ah sen

32|Güzelliğine içeyim

Duman: Son zamanlarda çok durgunsun.

Duman: Neyin var?

Ahsen: Bir şeyim yok.

Ahsen: Sadece yorgun hissediyorum, okuldan dolayı.

Duman: Başka bir şey?

Ahsen: Yok.

Duman: Emin miyiz?

Ahsen: Evet, Duman.

Duman: Öyle olsun bakalım.

Ahsen: Sen nasılsın?

Duman: İyiyim, seni özlüyorum.

Ahsen: Ben de.

Duman: Söylesene,

Duman: İki kelimeyle beni nasıl mutlu edebiliyorsun?

Ahsen: Söylesene,

Ahsen: Varlığınla beni nasıl mutlu edebiliyorsun?

Duman: Galiba ben sana daha fazla aşık oluyorum.

Duman: Bunun şerefine bi 70 lik açmalıyım.

Ahsen: İçme.

Duman: Bırak da bu sefer güzelliğine içeyim.

Ahsen: Fazla kaçırma bari.

Duman: Yok canım ne zaman fazla kaçırmışım?

Ahsen: İyi, öyle diyorsan.

Duman: Yazarım ben sana.

Ahsen: Tamam.

Duman: Seviyorum seni.

Ahsen: Ben de seviyorum.

Duman: Kalp krizi geçirmeden nasıl gideceğim şimdi?

Ahsen: :)

Duman: Görüşürüz güzelim.

Ahsen: Görüşürüz, dikkat et.

***

Önümdeki test kitabıyla bakışmamın ardından çözemeyeceğimi anlayıp kitabı kapatıp kaldırdım. Çalışma masasının köşesinde duran çalar saate baktığımda 2'ye geldiğini görmem ile gözlerimi kocaman açıp telefonu elime aldım. Duman'dan hala mesaj yoktu. Merak etmem gerekiyor muydu bilmiyordum, başında Yekta vardı ve nedense bu beni daha çok korkutuyordu.

Bir anda elimdeki telefonun titremesiyle arayan isme baktım. Duman arıyordu. Hızla ayaklanıp kapıya doğru ilerledim ve kilitli olup olmadığına baktım. Neyse ki kilitliydi ve aşağıdan herhangi bir ses gelmiyordu. Boğazımı temizleyip telefonu açtım.

"Duman?"

"Çiçeğim?"Kaşlarımı çatarak telefonu geri çektim ve ekrana bakıp telefonu geri, kulağıma götürdüm. Sesi çok garip geliyordu."Neredesin?"

"Neredeyim?...Dur bakayım bi."Diyerek güldüğünde ben de istemsizce gülmüştüm."Evdeymişim."

"Çok içmişsin sen."

"Güzelliğin ağır geldiyse demek ki."Bazı harfleri yuttuğu için sesi çok komikti ve gülmemek için kendimi çok zor tutuyordum. Arkadan bir kaç hışırtı sesi duydum ve ardından öksürüşü kulaklarımı doldurdu."Hasta olacaksın yine."

"Ahsen?"

"Efendim?"

"Sana deli gibi aşığım ben."

Nefesimi tutup dudaklarımı birbirine bastırdım. Kalp atışlarımın sesi neredeyse kulaklarıma ulaşıyordu.

"Bir şey söyle."Diye fısıldadığında yutkunup nefesimi dışarı verdim."Ne söyleyeyim?"

"Bilmem."Dedi burnunu çekerek. Gülümseyerek gözlerimi kapattım ve onun o sarhoş halde nasıl göründüğünü gözümde canlandırdım. Büyük ihtimalle bir yere uzanmış, gözleri kapalı bir şekilde yatıyordu. Burnu kızarmış, saçları dağılmış ve gülümsüyordu.

"Keşke burada olsan."Diye fısıldadığında gözlerimi açıp sıkıntılı bir nefes alıp verdim."Keşke."

"Dizlerine yatar uyurdum."

"Saçlarını okşardım."

"Ahsen?"

"Efendim?"

"Bana anlat, lütfen."Sesinin titremesiyle yutkunup gözlerimi kapattım. Ağlamayacaktım."Neden susuyorsun?"

"Korkuyorum."

"Ben seni korurum."

"Biliyorum."Diyerek yaslandığım duvardan aşağı kaydım ve yere oturup bacaklarımı kendime çektim."Çok yorgunum."

"Fiziksel bir yorgunluk değil."Dediğinde onu onaylama manasında bir ses çıkartıp yutkundum."Ruhum yorgun."

"Neden uyumuyorsun?"

"Uyuyamıyorum."

"Uyuyalım."

"Tamam."Ayaklanıp yatağıma doğru ilerledim ve uzandım."Telefon açık kalsın."

"Tamam."Dedim ve telefonu yastığımın yanına koyup hoparlöre verdim ve sesini biraz kıstım."İyi geceler."Diye fısıldadığımda bir şarkı mırıldanmaya başladı.

"Elime doğdu gül yüzün ah,
Kana kana içtim dünümü.
Yüzüme güldü ilk sözün ah,
Yana yana seçtim günümü
Sen, yanımdayken o tozlu yollar aşka gider.
Ah sen sonumuzu yazsan inan dayanamam ölürüm ben."

Sesi, çok güzeldi.

Gülümseyerek gözlerimi kapattım ve şarkıya devam etmesini bekledim.

"Ayrılık, bize günah.
Sonunda yansam bırakmam ah.
Elime doğdu gül yüzün ah,
Kana kana içtim dünümü.
Yüzüme güldü ilk sözün ah,
Yana yana seçtim günümü
Sen, yanımdayken o tozlu yollar aşka gider.
Ah sen sonumuzu yazsan inan dayanamam ölürüm ben."

Huzur veriyordu, bu adam her hareketiyle bana huzur veriyordu. Gözlerimi açmayıp bir kaç saniye nefes alış veriş seslerini dinledim.

"Uyudun mu birtanem?"

"Uyumadım."Dedim uykulu bir sesle. Uyumamıştım ama uykum gelmişti."Uyu hadi."

"Sen de uyu."

"Tamam."Diyerek boğazını temizledi ve ardından tekrar konuştu."Telefon kalsın mı?"

"Kalsın."

"Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."

"İyi geceler, güzelim."

"İyi geceler."