1.3

293 38 15
                                    

Jaemin ile tanıştıktan bir süre sonra Jaemin bahçedeki çitleri boyaması gerektiğini söyleyerek odadan ayrılmıştı. Jeno da yeni tanıştığı oda arkadaşı sonunda odadan çıktığı ve Jeno'yu tek başına bıraktığı için derin bir nefes almıştı. Ona karşı kanının ısınamaması gayet normaldi. Jeno'nun her zamanki haliydi.

Jeno'nun bu 'her zamanki hali' sadece Haechan'da işe yaramamıştı. Jeno için bu kabul edilebilir bir istisnaydı. Ve bu istisna için çok mutlu olmuştu. Hatta keşke oda arkadaşı da Haechan olsaydı. Acaba Jeno Haechan'a bu konudan bahsetse istediği kabul olur muydu?

Hızlıca kafasından bu düşünceyi sildi. Haechan'ın bir düzeni vardı ve Jeno'yu seve seve evine almıştı. Jeno Haechan'ın onun için yaptıklarına minnettar olup onu daha fazla rahatsız etmemeliydi. Eğer onunla kalmak istediğini söylerse Haechan rahatsız olabilirdi.

Jeno'nun aklına yine Jaemin geldi. Oturduğu yataktan hızla ayağa kalkarak tuvale doğru ilerledi. Belki resimlere tekrar bakarsa yanıldığını görebilirdi. Jaemin ne kadar onu rahatsız etse de en azından yanıldığını anlarsa o zaman Jaemin'in yanında daha az rahatsız olurdu.

Resimi eline aldı ve dikkatle inceledi. Pencerenin pervazları, duvardaki arkadaşının ona çizdiği resim, masanın üzerindeki vazo, dışardaki manzara, çocuğun üstündeki kıyafetler birebir Jeno'nun yaşadığı odayı anımsatıyordu. Hiçbir şekilde 'belki yanılıyorumdur' diye düşünemiyordu Jeno.

Kapının açılma sesi ile Jeno kapıya doğru döndü. Karşıdakinin Haechan olduğunu görünce dudaklarına küçük bir gülümseme oturdu. Haechan Jeno'nun elindeki resme bakarak konuştu.

"Jeno-yah onun gerçekten sen olduğuna emin misin? Belki bir farklılık vardır senin yaşadığın olaydan. Çünkü nana bu resmi çizdikten sonra hepimize göstermiş ve rüyasında esinlendiğini söylemişti. Belki benzerlikler çoktur ve orasıyla karıştırmışsındır."

Jeno duyduklarıyla tekrardan resme baktı. Belki yanılıyordur diye ama hayır, Jeno yanılmıyordu. "Bu resimdeki kesinlikle benim Haechan. Belki yanılıyorumdur diye birçok kez inceledim ama kesinlikle benim."

Haechan bir süre kaşlarını çatarak düşündü. "Belki rüyasında senin anını görmüş olabilir. Böyle bir dünya varsa sonuçta hiçbir şey imkansız değildir. Belki de senin geleceğinin müjdesidir bu resim. Jaemin önceden senin geleceğini hissetmiş olabilir. Değişik bir olay olduğu doğru ama bence kafanı onunla yormak yerine bu dünyanın güzelliğini keşfetmeye başla. Buraya gerçekten bayılacaksın."

Haechan doğruyu söylüyordu. Böyle bir dünyanın varlığı bile gerçekken Jaemin'in onun anısını görmesi çok da büyük bir olay sayılmazdı. Ama yine de Jeno içindeki şüpheden kurtulamıyordu.

"Aman her neyse. Ben bunları konuşmak için gelmemiştim." Haechan aklına gelen şey ile hemen konuyu değiştirdi. "Jaemin, Chenle, Jisung ve Jaemin ile zaten tanışmıştın ama diğerleri burada olmadığı için tanışamamıştın. Onlar da sonunda geldiler. O yüzden seni onlarla tanıştırmak için geldim."

Haechan hızlıca Jeno'nun yanına ulaştı ve kolundan tuttuğu gibi Jeno'yu sürükleyerek aşağı indirdi. Haechan heyecanla Jeno'yu çekiştirirken aynı zamanda ona diğerleri ile tanışınca çok mutlu olacağını onları çok seveceğini söylüyordu.

Ancak Jeno Haechan'ın tam tersi düşünüyordu. Burada kanı ısınan tek kişi Haechan'dı ve Jeno'ya göre bu hep böyle kalacaktı. Tabi Jeno için böyle olmasının bir sorunu yoktu çünkü ona bir kişi bile yeter ve artardı.

Ayrıca Jeno'nun kafasında hala endişelenmekten kurtulamadığı bir
sorun vardı. O da Jaemin. Kanı Jaemin'e hiçbir şekilde ısınmamıştı. Onunla beraber aynı odada kalması fikri ise tüylerini diken diken ediyordu. Sonuçta bir insan kendi anısının tanımadığı bir insan tarafından çizilmesi ile her zaman karşılaşmazdı.

Jeno böyle derin düşünceler içinde iken Haechan ile beraber aşağıya inmiş ve bir kapının önüne gelmişti bile. Sanırım bu kapı salona açılıyordu. Haechan onu sürüklerken tuttuğu bileğini bırakmış ve elini aşağıya indirerek eli ile birleştirmiş ve sonra da Jeno'ya güç vermek istercesine gülümsemişti. Jeno içindeki garip hisse engel olamamıştı. Bir insanın onun elini tutması değişik bir histi. Jeno, Haechan ile karşılaştığı için kendini şanslı hissediyordu.

Haechan, bakışlarını Jeno'dan çektikten sonra boşta kalan eliyle önündeki salonun kapısını açtı ve kafasını içeriye uzattı.

Birkaç öksürük sesinden sonra içerdekilere "Sonunda evimizin yeni üyesi, biricik, yakışıklı, tatlı, sempatik, ailemizin yeni baş tacı, karizmatik Jeno'yu sizinle tanıştıracağım çocuklar. Hazır mısınız?" Diyerek abartılı bir tepki verdi.

Jeno, Haechan'ın iltifatlarının hiçbirisine sahip olmadığı için gözlerini devirse de onu ailenin yeni üyesi olarak tanıtması kalbinin hızlanmasını sağlamıştı. Hiçbir zaman gerçek anlamda bir aile hissini yaşamamıştı. Bu seferde çok umudu olmasa da yine de içinde küçük bir umut oluşmuştu yine de.

Bu yüzden Jeno bu aralar sıklıkla yapmaya başladığı şeyi yaptı ve şu zamana kadar varlığına pek inanmadığı tanrıya dua etti. Bu sefer bir aileye sahip olabilmek için.

Y/N: Hepinize tekrardan selam..

Medyanın güzelliğine bakın yavv. İçimden acaba nohyuck mu yapsam hikayeyi isteği geliyor xmxlxlxmxlx

Lütfen şu resme bir bakar mısınız? Resmen birbirlerini tamamlıyorlarr~~

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Lütfen şu resme bir bakar mısınız? Resmen birbirlerini tamamlıyorlarr~~

Multishipper olmak zor iş. Herkesi birbiriyle shipliyorum fkfmodmfo

New Life Ticket ♤ nominWhere stories live. Discover now