26|Yüşa

9.1K 679 235
                                    

Duman ve Yekta'nın evinin salonunu oturmuş incelerken bir yandan da kucağımdaki Erebus'u seviyordum. Çok şirin ve uslu bir kediydi. Evleri öğrenci evi olmasına rağmen gayet düzenli ve genişti. Bir kaç dakika sonra odanın kapısı açıldı ve kucağında Yüsra ile Duman odadan çıktı. Yekta da hemen arkalarından ilerliyordu.

"Yaramızlık yapıp kimseyi üzmüyorsun, tamam mı Yüşa?"Yüsra başını sallayıp abisine öpücük attığında Yekta da ona öpücük atıp bakışlarını bana çevirdi."İşim olmasaydı ben de sizinle gelmek isterdim ama babam işte."Dedi omuzlarını sıkıntıyla düşürerek. Gülümseyip kucağımdaki Erebus'u kenara bıraktım ve ayaklandım."Bir dahakine sen de gelirsin."

"Hadi güzelim, hadi."Dedi Duman kucağında Yüsra ile dış kapıya ilerlerken. Tam peşinden gidecekken Yekta'nın kolumu tutup durdurması ile kaşlarımı kaldırıp ona baktım."Teşekkür ederim Ahsen."

"Ne için?"

"Öyle."Deyip omuzlarını silktiğinde daha fazla üstelemedim ve Duman'ın peşinden dışarıya çıktım. Arabaya binerken arka tarafa Yüsra'nın yanına geçip onu kucağıma aldım ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Başımı kaldırdığımda dikiz aynasından Duman'ın bana baktığını görmem ile bakışlarımı başka tarafa çevirip gülümsedim.

"Evet Yüşa hanım, hangi şarkıyı açayım size?"Dedi arabayı çalıştırırken. Yüsra kendi ismini söyleyemeyip Yüşa dediği için ona Yüşa diyorlardı."O sen olsan barii!"Duman gözlerini kocaman açıp dikiz aynasından Yüsra'ya bakarken ben de onun bu haline gülüyordum. Bir kaç dakika sonra Duman şarkıyı açtığında Yüsra bağıra bağıra şarkıyı söylüyor ve kucağımda zıplıyordu. Terlemesin diye üzerindeki kalın kırmızı montu çıkartıp kenara koydum ve yanaklarını sıktım.

O kadar tatlıydı ki!

Yekta'ya da çok fazla benziyordu, resmen onun kız versiyonuydu.

Kısa yolculuğumuzun ardından nihayet lunaparka gelmişti. Yüsra lunaparkı görünce heyecanla ellerini çırpıp kucağımda bir kaç kez daha zıpladı.

"Ahsen abla atlara binelim mi?"Diye sordu arabadan inerken gördüğü atlı karıncayı göstererek."Binelim ablacım."Beni hızla Duman'ın yanına sürükleyip ikimizinde ellerini tuttu.

"Hadi hadi çabuk olun!"Bakışlarımı Duman'a çevirdiğimde onun da bakışlarının benim üzerimde olduğunu farkettim. Kalp atışlarım hızlanırken bir yandan da ne kadar güzel baktığını düşünüyordum. Yakışıklıydı, hem de çok ama beni ona çeken dış görünüşü değil güzel kalbiydi. Ona bir şans vermiştim ve bunu iyi değerlendirmeye çalışıyordu, o eskisi gibi değildi. Değiştiğini görebiliyordum.

Yüsra'nın çığlık atarak parmağıyla bir şeyi göstermesiyle gözlerimi Duman'dan çekip Yüsra'ya baktım.

"Pembe ata binelim!"

"Binelim kuzum."Diyerek elimdeki küçük kırmızı montu Duman'ın ellerinin arasına bırakıp Yüsra' kucakladım ve gösterdiği pembe ata oturttum."Sende bin!"Diye mızmızlandı olduğu yerde kıpırdanarak. Duman'a baktığımda gülerek başını sallıyordu. Saçıma dokunup yaramı kapatıyormu diye kontrol ettikten sonra Yüsra'nın arkasına oturup bir elimle onu karnından tuttum. Atlı karınca dönmeye başladığında Yüsra kahkahalarla gülerken ben de onun gülüşüne gülüyordum. Duman'a baktığımda Yüsra'ya el salladığını gördüm.

"Abi sende gel!"Diye bağırdığında Duman bunu bekliyormuş gibi dönen atlı karıncaya atlayıp yanımıza ulaştı."Sende o beyaz ata bin!"

