18. Bölüm

6.1K 335 2
                                    


***


      Yaren bir elinde minik bir pasta diğer elinde şarabı ile başını önüne eğmiş suçlu bir çocuk gibi bekliyordu kapıda. Bir türlü cesaret edememişti kapıyı çalmaya.Kapı birden açılınca kafasını kaldırmış o özlediği gözeler ile karşılaşınca içini tarifi mümkün olmayan bir mutluluk sarmıştı. Masum bir ifade ile elindekileri gösterip "bugün benim doğum günüm de"dedi ve boğazını temizleme ihtiyacı duyarak biraz durakladı "doğum günümü benimle beraber kutlar mısın ? " diye sordu.Kemal onun bu çocuksu haline gülmeden edemedi kapıyı sonuna kadar açıp eli ile içeri geçmesini işaret etti. Sonun da gelmişti Yaren'i yaralı kadını şimdi sarıp sarmalama zamanı dedi kendisine. Güzel kadını onun için yapabileceği en önemli şeyi yapmış hislerini kabul edip kapısına gelmişti. Aslında evinin kapısına değil yüreğinin kapısına dayanmıştı bu gece minik kadını. Seve seve buyur etti Kemal onu hem evine hem yüreğine.Yaren bir yandan evi incelerken bir yandan konuşuyordu "dışarı çıkıyordun sanırım eğer planın varsa gidebilirim" dedi nezaketen git dese de gitmeye niyeti yoktu.Kemal sevdiğinin elimdekileri aldı ve hiç bir şey söylemeden başını olumsuz anlamda salladı.Yaren dayanamadı ve "Kemal ne desen haklısın, seni çok kırdım biliyorum ama ben biliyorsun işte, ilişki konusunda ki tavırlarımı. Yani ben sana söylemiştim benden olmaz diye ama sen her şeyinle kabulümsün deyince" Kemal Yaren'in konuşmasına aldırmadan "özür dilerim"dedi ama bizim kız ya duymadı yada algılama ile ilgili bir sıkıntı yaşadı ve devam etti anlamsız cümlelerine "ben sandım ki biz olabiliriz yoksa ben uzak kalmaya razıydım yalnızlığa ama pişmanım falan sanma ben yani iyi ki diyorum bilmiyorum sen ne düşünüyorsun ama ben sana aşık oldum"dedi ve o an dank etti Kemal az önce ondan özür mü diledi? "Ne dedin sen" diye sordu ikisi aynı anda ve işte kelimeler sustu gözler konuşmaya başladı uzun uzun baktılar birbirlerine ilk adım atan Yaren olmuş Kemalin adımları onu takip etmişti ve hasret ile yanan iki aşığın dudakları bir yapbozun parçaları gibi birbirine geçip ve tamamlanmıştı.Nasıl özlemişti ikisi de.Dudaklarını ilk çekebilen Yaren oldu derin derin nefesler aldı sevdiği adamın kokusunu içine çeke çeke konuştu "ben çok özledim seni" Kemal "bende seni çok özledim"dedi aşk ile.Yaren "neden hiç aramadın"dedi kırgın bir ses tonu ile "biraz zamana ihtiyacın olduğunu düşündüm hislerini anlayabilmen için. Kendini dinlediğinde bana döneceğini biliyordum ama bu kadar uzun süreceğini düşünmemiştim" dedi kırgın bir ses tonu ile. Yaren ''ben bensiz olursan mutlu olursun diye uzak durmaya çalıştım ama daha fazla dayanamadım'' dedi mahcubiyet kokan bir ses ile. Kemal tekrar sarıldı sevdiği kadına '' İyi ki doğdun güzel kadın iyi ki bana geldin'' dedi ve şakağından öptü onu.

