42|Ruhumu okşar gibi

6.9K 524 114
                                    

Ahsen Türker

Buz gibi suyun altında deli gibi titriyordum fakat suyu sıcağa getirmiyordum çünkü soğuk su iyi geliyordu. Bir şeyleri düşünmemi engelliyor ve beni rahatlatıyordu. Gözlerimi kapatıp suyun akışını düşünmeye başladım. Sanki tüm kirli düşüncelerim o suyla birlikte yokoluyordu, akıp gidiyordu.

Birbirine çarpan dişlerimden çıkan sesler arttığında suyu kapatıp hızla kapının arkasında asılı olan havluyu elime aldım ve üzerimi kuruladım. Donmuştum. Banyoda hızlı bir şekilde giyindikten sonra saçımı kurulamaya gerek duymayarak banyodan çıktım ve odaya doğru ilerledim. Büyük ihtimalle Duman uyumuştu, çok yorgun görünüyordu. Kapıyı açıp içeriye girdiğimde uyumadığını görünce kaşlarımı çattım. Yatakta öylece uzanıyordu, bir şeyler düşünüyor gibi görünüyordu. Bakışlarını kapıda öylece dikilen bana çevirdiğinde gülümseyerek yatağın boş kısmına iki kez vurdu.

"Gelsene."başımı sallayıp yatağa doğru ilerledim ve eliyle vurduğu yere uzanıp ona dönerek ellerimi yanağımın altına koydum. O da aynı şekilde bana dönmüş, yüzümü inceliyordu."Kendimi kötü hissediyorum."diye itiraf ettim. Başını sallayarak beni onayladı."Biliyorum."

"Nereden biliyorsun?"

"Bende öyle hissediyorum."derin bir nefes alıp gözlerimi göğsüne doğru indirdim. Ne söylemem gerektiğini bilmiyordum, garipti."Çok aptalca ama neler olduğunu hatırlamıyorum."Duman'ın dudaklarından acı bir gülüş döküldü."Hatırlamıyordun."gözlerimi kaldırıp bakışlarımı yine yüzüne çevirdim ve kaşlarımı kaldırdım."Ne?"

"Beni hatırlamıyordun."

Ve o an aklıma dank etti.

"Demans."Duman şaşkınlıkla gözlerini kocaman açtı. Ne diyeceğini bilmiyormuş gibi başını iki yana salladı."Bana neden söylemedin?"diye fısıldadı elini kaldırıp yanağıma koyarken. Gözlerimi kapatıp gülümsedim."Üzmek istemedim, tedavisi yoktu çünkü."

"Bu yüzden bana sürekli ölecekmişsin gibi şeyler söylüyordun."gözlerimi açarak omuzlarımı silktim."Öleceğim."Duman elini belime indirerek beni göğsüne çekti ve sımsıkı sarıldı."Ölmeyeceksin."diye konuştu titreyen sesiyle. Dudaklarımı soluna götürüp orayı öptüm. Kalp atışını dudaklarımda hissediyordum, çok hızlıydı. Kalp atışları beni de heyecanlandırıyordu."Sen ne dersen de..."dedim boğuk çıkan sesimle."Ben öleceğimi en başta kabullendim."

"İyileşeceksin."

"Bunun imkanı yok."Duman yüzünü benimle aynı hizaya getirip dolu gözlerini gözlerime kenetledi."İyileşmek zorundasın."gülümseyerek elimi kaldırdım ve yavaş bir şekilde yanağını okşadım."Duman-"

"Ölürsen..."gözünden bir damla yaş süzüldü."Seni hayatım boyunca affetmem."dudaklarımı birbirine bastırıp bakışlarımı gözlerinden kaçırdım. Onun ağlaması canımı yakıyordu. Çenemden tutarak başımı kaldırdı."Ölmene izin vermeyeceğim."

"Elinde olan bir şey değil."dedim acı bir şekilde gülerek. Karşındaki insanı üzmemek için gülmek çok zordu. Zaten gözümden damlayan bir kaç yaşta beceremediğimin ispatıydı. Aramızdaki ufak mesafeyi kapatıp burnunu burnuma sürtüp gülümsedi."Söz veriyorum, ölmeyeceksin."

"Duman Han sözlerini tutar."dedim kıkırdayarak. Başını sallayıp bakışlarını gözlerimden dudaklarıma indirdi ve derin bir iç geçirdi."Seni seviyorum."diye fısıldadı gözlerini kapatarak."Elimde olsa kendi acılarım yetmiyormuş gibi seninkileri de sırtlanırım, ben seni bu kadar çok seviyorum."aramızdaki mesafeyi biraz daha kapatıp dudaklarımı dudaklarına sürttüm. Gözlerini açarak bakışlarını dudaklarıma indirdi. Kalp atışlarım hızlanırken ellerimin de buz gibi olduğunu hissediyordum. Bedenim, yüzüm yanıyordu fakat ellerim soğuktu."Uykum geldi."diye fısıldadım, ses tonumdan yalan söylediğim bariz ortadaydı. Duman'ın yalan söylediğimi farketmemesi imkansızdı. Az önce dudaklarımı onun dudaklarına sürtmenin utancını yaşıyordum, yüzümün kıpkırmızı olduğuna emindim. Duman dudaklarına bir tebbesüm yerleştirerek konuştu."Uyuyalım."onu onaylamak için dudaklarımı araladığımda Duman dudaklarıdudaklarımın üzerine kapattı.

Başım dönmeye başladı. Tırnak ucumdan saç diplerime kadar hisettim o heyecanı.

Dudaklarını dudaklarımın arasında oynatırken eliyle önüme gelen saçları geri itti.

Öyle bir öpüyordu ki, yaralarımı sarmak ister gibi.

Beni hiç bırakmayacağına yemin eder gibi.

Ruhumu okşar gibi.

Gözleri kapalı bir şekilde geri çekildiğinde dudaklarında bir tebbesüm belirdi. Domatese dönüşmüş olan yüzümü görmemesi için hızlı bir şekilde ona arkamı dönüp gözlerimi sımsıkı kapattım.

Öncekiler gibi dudaklarımı birbirine değdirmemiştik, gerçekten öpüşmüştük.

Belime sarılan koluna tek gözümü açarak baktıktan sonra elimi kaldırıp ellerimizi birbirine kenetledim. Bana biraz daha sokulduğunda nefesini ensemde hissedebiliyordum. Nefes alışverişi bile bana huzur vermeye yetiyordu."Dönsene bana."fısıltısı şiir gibi gelmişti, kalbimi sarstı sanki. Dediğini yaparak elini bırakmadan ona döndüğümde gözlerinin içinin parladığını gördüm.

Gözleri gülüyordu sanki.

Başını kaldırıp yanağımdaki yaranın üzerine ufak bir öpücük kondurdu ardından yüzünü boyun girintime koydu. Boynumu koklayarak bir öpücük kondurdu ve o an içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim.

Hani diyorlar ya 'seni koklayarak öpen birini bulduysan öl ona' diye, ölüyordum. Karşımdaki bu adama ölüyordum.

Duman Han'a ölüyordum.

"Bu kadar güzel seviyorsun sonra ölme diyorsun."dedim titreyen sesimle. Sesimle birlikte kalbimde titriyordu sanki."Seni kırmaktan, üzmekten çok korkuyorum."diyerek geri çekildiğinde uykusunun geldiğini farketmiştim."Yaralı bir kuş gibisin."

"İyileştiriyorsun."

"Bana demiştin ya 'bir kuşu aldın iyileştirdin sonra da uçmayı öğrettin nasıl ayrılacaksın' hatırlıyor musun?"başımı sallayarak kenetli olan ellerimize baktım."Ölümden bahsettiğin aklımın ucundan dahi geçmemişti."elimi kaldırıp dudaklarına götürdü ve elimin üzerinide koklayarak öptü. Nefesimi tutarak gözlerimi gözlerine çıkarttım."Bu kadar acıya o güzel yüreğin nasıl dayanıyor?"

"Hastalağımı ilk öğrendiğim zaman hiç üzülmedim, kurtuluyorum artık dedim."boğazımı temizleyip gözlerimi kapattım ve dudaklarımı dilimle ıslatıp buruk bir şekilde gülümsedim."Ama şimdi korkuyorum, Duman."

Kalbim sızlıyordu.

"Sen varsın çünkü."

"Benim için, bizim için iyileşeceksin."beni göğsüne çekti."İyileşeceğim."dedim kendimden emin bir sesle. Gülümsediğini hissedebiliyordum."O zaman uyuyalım."

"Artık ayrı yataklarda değil, aynı yataklarda birbirimize sarılarak uyuyalım."

"Ayrı yataklar bize göre değildi zaten."kıkırdayarak başımı salladım."Doğru."

"Kapat bakalım gözlerini."

"İyi uykular sevgilim."

"İyi uykular Ahsen'im."

ah sen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin