17. Bölüm

6K 320 4
                                    


***

Ayrılığın üzerinden 2 ay geçmiş Yaren her geçen gün daha kötü hissetmeye başlamıştı.Kemal ile hiç görüşmemişler, iş ile ilgili konuları bile asistanları aracılığı ile halletmişlerdi.Yaren özlüyordu, uzaktan görmeye bile razıydı ama Kemal kendisini göstermemeye yeminliydi sanki.Geçen hafta sonu oteldeki işlerin gidişatını görmek için otele gitmiş Kemal'inde orada olacağını sanırken onun yerine asistanını görmesi ile hayal kırıklığı yaşamıştı. 

Telefonu çalınca 2 aydır olduğu gibi heyecanla eline aldı ama beklediği isim değildi "efendim Tan" dedi kırgın bir ses ile " pardon benim güzeller güzeli bir arkadaşım vardı onu aramıştım ama bir kaç aydır ulaşamıyorum kendisine sizin bir bilginiz var mı acaba ?"dedi kinayeli bir tonda.Tan haklıydı Kemal'den ayrıldığından yana onunla bile görüşmek gelmiyordu içinden "ah Tan haklısın özür dilerim. Seni çok ihmal ettim ama bu aralar çok yoğunum yorgunluktan yatağımı zor buluyorum inan"dedi yalanda sayılmazdı hani, gece geç saatlere kadar çalışıyor eve gidince yorgunluktan bayılıyordu resmen."Allah Allah beni bile unutacağın kadar seni meşgul eden işleri merak ettim açıkçası" dedi yine aynı kinaye ile "Tan gerçekten yoğunum yoksa seni ihmal eder miyim?" Dedi arkadaşını inandırmaya çalışarak "neyse tamam inandım hadi. Bu akşam geliyorsun değil mi?" dedi. Yaren "Nereye geliyor muyum?"diye sordu.Tan "bugünü de mi unuttun? Bugün senin doğum günün ya hani, okulda kutluyorduk her sene ikimiz bir değişiklik varda benim mi haberim yok " dedi bozulmuş bir ses tonu ile "ah ben onu tamamen unuttum tabi ki bir değişiklik yok akşam sendeyim görüşürüz"diyerek telefonu kapattı eğer uzatırsa Tan'dan fırça yiyeceğini bildiği için.Yıllardır Yaren'in doğum gününde ikisi baş başa okulda 1 şişe şarap eşliğinde Tan'ın ısrarı ile bir pasta keser sabaha kadar dertleşirlerdi. Doğum günü kutlamalarından nefret ettiği için ailesi bile kutlamazdı doğum gününü.

