0.6

357 46 12
                                    

Eski zamanlarda insanlar nedenini anlamadığı şeylerden korkar ve onlara derin anlamlar yüklerlerdi. Mesela şimşeğin nasıl oluştuğunu anlayamamaları insanların şimşeklerden korkarak onlara derin manalar yüklemelerine neden olmuştu. Eğer insanlar tanrıları kızdıracak bir şeyler yaparlarsa o zaman tanrılar, insanlara olan kızgınlıklarını şimşekleri ile gösterirdi.

Ancak zamanla insanlar doğanın büyüsünü kavramaya başlamışlar ve artık nedenlerini anladıkları için eskiden korktukları şeyler için korkmalarına gerek olmadığını anlamışlardı.

Jeno da şu anda eski zamanlarda yaşayan insanlar gibi hissediyordu. Böyle bir yerin varlığı ona inanılmaz gelirken buradayken varlığına inanmadığı tanrının var olabileceği ve Jeno'ya çok üzüldüğü için ona bir şans sunmuş olabileceğini düşünmüştü. Belki de Jeno sonunda mutlulukla yeşerip sevinçle gürleşebilirdi.

Jeno, derin düşüncelere dalmış düşünürken Haechan onu kayıt yerine çoktan sürüklemişti. Sürüklerken de Jeno'ya uyuşukluğu hakkında şikayet etmeyi de es geçmemişti.

Haechan'ın onu dürtüklemesiyle kendine gelen Jeno, düşüncelerinden koparak nereye geldiğine baktı. Etrafı incelerken yaşadığı şaşkınlık izlemeye değerdi.  Koyu renklere sahip olan duvarların üzerleri muhteşem tablolar ve heykellerle ortaya muhteşem bir yer çıkarmışlardı. Duvarların mimari tasarımı insanı kendine âşık edecek kadar güzeldi. Aşağıda ise duvarlarla ahenk içinde olan renkli vazolar ve değişik süs eşyaları vardı. Tavandan sarkan koskocaman avize ortamı daha da güzelleştiriyordu.

"Kayıt işleri bürosu şu soldaki kapının olduğu yerde. Oraya seninle giremem. Bu işi tek başına yapmalısın." dedi haechan sessizce mırıldanarak.

Jeno, Haechan'a şaşkınlıkla baktı. Haechan da diğerleri gibi Jeno'dan bezmiş miydi? Bu kadar hızlı bezeceğini düşünmemişti. Haechan'ın farklı olabileceğini düşünmüştü ancak o da sonunda bir insandı. Jeno, kendini aldatılmış hissediyordu.

"Hey, sorun ne dostum?" Haechan, Jeno'nun omuzunu tutunca Jeno tepkisizce karşısındaki çocuğa baktı.

"Bir sorun yok. Sadece bu kadar kolay bir şekilde benden bezeceğini tahmin etmemiştim."

Jeno, gerginlikle konuştuktan sonra karşısındaki çocuğun tepkilerini tahmin edebiliyordu. Ancak gelen gülme sesleriyle bütün tahminlerinin yanlış olduğunu anlamıştı.

Haechan uzun bir süre güldü. Hatta bir ara gözlerinden gelen gözyaşlarını sildi. Bu geçen uzun zamanda Jeno ise sadece Haechan'ı izledi. Komik bir şey söylediğini sanmıyordu. Bu yüzden karşısındaki çocuğun neden bu kadar güldüğünü anlayamamıştı.

Sonunda Haechan'ın gülmesi kesilince Jeno'nun omuzlarından tuttu ve gülümseyerek konuştu.

"Saçmalama dostum. Senden bezmem için bir sebep yok. Hatta seni çok sevdim. Oraya tek gitmeni söyleme nedenim kuralların böyle olması. Kayıt olacağın zaman o odada sadece sen olmalısın."

Jeno, Haechan'ın sözleriyle bir süreliğine rahatladı. Doğduğundan beri yalnız olan dünyasına ilk defa birini dahil etmek istemişti. Hem de bir kaç saattir tanıdığı birini. Ancak sonradan aklına neden odaya yalnız girmesi gerektiği takıldı.

"Peki odaya neden yalnız girmek zorundayım?"

"Bilmem ki. Bu dünyada yaşayan her insan o odaya girip kayıt yaptırmıştır ancak kimse neden tek başına girmesi gerektiğini bilmez." Haechan konuşmasını bitirdikten sonra kayıt işlerinin olduğu yere baktı. Sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki gözlerini kocaman açarak Jeno'ya döndü.

"Söylemeyi unuttum ama oraya gittikten sonra odada olan şeyler odayla sınırlı kalacak."

"Nasıl yani?"

"Yani demek istediğim şey, orada sana ne soracaklar ya da ne yapacaklar sadece oradayken bilebilirsin. Ancak odanın kapısından dışarı çıktığın an odada geçen her şey aklından silinir. Şimdi düşündüm de belki de odada olduğun zaman bile ne olduğunu bilmeyebilirsin."

Jeno gözlerini kocaman açarak "Ne?" dedi. Haechan, Jeno'nun tepkisine kıkırdadı ve " Aman, çok önemli ne sorabilirler ki? Bana ve etraftaki insanlara baksana. Hepimiz sapasağlam yaşıyoruz. Bize odadayken zarar verselerdi şu anda bu halde olabilir miydik?"dedi.

Jeno bir süre Haechan'ın dediklerini düşündü. "Peki ya hiç kayıt odasında kabul edilmeyip de geri göderilen insanlar oldu mu?"

Haechan duyduğu soruyla gözlerini kısıp bir süre düşündü, sonra kafasını iki yana sallayarak cevap verdi.

"Öyle bir şey olduğunu sanmıyorum. Sonuçta bu dünyayı hak etmeyecek kişilere bilet verilmez. O yüzden endişelenme ve büro kapanmadan kayıt yaptır."

Jeno derin bir nefes aldı ve kafa salladı. Neden bu kadar düşünüyordu ki. Sonuçta buraya her şeyi göze alarak gelmişti. Başına bir şeyler gelirse pişman olmamalıydı.

"O zaman ben odaya gidiyorum"

Haechan "Hızlıca kayıt olup bu kapıdan benimle geçeceksin dostum. Endişelenme." diyerek tanışalı çok zaman geçmemesine rağmen kanı kaynadığı dostuna destek verdi.

Jeno tam kapıya doğru ilerleyecekken Haechan sormayı unuttuğu soruyu sordu.

"Adın ne değerli dostum?"

Jeno, duyduğu soruyla arkasını dönerek soruyu soran Haechan'a baktı.

"Jeno. Lee Jeno."

Haechan gülümseyerek konuştu.
"Seni burada bekliyor olacağım Jeno."


Y/N: Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Hikayenin sonu nereye varacak çok merak ediyorum doğrusu flgmşföflmflf

New Life Ticket ♤ nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin