FİNAL

8K 280 25
                                    

***

Sabah erkenden çalan telefon pek hayra alamet değildi. Yaren telefonun sesini duyar duymaz içi sıkılmış uykusundan uyandıran bu acı sesi duymak bile istememişti. Sanki hissetmişti gelen haberin acısını. Zorda olsa telefonunu açtı ve duydukları ile telefon elinden kayıp düştü. Ağlayarak kalktı yataktan Kemal karısının kötü bir haber aldığının farkındaydı " ne oldu Yaren kimdi arayan?" Diye sordu zorda olsa. Yaren sadece " Tan..." diyebildi gözyaşları içinde.

Yaren telefonda Tan'ın kaza yaptığını öğrenmiş ve Kemal ile beraber hastaneye gelmişti. Danışmadan arkadaşının nerede kaldığını öğrenip koşarak oraya gitti. O sırada içeriden çıkan doktorun yüzü hiç iyi haberler almayacağının habercisiydi adeta. Doktorun yanına gitti Tan arkadaşım kaza yapmış durumu nasıl? İyi mi ?" diye sordu korkarak. Doktor "geldiğinde kalbi durmuştu, müdahale ile kalbi döndürdük ama ciddi bir kafa travması mevcut. Gerekli tedaviler düzenlendi fakat her şeye hazırlıklı olun'' dedi ve usulca uzaklaştı. Yaren sevdiği adamın kollarında hıçkıra hıçkıra ağladı saatlerce.

5 Yıl Sonra

''Kemal hadi hayatım gecikmeyelim'' diye seslendi genç kadın, hayatının iki erkeğini bekliyordu yine. ''Bir de kadınlar bekletir diye adımızı çıkarmışlar ben yıllardır bu ikiliyi bekliyorum. İki kişiler ya baş edemiyorum, sen gel de güç birliği yapalım kızım'' diye karnı ile konuşurken sevdiği adamın sesini duydu yanında oğlu ile merdivenleri inerken ''kızımı şimdiden kışkırtma bize karşı onu da yanımıza çekeceğiz hem boşuna uğraşma'' demiş ve yanındaki küçük kopyasına göz kırmıştı genç adam. Yaren 8 aylık hamileydi bir kızları olacaktı. Oğlu bu fikre başta biraz bozulsa da ikna etmişler şimdi heyecan ile kızlarını gelmesini bekliyorlardı. '' hmm öyle mi dersin? Göreceğiz'' dedi tehditkar bir ses ile. Kemal dünya güzeli karısının yanağını öptü ve '' görelim bakalım'' dedi. Yıllar geçmiş birbirlerini her gün daha çok sevmişlerdi. Kemal karısına her baktığında şükür ediyordu ona böyle bir kadın emanet edildiği için. Çok güzel bir aile olmuşlardı. ''hadi baba gidelim'' diye çekiştirmeye başladı minik oğulları sabırsızdı her zaman ki gibi. Arabaya bindiler ve yola koyuldular.

Yaren kocaman olmuş karnı yüzünden ağır ağır yürürken minik yaramazı''Dayıma anlatacaklarım var acele etmeliyim'' diye koşmaya başladı. Genç kadın oğluna yetişti ve elini tuttu. Arkadaşının yanına geldiğinde mezar taşını okşadı ve ''biz geldik'' dedi buruk bir gülümseme ile. Kemal aldıkları çiçekleri mezarın yanına bıraktı ve karısının bir adım gerisinde oğlunu ve karısını beklemeye başladı. ''bizim yaramaz seni çok özledi, sana anlatacakları varmış ama özelmiş. Ne kadar ısrar etsem de öğrenemedim, galiba annesine çekmiş her şeyini seninle paylaşmak istiyor'' dedi gözünden akan yaşlar ile gülümsemeye çalışarak. ''Hadi oğlum yardım et çiçekleri ekelim'' dedi. Kemal'in de yardımları ile çiçekleri ekip suladılar. ''Ben şimdi gidiyorum, bir gün yalnız geleceğim seninle sohbet etmeyi çok özledim ama şimdi bizim ufaklığı dinlemelisin'' dedi mezar taşını öperken ''seni çok seviyorum'' diye ekledi ve oğlu ile dayısını baş başa bıraktı.Biraz uzakta oğullarının heyecan ile bir şeyler anlatışını izliyordu iki aşık. Yaren Tan'ı kaybettiği günü hatırladı buraya her geldiğinde olduğu gibi

5 Yıl önce

Geldiklerinden bu yana saatler geçmiş fakat doktorlardan ses çıkmamıştı. Yaren hiç susmadan ağlamış ve dua etmişti. O sırada yoğun bakımda oluşan hareketlilik ile yerinden kalkmış ve her gördüğüne içeride neler olduğunu sormaya başlamıştı ama kimseden cevap alamadı. Yaklaşık 1 saatlik hareketliliğin ardından kapı açıldı ve doktor çıktı. Yaren hemen doktora yaklaştı ama sormaya korkuyordu adamın yüzünden anlamıştı zaten ama kabul etmek zor geliyor bu yüzden doktorun ağzından çıkacakları dinliyordu.''Başınız sağ olsun'' dedi doktor. Yaren bağırmaya başladı ''hayır hayır olmaz olamaz... Tan ölmez ki. Beni bırakmaz o şaka yapıyordur beni korkutmak için yapıyordur'' dedi Kemal'e doğru yaklaştı ve göğsünü yumruklayarak devam etti ''şaka dimi yine oyun oynuyorsunuz bana değil mi? Birazdan çıkacak dimi içeriden? Ama ben dersimi aldım tamam bir daha korkmayacağım hiç bir şeyden yapmayın ne olur... Kemal söyle ne olur kalksın ben dersimi aldım'' dedi sesi sonlara doğru güçsüzleşmiş ve sevdiği adamın kollarına yığılmıştı. Kemal'in içi acımıştı kadınının bu haline Tan'a ise ayrı üzülmüştü ama elinden hiç bir şey gelmiyordu. Kadınını kucakladığı gibi acil servise götürdü. Sonrası ise Yaren'in bile anlayamadığı bir süreçti. Tanın eşyalarının olduğu kutuyu teslim almış ve ertesi günü cenaze töreni yapılmıştı.

Cenazeden bir hafta sonra Yaren odasında otururken Tan'ın eşyalarının olduğu kutu çarptı gözüne ve kutuyu açtı. İçindeki zarf dikkatini çekti eline aldığında üzerinde Yaren yazdığını gördü. Vakit kaybetmeden açtı ve okumaya başladı.

'' Yaren'im,

Canımın parçası, biliyorum bana çok kızgınsın seni bırakıp gittiğim için bir o kadarda üzgün. Ama yapamazdım... Yıllardır içten içe sevdiğim kadının gözlerimin önünde bir başka adamın çocuklarını büyütmesini, o adamla bir aile olmasını izleyemezdim... Evet seni seviyorum... Hiç bir zaman yüksek ses ile söyleyemeyecek kadar hemde. Eğer söylersem giderdin biliyorum, ben seni kaybetmeyi göze alamazdım güzel gözlü kadın. Seni ilk gördüğümde vuruldum sana ondandı kedi yavrusu gibi peşinde dolanmalarım. Sonra anladım ki yaralısın. Önce yaralarını sarmalıyım dedim kendime sonra sever beni nasıl olsa. Yıllarca sardım yaralarını... Sakın bir beklentim olduğu için yaptığımı sanma ben senin benim yanında olmanı sevdim, o bile yetti bana inan. Sen ağladıkça lanet ettim kendime keşke dedim keşke o şerefsizin yerinde ben olsaydım beni sevseydi bu güzel kadın. Ben seni asla incitmezdim Yaren. Senin mutluluğunla mutlu olmayı öğrendim zamanla. Sen güldükçe güldüm ağladıkça ağladım. Sen var olduğun kadar vardım ben sen yoksan yok olmaya razı... Bir başkasını sevme ihtimalini hiç bir zaman düşünmek istemedim. Hep, olmaz o kimseyi sevmez dedim kendime. Büyük yanılgıymış meğer. Sen Kemal'İ sevdiğini bilmiyorken bile ben biliyordum. Sen bana her baktığında başka bir adamı görüyordum gözlerinde. Ben seni gözlerinden tanıdım güzel kadın ve o gözlerde başkasının aşkını görmek inan yaşadığım en büyük acıydı. Bunları sen üzül diye anlatmıyorum . Sakın üzülme sadece bil istiyorum. Sen Kemal ile mutluyken bile sonunda iyileşti dedim mutlu oldum içimden ağlasam da. Şimdi bir aile oldunuz ve benim artık senin yanında olmama gerek yok Kemal iyi bir adam Yaren ve seni çok seviyor eminim. Seni seven adamın halini en iyi ben bilirim. Sana çok iyi bakacak biliyorum belki de bu yüzden gidebiliyorum bilmiyorum. Birbirinize iyi bakın ve çok mutlu olun...

Seni kendimden bile çok seviyorum gizli sevdam...''

Yaren okudukça ağladı kaybettiği arkadaşına onu böyle güzel seven adama. Asla öyle bir sevgi beslememişti Tan'a o yaşarken bilseydi de kızmazdı ona saygı duyardı. Nasıl dayanabilmişti? Başkasını sevdiğini gördüğünde canı nasıl yanmıştı? Bu kadar çok severken onu Kemal'e nasıl getirmişti? Nasıl bu kadar güzel sevebilmişdi?

5 Yıl Sonra

Yaren düşüncelerinden gözünden akan yaşları silen kocasının dokunuşları ile sıyrılmıştı. Tan'ın mezarında Kemal ona dokununca sanki görür de canı acırmış gibi üzülüyordu. Tan öldüğünden beri mezarı ile dost olmuş sanki o hiç gitmemiş gibi yanına gelip her zaman ki sohbetlerini etmişti arkadaşı ile. Oğluna da anlatmıştı onu, hem de öyle çok anlatmıştı ki oğlu da sanki onu duyuyormuş gibi her heyecanını Tan ile paylaşırdı. Tan'ı ve onun sevdasını asla unutmamaya yeminliydi genç kadın. Ailesini bile ona borçluydu. Bu yüzden ne ailesi ne kendisi asla unutmayacaktı onu.''Tan hadi oğlum gidelim artık sonra yine geleceğiz'' diye seslendi oğluna. Minik Tan koşarak anne ve babasının yanına gitti ve ellerini tuttu. Güzel bir fotoğraf karesi gibiydi onlar geçmişlerinde yaşanan bütün acılara rağmen ayakta kalmış ve bir aile olmayı başarmıştı iki sevdalı.İki yaralı yarım kalmış kalp bir olmuş ve ömürlerinin geri kalanında bir olamaya yeminlilerdi.

İHANET (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin