2.7

104K 5.7K 1.8K
                                    

SeLam BebeQler bEn gEldİm gkhsrfhukgsfuoh

Ee nabünüz bakalım?
Hayat nasıl?
Keyifler yerinde mi?

Kısa kes, Darkgghost!

Hadi iyi okumalar...

Öhöm bir de şey dermişim,
Bol bol yorum alırsam yarın bir bölüm daha atarım ;)

Öpt<3




"Meyve mi yesek ya? Açıktım gibi oldum sanki!"

Kitapların içine gömülmüş savaş verirken Ece'nin söylenmesi ile bayık ve muhtemelen kanlamış olan kırmızı gözlerimin odak noktası Ece oldu. Elimdeki kalemi defterin arasına koyup oflayarak kenara fırlatıp sırtımı arkamdaki yatağa dayadım. Ayaklarımı da çözüp ileriye uzattım. Saatlerdir aynı pozisyonda durmaktan her yerim ağrımıştı resmen!

"Hiç uğraşamam şimdi meyveyle falan!" diye mırıldanırken aynı zamanda gözlerimi de kapatıp kısacık bir kestirme molası verdim. "Çok istiyorsan git kendine hazırla... Ve bana da tabi ki!"

Evet, anlayacağınız üzere okul döneminin en berbat, en iğrenç, en kötü, en 'bitse de kurtulsak' diye düşündüğümüz zamanına ne yazık ki varmıştık. Doğru tahmin! Bildiniz! Sınav haftası! Ve benim en acı günlerim...

Her zaman yaptığımız gibi şimdi de Ece ile beraber bu haftayı sağsalim atlatmak adına ders çalışıyorduk. Daha doğrusu çalışmaya çalışıyorduk desem yeridir. Çünkü saatlerdir ders çalışmaktan beynim alev almıştı! Error veriyordum artık! Üstelik gece yarısını çoktan geçtiğimizi de göz önünde bulundurursak uykum da hat safhadaydı! Uyanık kalmak adına cebelleşiyordum resmen!

Derin bir nefesi dışarı bıraktım. Ece oflayarak ayağa kalktığında kapattığım gözlerimi geri açtım. Onun da otur otur her tarafı uyuşmuş olmalı ki ilk baş gerinerek birkaç esneme hareketi yapıp kendine gelmeye çalıştı. Garibim onunda benden bir farkı yoktu şu an. Feci halde yıkıktık!

Son esnemesini de yaptığında bayık bakışları beni buldu. "Sırf şu dersin başına geç gelmek adına sana da hazırlayacağım. Değerimi bil."

Yarım bir gülüş sergiledim. "Efsanesin!"

"Ah, bilmediğim bir şeyler söyle lütfen!" diyerek dağılmış saçını savurduğunda gözlerimi devirdim.

"Şımarma hemen pislik!"

"Şımarmak mı? Ah tatlım biz prensesler şımarmayız. Piremses bünyeme aykırı bu!"

Ona bayık bakışlarımla baktığımda dil çıkarıp tekrar saçını savurdu ve odadan dışarı çıktı. Bu haline gülmeden edemedim.

"Salak bu kız ya!"

"Duydum!"

Ece'nin koridordan yankı yapan sesini işitmemle tekrar gülümsedim. Bir şey demek yerine bu sefer sessiz kalıp kenardaki masanın üzerine koyduğum telefonu elime aldım. Ekrana bakmamla ilk gözüme ilişen saat olmuştu.

00.30. Ofladım.

Bir saat daha dayan kızım! Yapabilirsin bunu! Az kaldı. Sonra ise gelsin uykunun huzurlu kolları!

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Where stories live. Discover now