0.1

930 60 19
                                    

Herkes hayatında bir kerecik de olsa ölmek istemiştir. Hayatın yükü omuzlarına çökünce hiçbir insan mutlu olamaz çünkü. Ve hayat da bunu hissedermiş gibi bütün insanların üzerine zorlukları yükler ve insanların tökezlemesini zevk ile izler.

İnsanlar genelde o zorlukların altında kalmamak için verdikleri mücadele ile yıpranır, yorulur ve sonunda yok olur. Bazıları ise uzun süre boyunca o zorluklarla mücadele eder ve zorlukları görmezden gelerek yaşamayı öğrenir.

Jeno ise zorluklarla mücadele etmeyerek altında ezilmeyi tercih etmiş ve sonunu bekleyen bir insandı. Hayatı bütünüyle monotonluktan oluşuyor ve her günü aynı şeyler ile geçiyordu.

Her gün karşılaştığı insanların yapmacık mutlulukları Jeno'ya hayatın gerçekçi olmayan şeylerden oluştuğunu hissettirirdi. Bu yüzdendir ki mutluluk kavramı Jeno için sadece 'sahtelik' hissiyatı veriyordu.

Herkes yüzüne taktıkları maskelerle dolaşıyor ve etrafta soytarılık yapıyordu. Memnun edememe korkusu herkesi sarmış ve benliklerini kaybetmelerini sağlamıştı. Bu da insanların bu yapmacık hayattan bıkmalarına neden olmuştu.

Jeno ise insanlar için kendini soytarı etmiyordu. İnsanlara sahte sevgi hareketleri göstermiyor ve gereksiz ilişkilerden uzak duruyordu. Ancak bu bile onun ölmek istemesine engel olmuyordu. Ne kadar diğer insanlardan farklı olmaya çalışsa da sonunda onlar gibiydi...

Jeno, vücudunda hissettiği acıyla düşüncelerinden sıyrıldı ve gerçekliğe geri döndü. Üzerine dökülen sıcak kahve vücudunun sızlamasına neden olurken Jeno yavaşça canının acımasına neden olan kişiye baktı.

"Ö-özür dilerim. Seni görmemişim."

Karşısındaki kız panikle konuşurken Jeno, kızın her insanın söylediği o kalıplaşmış cümlelerini daha fazla duymak istemediği için kıza önemli olmadığını söyleyip oradan hızla uzaklaştı.

Evine doğru yürürken aklında üzerine kahve döken kızın söylediği bir cümle dolaşıyordu. 'Seni görmemişim.' Evet, Jeno kimsenin onu fark etmediği bir insandı. Ancak bu küçüklüğünden beri olduğu için artık kimsenin onun varlığımı hissetmemesi onun için normal bir şey olmuştu.

Sonunda evinin önüne vardığında kapıyı açtı ve içeri girdi. Banyoya doğru yürürken aynı zamanda üstündeki kahve lekesiyle boyanmış kıyafetleri çıkarıyordu. Banyoya girince kısa bir duş aldı ve üzerine dökülen kahveden tamamen arınmış oldu.

Banyodan çıktıktan sonra onu sıcak tutacak bir şeyler giymek için odasına gitti. Üzerini giyinecek ve ondan sonra da yatağına girip uyuyabilecekti.

Dolabını açıp giyeceği kıyafetleri seçti ve üzerini giydi. Sonunda insanlardan uzak olan evinde huzurlu bir şekilde uyuyacak olmak onu mayıştırırken yatağına doğru yol aldı.

Tam yatağına kendini atacakken karşısındaki masanın üzerinde gördüğü kırmızı renkli bir şey Jeno'nun durmasını sağladı. Jeno orada öyle bir şey olmadığından emindi. Ve ayrıca Jeno'nun evine gelip de onu oraya koyabilecek kimsesi de yoktu.

Gerginleşen vücudunu korkuyla hareket ettirdi ve yavaşça masaya yaklaştı. Yaklaştıkça kırmızı olan şey daha da belirginleşiyordu. Jeno sonunda masanın yanına ulaştığında üzerindeki şeyin kırmızı bir mektup olduğunu gördü.

Şaşkınlıkla mektuba bakarken ne yapması gerektiğine karar verememişti. Mektubun masada olması demek evine birisinin girmesi demekti ve Jeno böceklerden bile korkan bir insan olarak böyle bir şeye nasıl bir tepki vermesi gerektiğine karar verememişti. Bağırmalı mıydı? Evden mi kaçmalı mıydı? Yoksa mektubun neyin nesi olduğunu mu öğrenmeliydi?

Bir süre düşündükten sonra mektubu açmaya karar verdi ve mektubu eline aldı. Mektubun önündeki mühür Jeno'yu daha da gererken yavaşça mektubu açtı, içindeki kağıdı dışarı çıkardı ve kağıttakileri okumaya başladı.

Lee Jeno,

Tebrikler Lee bey. Bu bileti kazanmanızdan büyük bir mutluluk duyarız.

Bu mektubun içerisindeki bilet sayesinde hayatınızda yaşayabileceğiniz en güzel yaşam tecrübesine sahip olabileceksiniz.

Muhteşem hayat tecrübesi için tek yapmanız gereken şey belirlenen zamanda aşağıda yazan adrese gitmeniz. Bu sayede bilet sizin unutulmaz zamanlar geçirmenizin anahtarı olacak.

Hayatınızın tadını çıkarmanızı büyük bir içtenlikle isteriz. Tekrardan tebrikler...

Yer:
Wangjae Odası, Gyeonbokgung Sarayı / Seul

Tarih:
15 Ocak 2019
00.00 - 15.00

Önemli Bilgi: Gelirken biletinizi yanınızda getirmeyi unutmayınız lütfen.


Y/N: Hepinize merhaba~~

Doğrusu bu hikaye nasıl olacak ve nasıl bitecek hiçbir fikrim yok. Sadece yazmak istedim ve yazıyorum. Hikayenin belki bir kısmı birazcık, ufacık, ucundan Harry Potter'ımsı bir şey olabir. Ilerleyen zamanlarda ne olur ben de çok merak ediyorum.

Umarım hoş bir konusu olur ve herkes okumaktan zevk alır~~

New Life Ticket ♤ nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin