6.6

77.3K 3.5K 1.6K
                                    

Selamlarrr

Tatile girmişken değerlendirelim değil mi yahu ;)

İyi okumalar

Çok öprt<3

*Bu wattpad'in belasını silkeceğim yakında kaç defa yayımladım bilmiyorum artık yetti gari püüü!*



"Yok abi yok! Sosyal medyada akrabayı eklemek pişmanlıktır!"

İnstagrama attığım fotoğrafa gelen akraba yorumlarına bakarken aynı zamanda da bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim. Canım teyzeciğim, halacığım, dayıcığım ve diğer tüm akrabalarım neden mesaj yoluyla demeniz gereken şeyleri yorum olarak yapıyordunuz ki! Nedendi yani? Niyeydi?

Tekrar derin bir nefes verdiğim esnada önümdeki kurabiye kutusundan bir kurabiyeyi ağzıma atıp gelen diğer yorumlara da birkaç cevap verdim.

"Sen yine iyisin! Asıl kankaları eklemek en büyük pişmanlıktır!"

Benim homurdanmama karşı Can'dan gelen sitem ile kısa bir süreliğine telefonumla ilgilenmeyi kesip ona yöneldim. Karşımda oturmuş aynı ben gibi elindeki telefonla ilgileniyordu. Her ne okuduysa dudaklarını büzüp göz devirdiğinde bu haline gülmeden edemedim.

"Sana ne oldu?" diye sordum, elimdeki telefonla uğraşmayı keserek. Bir süreliğine sosyal medyadan uzak kalsam iyi olurdu.

Sorumla beraber Can başını kaldırıp bana baktı. Ardından derin bir nefes verdiğinde ise telefonunu benim gibi masanın üzerine koyup biraz ileride ocak başında bekleyen bizimkileri gösterdi.

"Ne olacak?" dedi sitemle. "Rezil ettiler beni, rezil!"

Bakışlarım Can'ın işaret etmesi ile bizimkilere kaydığında gülmeden edemedim. Neyden bahsettiğini çok iyi anlamıştım. Dün Can'ın paylaştığı gönderiye Poyraz ile Egemen'in attıkları yorumdan bahsediyor olmalıydı. Okuduklarım bir an aklıma geldiğinde ise kıkırdadım. Ne yalan söyleyeyim komikti şimdi!

"Baya iyi yorumlardı yalnız!" diye onu alaya aldığımda, direkt yüzünü düşürmüş ve dudaklarını büzmüştü.

Önümüzde duran kurabiye kutusundan bir tane de o aldığında, "sen de mi Maviş ya! Sen de mi Brütüs?" diye homurdanıp arkasına yaslandı.

"Kızma Cancağazım hemen," diye ellerimi teslim olur gibi kaldırdığımda gözlerini devirdi. "Ben senin tarafındayım."

"Hı hı orası belli!"

Çocuk gibi kollarını önünde birleştirip başka yöne baktığında dolu dolu olan yanakları sayesinde tam da şirin bir sincaba benzemişti. Bu sevimli haline güldüm. Cidden yaşı ne kadar büyüse de o halen bizim küçük Can'ımız idi. Hiç değişmiyordu manyak çocuk!

O kendince trip attığında oturduğum yerden ayaklandım. Biraz bizimkilere yardım etsek iyi olacaktı!

"Neyse, hadi gel de yardım edelim bizimkilere." diye çocuklara doğru yönelirken aynı zamanda da Can'a gelmesi için işaret ettim.

Ama dediklerime oralı olmayıp omuz silkti.

"Kılımı bile kıpırdatmam! Yapsınlar köleler, ben yerim!"

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Where stories live. Discover now