7.4

48.5K 2.6K 643
                                    

Selamlar :)

Çok şükür dediğinizi duyar gibi oldum bhdchusci

İyi okumalar

Çok öpt<3

  

(İrem'in anlatımından, Cumartesi günü)

Elimdeki kitabı tekrar tekrar kaç defa okuduğumu bile bir yerden sonra saymayı unuttum. Neredeyse yarım saati aşkın vakittir bir sayfada takılı kalmış sürekli okuyup duruyordum. Tabii okuduklarımdan ne kadarını anladığım ise tartışılır bir konuydu. Nefesimi dışarı üfleyip kitabı sertçe kapattım. Şu an aklım kesinlikle burada değildi. Bu yüzdendir ki kitap okumayı şimdilik bir kenara bırakmam daha iyidi.

Kitabı masaya koymamla oturduğum sandalyeden ayaklandım. Aynı zamanda kenara koyduğum telefonu ise çoktan elime alıp ve herhangi bir bildirim gelip gelmediğine bir göz attım. Ekranın üst kısmında biriken bildirimlere kısa bir göz attığımda birçok mesaj birikmiş olsa da, asıl istediğim kişiden bir geri dönüş alamamış olmam moralimi fazlasıyla bozmaya yetti.

Evet, Poyraz'dan mesaj bekliyordum.

Evet, ondan gelen hiçbir şey yoktu.

Ve yine evet, Poyraz ile halen kavgalıydık.

Nefesimi bıkkınlıkla verip telefonu kapattığım gibi cebime attım. Bizim çocukların, bizi barıştırmak adına bir araya getirmesi üzerine tam tamına koskocaman iki gün geçmişti. Geçmişti geçmesine ama değişen hiçbir şey yoktu. O gün yaptığımız tartışma sonrasında Poyraz tamamiyle kendini geri çekmişti. Hiçbir şey yapmıyordu. Farkında değildim sanırım ama o gün fazlasıyla üzerine gitmiş olmalıydım. Bu yüzden de ne o bir adım atıyordu, barışmak için, ne de ben.

Ve itiraf etmeliyim bu artık canımı sıkmaya başlamıştı! Onunla ilk defa bu kadar uzun süreli bir tartışma yaşamıştık ve bu beni gerçekten üzüyordu. İçlice tekrar nefeslendim. Bir şey yapmalıydım. Böylece durup bir şeylerin olmasını beklemek bir çözüm yolu getirmiyordu bize. Madem Poyraz yapmıyordu, pekala, ben yapardım o zaman! O benden birçok defa özür dilemişti, şimdi ise sıra bendeydi.

Düşüncemle beraberinde bakışlarım saniyelik pencereden dışarıya kaydığında havanın fazla karanlık olmaması, bir anlık gelen cesaretle, beni odadan dışarıya attı. Üzerime hızla kapının arkasında olan hırkayı almamla soluğu direkt dış kapının orada almıştım bile.

Annem ve babam bir saat öncesinde misafirliğe gitmiş oldukları için şu an evde kimsenin olmamış olması fazlasıyla işime gelmişti. Kısa süren nereye gidiyorsun? Kimle buluşacaksın? Ne yapacaksın? gibi gibi sorularla vakit kaybetmek istemiyordum. Hızla ayakkabımı giymemle nihayet dışarı çıktığımda, ne yaptığımı bile düşünmeden, aklımda ezbere bildiğim yola düştüm direkt.

Evet, tam da şu an Poyraz ile konuşmak için onun evine gidiyordum.

Bu konu bugün bitecekti!

Adımlarımı hızlandırdım. Artık güneş yavaştan bizi terk etmeye başladığı için hava serinlemişti. Fazla serin olmasa da yine de üşütecek derecede olan soğuk havanın tenime işlemesiyle istemsiz ürpermeden edemedim. Hırkanın iki ucunu önümde bağlayıp biraz ısınmayı amaçladım ve adımlarımı daha da hızlandırdım. Bir an önce Poyraz'ın yanıma varmak istiyordum.

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Where stories live. Discover now