YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*

4.7

Selam cınım nabeeeer

İyi okumalar...

Öpt<3

 

[2 HAFTA SONRA]

Önümdeki test kitabına gömülmüş elli altıncı sorumu çözmeye çalışıyordum. Ama lanet olası soru çözülmemek için benimle direniyordu resmen! Ne kadar işlem yaparsam yapayıp çıkmıyordu sonuç! Oflayarak sile sile orta yerinden ikiye ayrılmış silgimin bir parçasını elime alıp yaptığım işlemi sildim.

Tam başka bir işlem yapmaya başlıyordum ki bana doğru hızla gelen Ece dikkatimi çekti. İki elinde de bize aldığı sıcak içecekler vardı. Sanırım ellerini yakmış olmalı ki yüzü buruşmuştu. Adımlarını hızlandırıp yanıma yaklaştığında bir bardağı önüme koydu.

"Al bakalım çayın," derken karşımdaki yere geçti. Kendi bardağını da masaya koyarken aynı zamanda ellerini sallayıp acısı geçsin diye üfledi bir süre. Ardından kendisi de banka otururken "şu kartonları ne diye atarlar anlamıyorum!" diye homurdandı sinirle. "Tutacağım diye ellerim yanıyor anasını satayım!"

Onun bu haline gülüp bir şey demeden geri önümdeki teste konsantre oldum. Soruyla bakışmaya başladığımızda dudağımı ısırdım. Lanet olası soru! Çözecektim seni işte! İnat ettim!

"Her neyse onu bunu geçte sana ne diyeceğim bak," dedi Ece sevinçle. Ona bakmasam da "hmm?" diye mırıldanıp kafamı devam et dercesine salladım. Bir kulağım ondaydı.

"Şimdi ben ikimize çay almaya giderken fizik sınıfının oradan geçtim."

"Hmm."

"Şans eseri Aysu hoca da oradaymış işte."

"Hmm."

"Beni görünce seslenip yanına çağırdı."

"Hmm."

"Sonr- sen beni dinliyor musun?"

Bakışlarımı test kitabından çekip Eceye döndüm. Evet anlamında kafamı salladım. "Evet, dinliyorum. Devam et sen."

Buna inanmamış olmalı ki ellerini göğüs hizasında birleştirip gözlerini kısarak bana baktı. "En son ne dedim ben?" diyerek teyit etti beni.

Sorduğu soruya gözlerimi devip "Aysu hocayı görmüşsün ve seni çağırmış, Ece. Oldu mu?" dediğimde sırıttı.

"Güzel, dinliyormuşsun beni," bir kez daha göz devirdim. "Her neyse, beni yanına çağırdı. Ben de kesin yine bir şey yaptıracak falan diyerek gittim yanına 'efendim hocam?' dedim. Bana seni sordu direkt." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Niye sordu?"

"Hah işte ben de tam bunu söyledim. 'Niye sordunuz hocam?' dedim. İşte bu aralar biraz durgunmuşsun. Moralin bozuk gibiymiş falan dikkatini çekmişsin. Kısaca iyi mi diye sordu işte." dediğinde gülümsedim.

Dersini her ne kadar sevmesem hatta nefret etsem de bu kadını aşırı seviyordum. İyi bir gözlemciydi ve sorunumuz olduğunda yardım etmekten geri çekilmiyordu.