44|Geleceğim

7.9K 536 354
                                    

Duman Han

Göğsümde uyuyan sevgilimin saçını okşarken huzurlu bir nefes aldım. En son ne zaman bu kadar mutlu ve huzurlu olmuştum bilmiyordum bile. O yanımdayken gerçekten kendimi dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyordum. Dudaklarımı saçlarına bastırıp kokusunu içime çekerek minik bir öpücük kondurdum.

Bir anda Ahsen'in telefonunun melodisi tüm odayı inletince hızlı bir şekile elimi komidine attım ve ekrana baktım. Yabancı br numaradandı, belki de annesiydi. Telefonun sesini kısıp Ahsen'i uyandırmamaya çalışarak yavaşça başını yastığa koydum ve ayağa kalkıp odadan çıktım. Telefonu cevaplayarak kulağıma götürüp kaşlarımı çattım.

"Kimsiniz?"

"Sen, sen Ahsen'in yanındaki o piçsin değil mi?"Bu sesi tanıyordum. Ahsen'in annesinin şerefsiz kocası, Mithat. Öfkeli bir nefes alıp Ahsen'in uyuduğu odanın kapısından biraz uzaklaştım."Bir daha bu kızı ararsan seni öldürürüm orospu çocuğu!"

"Öldür müsün?"o pis kahkahası kulaklarımı doldurduğunda yüzümü buruşturdum."Ahsen'i alıp gideceğim."bu sefer kahkaha atan taraf ben olmuştum."Dene bakalım."

"Beni durduramazsın."

"Seni öldürürüm."

"Sana beni öldürmen için bir fırsat vereyim mi çocuk?"O kadar sinirlenmiştim ki damarlarımdaki akan kanların çekildiğini hissediyordum. Bedenim deli gibi titriyordu."Yarın gece Karaköy limana gel."

"Senin oyunlara gelecek kadar sikik beyinli değilim, pezevenk!"

"Ben Ahsen'in annesine zarar verecek kadar pislik bir adamım, peki sen, sen Ahsen'in annesine zarar vereceğimi bile bile o kadını benim ellerimde bırakacak kadar vicdansız mısın çocuk?"İçimden bu şeref yoksunu piçe söverken bir yandan da düşünüyordum. Evet, o kadın bu pisliğin önüne bırakılmayı hakediyordu fakat Ahsen'in annesiydi. Bu kadar vicdansız olamazdım."Bana yalvaracaksın, seni öldürmemem için yalvaracaksın!"

"Geliyor musun?"

"Geleceğim."

"Bekliyor olacağım."Telefonu yüzüne kapatıp numarasını engelleyeceğim sırada mesaj olarak adresi atmasıyla adresi kendi telefonuma gönderdim ve ekranı kapatıp odaya geri girdim. Ahsen yatakta doğrulmuş esniyordu.

"Günaydın birtanem."dedim gülümseyerek ve ona doğru eğilip boynuna ufak bir öpücük kondurdum. Huylandığı için kıkırdadığında bakışlarımı gülüşüne çevirip bu sefer de gülüşünden öptüm."Nereye gittin sen?"

"Lavoboya gitmiştim."diyerek yanına oturacağım sırada Yüsra'nın çığlığını duymamla sıçradım. Ahsen'le birbirimize bakıp hızla kapıya doğru koştuk. Salona girdiğimizde Yüsra hala çığlık atıyordu. Ahsen hızla dizleri üzerine çöküp onun kollarını tuttu."Yüsra ne oldu, neden bağırıyorsun?"diye sordu telaşla."Abim evi yakıyor!"burnuma gelen yanık kokusuyla birlikte mutfağa doğru ilerledim. Yekta eline aldığı kovadaki suyu tutuşan perdelere döküp söndürmeye çalışıyordu.

"Ne yapıyorsun lan sen?"

"Allah belamı verdi kanka, yetiş!"Onu iterek elindeki kovaya biraz daha su doldurdum ve tutuşan perdenin üzerine uzaktan dökerek yangını söndürdüm."Nasıl becerdin bunu?"

ah sen Where stories live. Discover now