Akşam şirketten çıkmış şarabını da kaptığı gibi okula gitmişti.Tan yine küçük bir pasta almış ve zorla mum üflettirmişti. İkinci kadehten sonra Yaren yavaş yavaş çözülmeye başladı " Tan sence de ben çekilmez bir kadın mıyım?" Tan "buda nereden çıktı şimdi seni çekemeyen ölsün"diye şakaya vurdu işi. Bu konunun devamında duyacaklarından hoşlanmayacağını hissediyordu."hiçte bile bana tek tahammül edebilen erkek sensin baksana erkekleri kaçırmakta üstüme yok " diye cevap verdi üzgün bir ses tonu ile."Hadi ama Yaren en başından anlatır mısın bana neler olduğunu sende bir haller olduğu belli " dedi. Yaren Tan'ın kollarındaki yerini alarak sırtını en güvendiği insana yasladı. En baştan anlattı olanları son olarak "Tan ben onu özlüyorum güldüğünde kısalan siyah gözlerini,gözlerinin yanında oluşan o çizgileri,kaşlarını çatışını,bana baktığında gözlerindeki derinliği kokusunu... gece yatağıma yattığımda keşke yanımda olsa diyorum, onunla uyumak nasıl bir duygudur merak etmeden duramıyorum. Hatalı olduğumu biliyorum ama sırf onu daha fazla üzerim korkusu ile kendim acı çekmeyi göze alıp ondan uzak duruyorum" dedi iki damla yaş firar etmişti gözlerinden.Tan derin bir nefes aldı bugüne kadar hep Yaren'in bir başkasına aşık olabilme ihtimalini düşünmüş ama bu imkansız diyerek kendisini kandırmıştı,şimdi anlıyordu nasıl bir hataya düştüğünü. Ondan herhangi bir beklentisi yoktu, her zaman yanında olmak yetiyordu. Kendisini asla o anlamda sevmeyeceğini kabulleneli çok olmuş ve içinde saklamıştı temiz duygularını.Acı boğazına bir yumru misali oturmuştu.Ama Tan Yaren'i seven kişiliğini, kalbini hep bir kenara atmıştı ve yine öyle yapmalıydı "Yaren evet yaşadıkların çok ağırdı ama hayatı daha fazla erteleyemezsin. Kaçarak kendini kapatarak bir şeylerden kurtulmaya çalışmaktan vazgeçmelisin. Senin üzülmeni asla istemem ama bu şekilde kendini daha çok üzüyorsun, hayattan kaçamazsın. Bırak her şey olması gerektiği gibi olsun, her şeyi sen kontrol edemezsin akışına bırakmalısın. Çok güzel bir şey gelmiş başına aşık olmuşsun korkaklık edip elinden kaçırma bu fırsatı. Herkes senin kadar şanslı olmuyor. Şimdi kalkıyorsun ve aşkına sahip çıkıyorsun. Madem oda seni seviyor daha fazla eziyet etme ikinize de"dedi gözünden akan bir damla yaş ve kor gibi yanan bir yürekle yine arkadaşlığının gereğini yapmıştı.O böyle güzel sevmişti Yaren'i.

Kemal ayrılıktan bu yana eski hayatına dönmek istese de yapamamış hiç bir kadına göz ucuyla bile bakmamıştı. Aklı da, kalbi de sevdiği kadın ile doluydu.SEVDİĞİ KADIN, ne tuhaf geliyordu kendi ağzından duymak.Canı acıyor çok özlüyordu.Bir kaç kez gizli gizli şirketin önünde beklemiş uzaktan da olsa görmüştü sevdiğini ama karşısına çıkmamıştı asla belki oda özler de dayanamaz gelir diyordu yüreği.Her geçen gün biraz daha kaybediyordu umut ışığını gelmeyecek diyordu aklı. Kalbi ise "sen ne anlarsın oda seviyor dayanamaz gelir" diyordu kendi kendine bir kavga halindeydi.Nasıl özlemişti kokusunu tebessümünü hiç kahkaha atarken görmemişti onu, ölesiye merak ediyordu o eşsiz manzarayı.Kim bilir dedi nasıl kırdılar kadınımı nasıl üzdüler gülmeyi bile yasak edecek kadar nasıl hırpaladılar onu. Bir gelse ah bir gelse bütün yaralarını sevgisiyle sarar öperek iyileştirirdi her bir kırığını.Korkuyordu, oda anlamıştı zaten ilk görüşte, acısından tanımıştı, ihanete uğramıştı kadını da kendisi gibi. Biliyordu ondandı bu güvensizliği keşke dedi her gün olduğu gibi keşke biraz daha anlayışlı olabilseydi.Yaralarınla kabulümsün demiş ama yaralarının getirisi olan güvensizliğini bir türlü kabul edememişti.Evde oturup düşünmekten kafası patlayacaktı en iyisi dışarı çıkmak diye düşündü.Uzun bir duş aldı ardından ağır ağır hazırlandı üzerine ceketi geçirip telefonunu arka cebine atıp arabasının anahtarını aldı.Kapıyı açtığında hiç beklemediği bir şey ile karşılaştı.

İHANET (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin