0.5

373 47 12
                                    

İnanılması zor görünen bir olayla karşılaşınca çoğu insan şok olur ve ne yapacağını bilemez. İnanamazlık tüm vücutlarını sarar ve onların haraket etmelerine engel olur.

Jeno da bu sefer diğer insanlar ile aynı şekilde davranmış ve kendini donup kalmaktan alıkoyamamıştı. Adının Haechan olduğunu söyleyen çocuk bir saniye öncesinde kanlı canlı orada dururken bir saniye sonrasında hiçbir iz bırakmadan yok olmuştu.

Böyle bir şeyin mümkün olma ihtimali bile Jeno'yu şaşırtırken donup kalmak hariç başka nasıl bir tepki verebilirdi bilmiyordu. Birkaç dakika daha hiç bir tepki vermedikten sonra Haechan'ın dedikleri aklına geldi. Haechan, kapının kapanmasına çok az kaldığını söylemişti.

Aceleyle cebindeki telefonunu eline aldı ve saate baktı. Saatin 14.59 olduğunu görünce panikle telefonu cebine geri koydu. Kapının kapanmasına sadece bir dakika kalmıştı. Karşısındaki kitaba baktı. Oraya gitmeli miydi?

Derin bir nefes aldı ve düşünürse hiçbir şey kazanamayacağını düşündü. Bu yüzden düşünmekten vazgeçerek yüreğinin sesini dinledi. Birkaç saniye sonrasında kitaba doğru yürümeye başlamıştı. Çünkü kalbinde oraya gitmek isteyen taraf ağırlık kazanıyordu.

Kitabın önüne geldi ve hızlıca elini kitabın üstüne koydu. Koymasıyla beraber hissettiği hafiflik hissi tüylerini ürpertirken her tarafını renk cümbüşü kaplamıştı. Renkler hızlı bir şekilde iç içe geçip şekil değiştirirken midesindeki yanma aklına Haechan'ın ona gitmeden öne söylediği şey geldi

'Bu arada benden sana bir tavsiye: Elini kitaba koyacağın zaman gözlerini kapat. Yoksa çok fena miden bulanıyor.'

Ağzını sımsıkı kapatarak kusmamaya çalışırken bir anda her şey sona erdi. Bütün o renk cümbüşü gittiği için gözleri acıyan Jeno, daha fazla kendisini tutamadı ve yere eğilerek midesindekileri boşaltmaya başladı.

İyi olduğuna karar verdikten sonra utançla eğildiği yerden kalktı ve çantasındaki sudan alıp birkaç yudum su içti. Boğazı acırken suratını buruşturdu ve etrafına bakındı. İnsanların hiçbiri Jeno'ya bakmıyordu. Bu Jeno'yu şaşırtırken yanına doğru gelen Haechan'ı gördü.

Oyun oynar gibi yavaşça zıplıyor ve Jeno'ya el sallıyordu. Jeno, Haechan'ın tavırlarını anlayamamıştı. Çok vıcık bir insana benziyordu ancak yine de bu vıcıklığı diğer insanlarda olan bir vıcıklık değildi. Haechan diğer insanlardan farklı olarak sanki içindeki neyse onu gösteriyor gibiydi.

Jeno, Haechan'a karşı olan düşüncelerinin pozitif olmasına şaşırıyordu. Onu görünce içinde adlandıramadığı değişik hisler uyanıyordu.

"Demek gözlerini kapat dememe rağmen kapatmadın." diyerek gülümsedi. Gülümsemesinde bir art niyet aramasına rağmen bulamayınca ona cevap vermeye karar verdi.

"Az zaman kaldığını görünce elimi panikle kitaba koydum. O sırada da aklımdan gitmiş dediğin şey." sustuktan sonra aklına gelen şeyle tekrar konuşmaya başladı. "Bu arada ben buraya kusmama rağmen kimse bana bakmadı. Neden bakmadılar ki?"

Haechan Jeno'ya kocaman bir gülümseme vererek konuştu. "Çünkü buraya gelen her insan ilk seferinde aynı şeyi yaşadı. Ayrıca buradaki insanlar seni bir şeyler için asla yargılayıp sorgulamaz."

Jeno gözlerini olabildiğince açarak Haechan'a baktı. "Hiçbir şey için sorgulamazlar mı yani?"

"Burada belli olan bir kaç kural vardır. Kuralları ihmal etmediğin sürece kimse sana karışmaz."

Jeno duyduğu şeylere inanamamıştı. Bu dünya da insanların ona karışmayacakları düşüncesi aklında belirince huzurla dolduğunu hissetti.

21. Yüzyılın köle sisteminde herkes herkese karışıyordu ve bu sistem sayesinde bir sürü insan asıl kendini göstermekten çekinerek kemdilerine herkesin beğeneceği bir maske aramaya koyuluyorlardı. Ve aradıkları maskeyi bulma umuduna başkalarının maskelerini parçalıyor ayrıca kalplerini de kırıyorlardı. Maskelerini bulduklarında ise geriye dönüp bakınca ne kadar insanı parçaladıklarını farkediyorlardı.

Geride kalmış olan ve maskeleri kırılmış olan insanlar ise kendilerini gizleyebilecekleri bir maskeleri kalmadığı için başkalarınınkileri kırmaya başlıyorlardı. Her maskesi parçalanmış insan başka bir insana karışarak kendini gizlemeye çalışıyordu.
Ancak Haechan'ın dediği doğruysa burada böyle bir şey gerçekleşmiyordu.

"Hey, neye daldın bu kadar? Hadi gel de senin içeri girebilmek için kaydını yaptıralım." Haechan Jeno'nun bileğini tutup onu çekiştirirken Jeno aklındaki düşünce havuzunda yüzüyordu.



New Life Ticket ♤ nominDove le storie prendono vita. Scoprilo ora