7.1

58.9K 2.9K 2.2K
                                    

Selam :* bu sefer erken geldim ✌🏻

İyi okumalar

Çok öpt<3




Neden kendimi kötü hissediyordum?

Neden sanki yanlış yapmışım ya da yapıyormuşum gibi bir his vardı içimde.

Ama en önemlisi... Neden pişmanlık baş göstermeye başlamıştı bende?

Egemen'in buraya geldiği daha ilk anda onun için endişelenmeye başlamıştım. Evet, buraya benim yüzümden gelmişti. Benimle konuşmak için. Bir olmamız... Beraber olmamız için. Öyledik de! Tüm englleri bir bir aşmış ve her şeyi ile karşıma geçmişti. Bir kez elimi tutmuş ve asla da bırakmamış, bıraktırmamıştı! Ama bunların yanına her şey bir yana en önemlisi ise mutluyduk ikimiz de.

Peki ya bunlar yeterli miydi ikimiz için de?

Onun burada olmuş olması... Yanımda olması... Bana tarif edilemez bir mutluluk veriyordu. Bunu inkar edemezdim! Bir kez bile olsun ayrılmayı asla istememiş hatta ve hatta aklımdan bile geçirmeye cürret etmemiştim.

Peki ya şimdi neden bunu isteyerek kendimi bencil gibi hissediyordum?

Onu burada tutarak, kendini geride bıraktığı tüm her şeyden soyutlamasını sağlayarak, her ne kadar kendimce ona destek olmaya çalışsam da yine de tüm sorumlulukları kendi omuzlarına yüklemesine göz yumarak... Sahi böyle yaparak doğru mu yapıyordum?

İlk defa bunun için kendimi sorguluyordum.

Kemal Bey'in Egemen'e dedikleri sayesinde göz ardı ettiğim şeyler bir bir yüzüme çarpmıştı sanki. Babasının tüm gücünü Egemen'den çekecek olması bir yana Egemen'in yaşayacağı zorluklar için daha çok endişelenmeye başlamıştım. Evet, şu an her şey yolunda gidiyor olabilirdi ama yarının da bugünden farksız olacağı garantisini kim verebilirdi ki?

Derin bir nefes verip gözlerimi sabitlediğim noktaya dikmiş, derin düşüncelere dalmış halde oturma odasında beklerken Egemen'in sesini işitmemle dikkatim dağıldı birden.

"Hayatım?"

Egemen ve Kemal Bey'in son konuşmaları üzerine kapının orada daha fazla beklemeyi bırakıp direkt içeri girmiştim. Aklımda kısır bir döngü içerisinde az önce duyduklarım çınlarken, düşüncelerimle büyük bir mücadele verdiğim bir vakit Egemen'in geldiğini fark etmemiş olmalıydım. Bu yüzden bana seslenmesi ile irkilmeden edemedim.

Bakışlarım hızla koltuğun kenar tarafında ayakta bekleyen Egemen'e kaydığında kaşlarını hafifçe çatmış şekilde bana bakarken buldum onu. Üzerimdeki kısa süreli şaşkınlığı hızla kapı dışarı ederken oturduğum yerden ayaklandım.

"Efendim?"

Yoğun bakışları birkaç saniye üzerimde dolaştığında minik bir tebessüm yer edindi yüzüne. "Dalmışsın. Birkaç defa seslendim ama duymadın." derken bir küçük adım atıp yanıma vardı.

"Ha!" derken elimle rüzgardan karışan saçlarımı taradım. Bu kadar kendimi soyutlamam şaşırtsada üzerinde durmadım. Sanırım düşüncelerime şimdilik bir dur demeliydim. Derin bir mefes verip omuz silktim. "Mühim mevzular hakkında derin düşüncelere dalmışım. Geldiğini fark etmedim."

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Där berättelser lever. Upptäck nu