• On Birinci Bölüm •

31.2K 1.7K 134
                                    

     Alev 

  Pars ile karşılıklı bir şekilde koltuklarda oturduk. Üzerimde hala Lina'nın pijama takımı vardı, gerçekten hiç bana göre değillerdi. Aynı Güney'in söylediği gibi, çocuk ruhluydu Lina anlaşılan. Şımarık bir çocuk belki de.

  "Seni dinliyorum," dedi Pars.

  Derin bir nefes alıp verdim. Tüm bunları anlatıp anlatmamak arasında kalmıştım defalarca ama artık kararım kesindi, anlatacaktım.

  "Her şey düğünümüzden birkaç ay önce başladı," diyerek lafa girdim. "Biriyle tanıştım. Sen beni çok seviyordun Pars, biliyorum ama aramızda yoğun bir şey yoktu. En yakın olduğumuz zamanlar yatakta geçirdiğimiz zamanlardı ve kesinlikle muhteşemdi ama bu benim için yeterli değildi. Sen bana dokunurken, kendimi hiç özel hissetmiyordum. Ama o tanıştığım adam, daha ilk anda bana dünyanın en özel kadınıymışım gibi hissettirdi."

  Pars, oturuşunu dikleştirdi. "Devam et."

  "Kendimi suçlu hissettim ve o adamla olan ilişkimi sonlandırdım ama düğün günümüzde bunu yapamayacağımı anladım. O adama gittim, yani, Güney'e."

  Pars birden yerinden kalktı. "Sen neler söylüyorsun Alev?"

  "Lütfen devam etmeme izin ver."

  "Neye izin vereyim? Beni başka bir adamla aldattığını, dahası bu adam için beni düğün günümüzde terk ettiğini söylüyorsun! Bu da yetmezmiş gibi o adam Güney çıkıyor! Bana da yetmiyordu aramızdaki ama beklentilerimi düşürüp senin bana yettiğine inandırdım kendimi. Gidip başka bir kadının kollarında aramadım mutluluğu! Beni suçlamaya hakkın yok. Ben seni el üstünde tuttum!"

  "Pekala, haklısın! Belki de bu yüzden kendimi o kadar suçlu hissetmişimdir! Sana klasik bir sorun sende değil bende konuşması yapacak değilim. Lütfen devamını dinle!"

  Pars tekrar yerine oturdu. "Hızlıca anlat!"

  "Sonra Güney ile büyük bir tartışma yaşayıp ayrıldık. Sana geldim. Güney o gece beni dövmedi, ben birkaç gün öncesinde merdivenlerden yuvarlanmıştım. Sana yalan söyledim. Tekrar eskisi gibi oluruz diye umut ettim ama olmadı, yapamadım. Güney'e gittim yine, onsuz yapamıyordum. Barıştık. Uzun bir süre Güney ile yaşadım ama o beni başka birisi için terk etti. Kısa süre sonra da ona evlenme teklifi etti."

  "Bu kişi tabi ki Lina," dedi Pars.

  Başımı olumlu anlamda salladım. "Evet."

  "Peki neden döndün?"

  "Bir süre önce Güney beni aradı. Yine görüşmeye başladık. Bana Lina'nın seninle evlendiğini ama evliliğinize dair şüpheleri olduğunu söyledi. Beni bir şekilde buraya gelmeye ikna etti. Bu olayı gurur meselesi yaptığını ve Lina ile seni ayırmazsa mutlu olamayacağını söyledi. Aslında ailesinin zoruyla Lina ile evlendiğini, yine de onun mutlu olmasını istediğini, Lina ile bir daha asla bir araya gelmek istemediğini ve benimle bir gelecek hayal ettiğini söyledi. Bir sürü boş vaatte bulundu yani senin anlayacağın. Kabul ettim Pars. Ona yardım etmeyi kabul ettim çünkü gerçekten beni sevdiğini düşündüm. Ona gerçekten değer veriyordum. Buradan çıktığımda, onu aradım. İlişkinizin gerçek olduğunu, boşa uğraştığımızı ve Lina'nın seninle gerçekten mutlu olduğunu söyledim. Güney çok sinirlendi ve bana ağıza alınmayacak hakaretler etti. En nihayetinde de beni hayatında istemediğini söyleyip telefonu yüzüme kapattı. Aşağı inip yolun karşısındaki kafeye gittim, bir süre orada oturdum. Ne yapmam gerektiğini düşündüm. Sonra senin evden ayrılışını, Güney ile geri dönüşünü gördüm. Lina ve o buradan uzaklaşırken senin nasıl baktığını gördüm. O kadını seviyorsun Pars, bunu görmemek için kör olmak gerek. Asıl soru, neden gitmesine izin verdiğin?"

Tatlı EsaretOnde histórias criam vida. Descubra agora