1.Bölüm

24.6K 513 17
                                    

     

        Merhaba arkadaşlar,
bu benim ilk hikayem ve sizlerle paylaşmak istedim umarım severek okursunuz. Hatalarım var ise affınıza sığınıyorum.
   Keyifli okumalar 😊


***

   İhaneti yaşamak ne kadar yıkar insanı? Kaç kişi tarafından aldatılabilir insan? Yada sadece sevgili midir insanı aldatan?

   Yaren Yılmaz 29 yaşında kendi ayaklarının üzerinde duran, kendine güveni olan, genç ve güzel kadın.Beyaz tenine tezat, yüzünü eşsiz bir fotoğrafı çevreleyen bir çerçeve misali simsiyah saçları, griye çalan mavi gözleri ile bir bakan bir kez daha bakmak ister. 4 yıldır YLMZ Holding Yönetim Kurulu Başkan yardımcılığı yapıyorken, babasının almış olduğu ani karar ile kendisini Yönetim Kurulu Başkanı koltuğunda buldu.Yaklaşık 1 aydır babasına diretmesine, bunun için henüz hazır olmadığını söylemesine karşın babası galibiyeti kaptırmaya niyetli olmamalı ki konu her açıldığında ustalıkla susturmuştu Yaren'i.Yeni görevine alışmaya çalışırken bir yandan da kendi ilgi alanlarını bırakmamaya gayret ediyordu.Sabah yürüyüşleri her akşam gittiği spor kulübü, haftada 2 gün aldığı boks dersleri, arada katıldığı araba yarışları (profesyonel olmasa da pistin tozunu attırmak) sevdiği aktivitelerden sadece bir kaçı.Lakin en büyük tutkusu dans. Her gün mutlaka 1 saatini ayırır dans okuluna gidemese bile evinde dans için düzenlediği odasın da dans eder günün yorgunluğunu atardı.Günde yalnızca 5 saat uyur, sabah erken kalkar gece geç saatlerde yatar ve nefes almak için hiç vakit bırakmayacak kadar dolu dolu geçirir günlerini.Neden mi ? Çünkü düşünmemeli, hatırlamamalı, bilir ki eğer düşünürse nefes alamaz ve yaşayamaz.Yaren acılarını unutmanın yolunu kendince böyle buldu.İnsanlara güvenmeyen, kimseyle konuşmayan, hiç bir hatayı kabul etmeyen, insanların yanına yaklaşmaya korktuğu bir insan haline geldi.Erkekler güzelliğinin büyüsüne kapılsa da ilk yaklaşma çabalarında uzak durmaları gerektiğini anlar arkalarına bile bakmadan kaçarlar, bir kişi hariç oda Tan. Hayata tutunmaya çalıştığı dönemde dans ile beraber hayatına girmiş ve büyük uğraşlar sonucu kalıcı olmayı başarabilmişti.

11 Yıl Önce

Üniversiteye başlayalı 1 ay olmuş, Yaren üniversiteli olmaya alışmaya çalışıyordu.Arkadaş edinme konusunda herhangi bir çaba göstermesi gerekmeksizin etrafına yaydığı pozitif enerji, ışık saçan gülümsemesi ve cana yakın tavırları ile şimdiden herkesin dikkatini çekmeye başlamıştı.Kızlar onun bu havalı enerjisini kıskansa da arkadaş olmak, ve bu enerjiyi yakından inceleme fırsatı bulmak istiyordu.Henüz okula başlayalı kısa bir süre olamasına rağmen bir çok erkekten teklif almış, hepsini kibar bir dille reddetmişti. Yaren yaşı küçük ama olgun bir kızdı.Kendi yaşıtı erkekler hiç bir zaman dikkatini çekmemişti. Hepsinin güzellik ve cinsel tecrübelerini arttırma peşinde olduklarını biliyordu. Yaren bunu istememişti hiç bir zaman, o gerçekten kalbini görebilecek, gözleri ile sevebilecek bir adam istiyordu hayatında. Bunun için biraz küçük olduğunun, yaşıtlarının böyle bir ilişki değilde, heyecan aradıklarının bilincindeydi. Yaren'inde acelesi yoktu ki zaten, hayat uzun bekleyebilirdi beyaz atlı prensini. Biliyordu ki prensi hayatın içinde bir yerlerde gizlenmiş, onu bulmasını bekliyordu. Genç kız yıllarca beklemesi gerekse de onu bulacak gerçek aşkı iliklerine kadar yaşayacaktı.

Her okul günü olduğu gibi yatağından ayrılmakta zorluk yaşamış ve dersine son 2 dakika kala kampüse girebilmişti.Bir yandan taramaya vakit bulamadığı saçlarını elleri ile düzeltmeye çalışırken diğer yandan hayatının değişme noktasına doğru deli gibi koşuyordu-bilmeden derse yetişebileceğini düşünerek-.İşte ne olduysa o anda oldu burnunda hissettiği keskin acı, sert bir yere çarpmanın vermiş olduğu sarsıntı ve öfkeyle başını kaldırdı.Yaren hayatında ilk kez nefes alamadığını o gün hissetti "çarpmanın etkisi ile mi oldu acaba?"diye düşünürken gözleri gözlerine değdi ve o an anladı Yaren çarpmamıştı ilk görüşte çarpılmıştı.

İHANET (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now