insan, bir adam damatlıkla kızartma yapıyor diye mi toplanmış yani?"

"Saf mısın kızım ya? Gelenek bu, damada işkence çektiriyorlar. Baksana arkada gelin var."

Gözlerim damadın arkasındaki düğün arabasına, ardından da içindeki geline kaymıştı. Bu nasıl gelenekti ya, ilk defa görüyordum.

Damat yemek yapmayı bilmediğini söyleye söyleye sonunda kızartmayı yapmıştı.

"Yiyecekler şimdi bunu bak," diyerek heyecanla izlemeye koyuldu Furkan. Tamam ama bunun neresi heyecan vericiydi? "Bakma öyle kızım, alıştırma yapıyorum."

Gözlerinin içinin parladığını resmen görmüştüm. Furkan'ı izlemeyi bırakıp damada döndüm. Yerinden kalkmış, elinde az önce kızarttığı patatesler ile gelinin yanına gidiyordu.

"Yenge söyle söyle çekinme, olmamışsa bir daha kızartsın!"

"Ne yapıyorsun geri zekalı?" diyerek Furkan'ın koluna vurdum. Ne var dercesine ellerini oynattı. Dayak yiyecektik şimdi ya. "Sen ne karışıyorsun elin düğününe?"

"Bizimkinde de onlar bize karışır ne yani?"

Gözlerimi devirip izlemeye devam ettim. Kalabalık sürekli bağırıyordu bu yüzden fazla dikkat çektiğimizi düşünmüyordum. Ta ki birisi bize dönüp konuşana kadar.

"Siz kız tarafından mısınız oğlan tarafından mı?"

Cevap vermek için dudaklarımı araladığım sırada Furkan'ın cevabıyla susmak zorunda kaldım ve kaşlarım istemsizce havalandı.

"Oğlan tarafındanız biz abi."

Adam anlayışla kafasını salladı ve önüne döndü. Çakmadığına göre kız tarafındandı.

"Niye öyle dedin? Doğru düzgün söyleseydin ya tanımıyoruz diye."

"Ne bileyim kızım anın heyecanına kapıldım. Aman salla ya," deyip omuzlarını silkti ve ceketinin kolunu sıyırıp saatini kontrol etti.

Kısa süre içinde damat kalabalığın ortasına geri geldi. "Evet arkadaşlar, tanıdık tanımadık herkesi akşam düğüne bekliyoruz. Bu mutlu günümüzde bizi yalnız bırakmazsanız çok seviniriz."

Ardından herkesin -cidden herkesin- eline davetiyeler tutuşturuldu ve davetiyeyi yüksek ihtimalle ikinci defa alanlar, damat da dahil arabalarına binip gözden kayboldular.

seni kendime sakladım {2019}Where stories live. Discover now