İki aşık bir süre sarılıp bir nebze olsun hasretlerini hafifletebildiklerinde Kemal pastanın mumlarını yaktı Yaren ilk kez doğum gününde bir dilek tuttu, kabul olmasını tüm kalbiyle isterken. Pastalar yendi şaraplar içilmeye başlandı Yaren ''18 yaşındaydım ona aşık olduğumda üniversiteye yeni başlamıştım'' diye anlatmaya başladı Kemal hemen sözünü kesti ve ''anlatmak zorunda değilsin Yaren eğer bu seni üzecekse anlatma lütfen'' dedi. Yaren acı bir tebessüm ile ''ilk kez anlatmak istiyorum'' dedi ve sevdiği adamın güvenli kollarına sığınıp anlatmaya devam etti. Yaren anlattıkça Kemal kıskançlık krizlerine giriyor arada derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyor bir yandan da sevdiği kadını daha çok kendisine çekerek ''geçti ben artık yanındayım'' demek istiyordu. Yaren son olarak ''sevgilimin ihaneti değildi ki beni yıkan canımın parçası bana ihanet etti... Sevgili ihanetine 1 ay ağlarsın biter belki ama ben yıllardır kendime gelemedim. Bu iğrençliği yaptıkları yetmezmiş gibi bebeğimi aldılar elimden onlar yüzünden kaybettim bebeğimi... Aldatan sadece sevgili olmuyormuş insanın canı da ihanet edebiliyormuş bunu çok iyi anladım.'' bebeğinden bahsedince eli karnına gitmişti istemsiz onun acısı en beteriydi. Kemal duyduklarından sonra daha da çok sevdi kırgın meleğini. Ne güçlü bir kadın sevmişti kalbi. Yaren'in acılarından öpeceğine yeminliydi Kemal eğildi ve karnının üzerine bir öpücük bıraktı en büyük yarası buradaydı bu kadının. Elini karnına koydu ve ''belki bir gün bizim bir bebeğimiz olur'' dedi yaramaz bir gülüş ile niyeti kadınını biraz olsa güldürebilmekti. Yaren bu lafın üzerinde hafif bir kıkırtı bahşetmişti sevdiğine, böyle bir şeyin hayalini kurmaya bile hazır olmadığını söyleyip bu anı bozmak istemedi. Kemal başını Yaren'in dizlerine koyarak uzandı ve ''şimdi sıra bende sanırım'' dedi. Yaren ''hayır ben sen anlat diye anlatmadım, içimden geldi. Lütfen kendini mecbur hissetme'' dese de fayda etmemiş Kemal anlatmaya başlamıştı ''25 yaşındaydım onu tanıdığımda iş çıkışı gittiğim bir cafe de çalışıyordu. Bir akşam üzerime kahve dökünce tanışmış olduk. Gözlerine vurulmuştum onun bir süre sevgili olduk öyle çok seviyordu ki beni, onun beni sevmesini seviyordum en çok .3 ay sonra evlenmeye karar verdik .Babam biraz karşı çıktı daha birbirinizi tanımıyorsunuz oğlum falan dedi ama tabi ben dinler miyim alelacele yaptım düğünü. Her şeyi onun istediği gibi yaptım. Düğünün ertesi sabahı uyandığımda yanımda yoktu. Belki banyodadır yada mutfaktadır diye evin her yerini didik ettim. Evde olmadığını anlayınca telefon ettim ama kapalıydı.Neyse ben onu aramaya devam ederken akşam üzeri bir telefon geldi hastaneden çağırdılar, eşim ile ilgili olduğunu söylediler o an kaç kere öldüm bilmiyorum Yaren. Hastaneye nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Hastaneye girdiğimde başınız sağ olsun dediler hastane yıkıldı ben altında kaldım. Yanındaki evrakların içinde ikimiz için açtığım ortak hesap defterini bulmuşlar kimsesi olmadığı için bana ulaşmışlar .Teşhis için morga soktular beni o soğuk yüzünü kaç kez öptüm hatırlamıyorum görevliler zorla çıkardılar. Sonrasını hatırlamıyorum zaten cenaze ve baş sağlığı dileyenler var aklımda sadece, o kısıma nasıl geldim ne yaptım hala bilmiyorum. Cenazeden 1 hafta sonra bir telefon geldi emniyet müdürlüğünden. Önemli bir konuda benimle konuşmaları gerektiğini bunun için şubeye girmem gerektiğini söylediler. Eşimi yeni kaybettiğimi daha sonra uğrayacağımı söylediğimde onunla ilgili olduğunu söylediler. Kaza ile ilgilidir diye düşünüp gittim. Emniyet müdürlüğünden bir kez daha yıkılmış olarak çıktım. Aklıma bir sürü şey gelirdi ama inan takıları alıp kaçmış olabileceğini hiç düşünmemiştim. Meğer benden öncede bir çok kurbanı olmuş benden kaçarken kaza geçirip öldüğü için son kurbanı benmişim. Ahmet adında bir sevgilisi varmış onunla beraber yürütüyorlarmış bu işi. Adam hala firari o gün hem yalan aşkıma hem ölen karıma hem de ölen kalbime ağladım ,akşama kadar hiç susmadım. Sonra yemin ettim bir daha asla bir kadına güvenmeyeceğim diye. Ama sonra sen geldin meleğim ve ben seninle bozdum yeminimi'' diye noktaladı sözlerini. Yaren o anlattıkça ağlamıştı hem sevdiğine hem kendine, ağlarken sildi sevdiğinin gözünün yaşını ne çok acıtmışlardı ikisini de. o gece iki sevgili hem güldü hem ağladı artık bir olmuşlardı. Birbirlerinin acılarına dokunmuşlar ve iyileştirmeye yemin etmişlerdi.

İHANET (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now