"Beyaz atlı prens mi olayım yani?"Diye sordu Duman eğilip Yüsra'nın yanaklarını sıkarken."Evet!"

"Prenses bizi sevmesede."Fısıltılı bir şekilde söylediği cümleye kaşlarımı kaldırırken o da muzip bir şekilde bana bakıyordu. Daha Duman ata binemeden Yüsra bir çığlık daha koparıp uzaktaki kocaman dönme dolabı gösterdi.

"Ona binelim!"

"Binelim."Duman Yüsra' kucaklayıp atlı karıncadan indiğinde ben de peşinden inip onlarla birlikte dönme dolaba doğru ilerledim.

Duman'ın eline çocuk yakışıyordu, iyi bir baba olacağından emindim.

"Duman abi?"Dedi Yüsra minik elleriyle Duman'ın yanağına dokunurken."Efendim prenses?"

"Prenses Sofia mı?"Diye çığlık attığında Duman yüzünü buruşturup başını salladı."Evet Sofia bebeğim ama sen hep böyle çığlık atacak mısın?"

"Evet!"Diyerek bir kez daha çığlık attığında Duman yine yüzünü buruşturmuş yardım istercesine bana bakıyordu. Ben ise onun bu haline gülmekle meşguldüm.

"Güzel güldüğünü söylemiş miydim?"Dediğinde utançla bakışlarımı yere eğdim. Bana doğru yaklaşıp diğer yanımada düşen saçları kulağımın arkasına sıkıştırdı ve yanağımı okşadı."Duman abi?"Yüsra'nın bir kez daha çığlık atmasıyla ikimizde sıçramıştık."Efendim Yüşacım?"

"Sen Ahsen ablamın aşkı mısın?"Duman olduğu yerde durup gözleriyle kucağındaki Yüsra' işaret etti."Buyur bakalım, cevapla ablası."

"Sana sordu yalnız."

"Ahsen ablamın aşkı mısın dedi."Yüsra bir Duman'a bir bana bakarken Dönme dolaba yaklaşmıştık."Yüşa sen bundan korkmaz mısın?"Dedim konuyu değiştirmeye çalışarak. Yüsra başını iki yana sallayıp Duman'ın kucağından inmek için bacaklarını salladı. Duman yavaşça onu yere bıraktığında kafasını kaldırıp önündeki dev dönme dolaba baktı.

"Hadi binelim!"Deyip merdivenlere yöneldiğinde koşarak ona yetiştim ve elini tutup merdivenlerden çıkarttım. Birlikte dönme dolaba yerleştiğimizde Duman da gelmiş, karşımıza oturmuştu. Dönme dolap hareket ettiğinde Yüsra yine bir çığlık kopararak elleriyle alkış tuttu. Duman gülüp kafasını başka bir yere çevirirken ben de Yüsra' izliyordum.

"Ahsen abla?"

"Efendim canım?"

"Sen neden saçını böyle yapıyorsun?"Dedi göstermek amaçlı kendi saçıyla sol tarafını kapatarak. Derin bir nefes alıp Duman'a baktığımda o da bana bakıyordu. Bir kaç saniyelik sessizliğin ardından konuşmaya başladı.

"Neden biliyor musun Yüşacım? Ahsen ablanın yüzünün o tarafı çok güzel."Dedi heyecanlı bir şekilde."Ve ben onu başkasının görmesini istemiyorum."

"Ama neden?"Diye sordu Yüsra şaşkınlıkla."Çünkü ben onu çok kıskanıyorum."

"Peki ben bakabilir miyim?"Diyerek bakışlarını bana çevirdiğinde gözlerimi kaçırıp yutkundum."Bakamazsın."

"Neden?"

"Çünkü burada çok insan var ve onlar görürse ben çok kıskanırım."Yüsra şaşkınlıkla Duman'ı dinlerken Duman gülümseyerek Yüsra'nın yanağını sıktı."Belki sonra senin görmene izin veririm ama şimdi olmaz."Yüsra başını sallayıp aşağıdaki insanları izlemeye başlayınca dolu gözlerle Duman'a baktım ve fısıltıyla konuştum.

"Teşekkür ederim."Kucağımdaki elimi elleri arasına alıp dudaklarına götürdü ve gözlerini kapatıp minik bir öpücük kondurdu. Etkileyici bir şekilde gözlerini açtığında gözlerini gözlerime sabitleyip derin bir iç çekti.

"Ahsen...Ah, sen."

ah sen Where stories live. Discover now