16. Bölüm

6.5K 338 2
                                    

***

Yaren eve gitmiş ilk iş soğuk ve uzun bir duş almış ardından bahçedeki hamağına uzanarak düşünmeye başlamış zaman kavramını unutmuştu.Kaç saat düşündü bilmiyordu ama sonunda bir karar verdi yıllar sonra ilk kez kalbinin yerini hatırlatmıştı bir erkek. Korkup kaçmak belkide hayatının son şansını elinden kaçırmasını sağlayacaktı.Yaren bugün fark etti o acılarını aşmamış sadece üzerini örtmüş hatırlamaktan kaçmıştı.Kemal ile olmak demek acılarının korkularının üzerine gitmek demekti ve bunu yapacaktı.

Ani aldığı karar ile birden içini bir heyecan kapladı. Kemal'i aramaya karar verdi telefon ilk çalışta açılınca direk konuya girdi "ben düşündüm... sen haklısın birlikte zaman geçirmemizin kimseye bir zararı olmaz herhalde" dedi heyecanlı bir ses tonu ile.Kemal telefonun diğer ucunda kendi kendine sırıtıyordu Yaren'in bu kadar heyecanlanmış olması çok hoşuna gitti. Genç kadının ondan bir şeyler duymak istediğini biliyordu "işte bunu anlamana çok sevindim ee bir akşam yemeği ile kutlama yapmaya ne dersin?"diye sordu Yaren'in heyecanlı ruh haline eşlik edecek bir ses tonu ile Yaren "ne zaman bu akşam mı " diye sordu sesinde ki cilveli tonu kesinlikle bilerek yapmamıştı.Kemal "evet bu akşam başka bir planın mı vardı yoksa " başka bir planı olması düşüncesi bile gıcık olmasına yetmişti.Yaren "yok hayır yani planım yok tabi olur akşam yemeği yani yiyebiliriz mekanı mesaj atar mısın?"diye saçmaladı ve telefonu adamın suratına kapattı."Ne salaksın Yaren ergen gibi iki kelimeyi bir araya getiremedin" diye kendisini azarlamayı ihmal etmedi birde kafasına hafifçe vurduğunda saçmalamanın cezasını kesmiş oldu kendisine.

Akşam yemeğinde Kemal ''seni üzmek gibi bir niyetim asla yok, ama acılarımız ortak gibi geliyor bana gözlerinde tanıdık gelen bir kırgınlık var ve ben bu kırgınlığı geçirmek için elimden ne geliyorsa yapacağım. Belki bazen birbirimize kırılırız ama acıtmayız öper iyileştiririz hemen eğer sende beni iyileştirmek istersen birlikte olalım çünkü bu ilişkide tek yaralı sen olmayacaksın. En az senin kadar yaralıyım bende ve inan belkide senden daha çok korkuyorum yaşadıklarımın tekrarlanmasından ama sende bir şey var güven veriyor bana bende buna tutunuyorum.Yapmaz diyorum bu kadın, beni üzmez sende bana güven. Yapmam Yaren seni üzmem...'' demiş genç kadının yüreğindeki buzların bir kısmını daha eritip yüreğini yüreğine katmıştı. Yemekler keyifle yemiş ikili birbirini tanımak için sorular sorup durmuştu, gecenin sonunda Kemal Yaren'in dudaklarının tadını tekrar istemiş ve kendisini bir tokada daha hazırlayarak onu öpmüştü.Fakat şaşırtıcı olan şu ki Yaren bu kez tokatla değil dudakları ile cevap vermişti.Böylece başlamış oldu ilişkileri adını tam koymasalar da.

İki genç o akşamdan sonra 1 ay kadar hemen hemen her gün görüşmüş ama Yaren ile ilgili hiç bir ilerleme olmamıştı.Kemal bu durumdan rahatsız olmaya başlamıştı artık sürekli bir güvensizlik vardı Yaren'de.Söylediği şeylerin doğruluğunu kanıtlamaya çalışmak şimdiden yormuştu genç adamı.Evet kendisi de kırgın bir adamdı ama bunun acısını AŞIK OLDUĞU KADIN'dan çıkaramazdı.Evet evet geçen bu 1 aylık zamanda Kemal Yarene karşı hissettiklerinin sadece bir hoşlantı olmadığını anlamış ve nihayet aşık olduğunu kabul etmişti.Yaren onun kadar dürüst değildi kendisine hala sadece bir hoşlantı diye kandırıyordu aklını ama kalbi kanmıyordu bu yalana.Genç kadın Kemal'in ona karşı tavırlarından çok memnundu her zaman Yaren'in mutluluğunu önde tutuyordu ama bu bile onu şüphelendirecek bir sebepti işte.Bir erkek bu kadar mükemmel olamaz kesin altında bir şey var bunun diye geçiriyordu içinden bir çok zaman.Daha önce böyle sevilmemiş olması da onun suçumu sanki.Tabi ki tek güvensizliği bu değildi kadınlara karşı her hareketini yanlış anlama kabiliyetine sahipti . İyi de daha önce aldatılmış olması ve Kemal'in geçmiş yaşantısı da onun suçu değildi ya.

İş çıkışı buluşmuş beraber bir restaurant gitmişti ikili.Yemeklerini sipariş etmiş gelmesini beklerken masalarına Yaren yaşlarında güzel bir bayan gelmiş ve Kemal'e selam verip cilveli cilveli hal hatır sormuş Yaren'i görmezden gelerek ayak üstü yürümüştü Kemal'e. Genç adam pas vermemiş, Yarenin rahatsızlığını çatılan kaşlarından anladığı için kadını mümkün olduğunca çabuk göndermişti. Yaren "keşke davet etseydin bizimle otursaydı yazık giderken çok üzgün görünüyordu" dedi kinayeli bir ses tonu ile.Kemal sakin bir şekilde "saçmalama lütfen ne alakası var eskiden iş yaptığım firmalardan birisinin yöneticisi görünce selam vermek istemiş büyütme bence" dedi. Yaren"senin şu yöneticiler,firma sahipleri,aile dostlarınızın kızları hiç bitmiyor ne hikmetse her yerde karşımıza birisi çıkıyor" dedi inanmadığını belli eden bir ses tonu ile. Kemal ''lütfen Yaren saçmalıyorsun şu an'' dedi bıkmış bir ses tonu ile. Ona sürekli açıklama yapmaktan yorulmuştu. Kıskanılmak hoşuna gidiyordu evet ama Yaren düpedüz inanmıyordu ona yalan söylediğini ima ediyordu. ''Dürüst olsana Kemal eski sevgilindi değil mi? her seferinde farklı şeyler söylüyorsun bu kez doğruyu söyle bunu kaldırabilecek olgunlukta bir kadınım merak etme. Sonuçta nasıl çapkın bir adam olduğunu biliyorum'' dedi Yaren Kemal'deki sabrın son kırıntılarını da tüketmişti artık. ''Ben sana bugüne kadar hep dürüst oldum Yaren, hiç yalan söylemedim en başta ben sana güveniyorum sende bana güven ben seni üzmem demiştim. Evet çapkın bir adam-dım ama senden sonra kimseyle olmadım sana yanlış yapmadım. Eğer eski sevgililerimden birisi ile karşılaşmış olsaydık bunu sen kaldırabilecek olgunlukta olduğun için değil sana dürüst olmak için kızacağını bilsem de söylerdim. Ama görüyorum ki senin bana güvenmek gibi bir niyetin yok 1 aydır görüşüyoruz ve ben sürekli sana kendimi kanıtlamaktan yoruldum. bana biraz güvenmelisin en azından güvenmeyi istemelisin ki bende bir şeyler yapabileyim. Tek başına olmuyor ben senin bu güvensizliğini hak edecek hiç bir şey yapmadım geçmişinin acısını benden çıkarmayı bırak artık!'' dedi sinir ve hayal kırıklığı dolu bir sesle. Yaren'in gözleri dolmuştu biraz sinir biraz üzüntü ile ''ben sana en başta söyledim ben kırıklarla doluyum benden olmaz dedim. Sen ne dedin? her şeyinle kabulümsün. Görüyorum ki daha şimdiden kırgınlıklarım fazla gelmeye başladı sana. Bence daha fazla uzatıp senide yormayalım malum tek başına olmuyor sen yoluna ben yoluma bundan sonra'' Kemal olayın nasıl bu noktaya geldiğini anlayamamıştı. Çantasını alıp gitmekte olan kadının peşinden oda ayaklandı ve mekandan çıktığında kolundan tutup kendisine çevirdi onu ''ne saçmalıyorsun sen? sen yoluna ben yoluma da ne demek sorunlarımızı konuşarak çözemeyecek miyiz yani çocuk gibi küsüp gidecek miyiz?'' dedi sakin olmaya çalışarak .Yaren kolunu sert bir şekilde kurtardı Kemal'in elinden ''hayır çocuk gibi küsmeyeceğiz iki olgun insan olarak bu işi burada bitireceğiz. Sorunlar benden kaynaklandığına göre ben hayatından çıkarsam bir sorunun kalmaz. Şimdi beni rahat bırak zaten en başından hataydı böyle bir işe girmem'' dedi bağırarak. Kemal ''aramızdaki ilişkiden iş diye mi bahsediyorsun hala ? biz zaten olmamışız ki en başından hataymış demek. Pekala seni rahat bırakıyorum nereye gidersen git'' dedi kalbi kırık bir o kadarda öfkeli bir ses ile.

İki yaralı kalp birbirlerine arkalarını döndüler o akşam belki de bir daha birbirlerine çıkmayacaktı yolları.

İHANET (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now