14.BÖLÜM

192 10 0
                                    

Öylece durmuş babamın ne diyeceğini bekliyordum.
Babam konuşmak için ağzını açıp geri kapıyordu.
Daha fazla dayanamayıp " Hadi anlat  baba ." dedim.

Babam boğazını temizleyip kucağımda duran ellerimi tuttu.
"Bak kızım bu anlatacaklarımdan sonra bana , bize kızacaksın sana anlatmadık diye ama seni korumaya çalıştık." dedi.

"Sen daha doğmadan birkaç yıl önce annenle üniversitede çok yakın arkadaştık . Herşey çok sıradan dı ama bir anda annengil kimseye haber vermeden taşınmışlardı. Onu çok aradım ama ne bir gören ne de duyan vardı. Nereye gittiklerini bir türlü bulamadım. Sonra bende herkes gibi yeniden yaşantıma devam ettim ama aklım hep ondaydı."

"Aradan 3 yıl geçmişti . Akşam evimde otururken kapı çaldı. Normalde çok ziyaretçim olmazdı. Kapıyı açınca karşımda mary'i (Eva'nın annesi) gördüm.
Daha şokumu atlatamadan kucağındaki seni fark ettim . Ağzım bir karış açık kalmıştı. Sonra kendime gelip onu içeri çağırdım.
Kendimi tutamayıp " Onca yıl nerelerdeydin sen ?" diye bağırdım.
"Herşeyi anlatıcam ." dedi. Sesi titriyordu . Ağlamaktan gözleri kızarıp şişmişti. "

"O anlatana kadar üstüne gitmedim . Önce yemek yedik . Sen uyuduktan sonra salona geçip oturduk. Birşey demeden anlatmasını bekliyordum.
"Bak bana inanmayacaksın ama sana yinede herşeyi anlatıcam ." dedi.
"Burdan gitmeden bir gün önce annemgil bir telefon aldılar. Kurul tarafından çağrıldıklarını acilen gelmeleri gerektiğini annemle babam konuşurken duydum. Ama hiç birşey den haberim yoktu. Annem odama gelip eşyalarımı toplamamı istedi. Tabi ki bunu kabullenemedim. Bana hiç bir şey anlatmadan fikrimi sormadan karar vermeleri sinirlerimi bozmuştu. Annemgile çok diretince anlatmak zorunda kaldıklar . Onlar bir tür avcıymış . Kurtadam vb şeyleri avlıyolarmış. Benimde yüzüm aynı senin yüzünün şeklini almıştı.
Böyle deli saçması bir şeye inanmayacaktım . Ama annemgil ne yapıp beni götürmeye ikna ettiler. Seninle vedalaşıcaktım ama izin vermediler. Herşey çok ani oldu. Arabaya bindiğimiz gibi gittik şehirden . İki gün sürdü yolculuğunuz . Yemek araları haricinde durmadan gidiyorduk. Çok acil gibiydi işleri.
Sonra büyük bir ormanın önünde durdu arabamız. Babamla annem arabadan inip onu takip etmemi istediler. Bayağı bir yol yürüdükten sonra karşımıza çok ihtişamlı büyük bir bina çıktı. Giriş kapısının yanlarında değişik şekillerde bir sürü heykel vardı. Ama bina bayağı yaşlıya benziyordu. O sırada açık olan kapıdan iki tane siyah takım elbiseli adam merdivenlerden inerek bize doğru geldiler. Babam ve annemin karşısında saygıyla eğilip " içeride sizi bekliyorlar." dediler.

Annemgil binaya doğru yönelince bende peşlerinden gidiyordum ki adamlardan biri "Sizin burda kalmanız daha doğru olur küçük hanım." dedi.

Örgüt gibi birşeydiler heralde. Ya da hepsi manyaktı. Ben hala orda ayakta dikiliyordum ki yine bir aile daha geldi . Yanların da benden en fazla 3-4  yaş büyük biri daha vardı. Ama onun binaya girmesine izin verilmişti.
Neyse sonra annemgil geldiler bana neler olduğunu anlatacaklarını söyleyip yeniden arabamıza bindik . Sonra babam "Kızım geldiğimiz binada kurul üyeleri vardı. Onlar bizim topluluğumuzun kurucuları sayılıyorlar . Annenle benim bir görevimiz var . O yüzden buraya çağrıldık. Sen ise burda eğitimlere başlıyorsun."
Artık biraz da olsa inanmaya başlamıştım . Bunlar şaka olamazdı.
Yine uzun bir yolculuktan sonra ormanda kulübelerin olduğu ve birçok benim yaşımda kız ve erkeklerin olduğu bir yere getirdiler. Beni bir kulübeye yerleştirip bana buranın kurallarını ve herşeyi baştan sona anlatıp gittiler. Herşey çok ani olmuştu . Eski yaşantımı özlemiştim.
Benden bir kaç yaş büyük bir kız beni eğitiyordu.
Sonra bir gün eğitim sırasında onu gördüm beni izliyordu. Mavi gözleri siyah saçları ve heybetli biriydi. O an tanıdım onu kurul binasında içeri aldıkları çocuktu bu.
Aradan bayağı bir zaman geçti ona aşık olmuştum . O da bana . Her gün buluşuyorduk birlikte zaman geçiriyorduk.
1 yılın sonundan eğitimim tamamlanmıştı. Annemgil arada sırada yanıma geliyorlardı .
Yanımızda diğer avcılarla birlikte ava gittik. Sayıları çok fazlaydı . Bir sürü kayıp verdik . Ben kurtulanlardan biriydim." deyip kolunu gösterdi . Kolunda hep pençe izleri vardı.
" Kulübeme kadar zor gittim. Çok kan kaybetmiştim. Biri beni görüp yanıma geldi. Ona iyi olduğumu ormanda yaralıların olduğunu onlara yardım etmeleri  gerektiğini söyledim. Benim revirde kolum dikilirken içeri o girdi. Çok korkmuşa benziyordu. Bir sürü tartıştık ondan habersiz gittiğim için falan . Sonra beni öpmeye başladı. Fazla ileri gitmiştik . Artık herşey için çok geçti . Onu durdurmaya çalışmıştım ama bende bir yere kadar direnebilmiştim.

Uzun süre kulübemden çıkmamıştım. Her gün gelip benden Özür diliyordu.
Onu affettim. Ama bilmediğim bir şey vardı.
Midem bulanıyor ve sürekli kusuyordum . Bu beni korkutuyordu. Kan testi yaptırdım pozitif çıkmıştı.
Bebeğimi aldırmayı düşünmüştüm ama vazgeçmiştim. Çok çaresizdim . Bebeğimi burda dünyaya getiremezdim. Onun da benim yaşadıklarımı küçük yaşta yaşamasına izin veremezdim.
Yine günlerden bir gün sevgilimle kulübemde otururken dışarıdan silah sesleri gelmeye başladı. Saldırıya uğramıştık. O an ani bir karar verdim . Karnım zaten yavaş yavaş belli olmaya başlamıştı.
Burdan kaçacaktım . İkimizde ayağa kalktık . Bana sen burda kal . Ben bakarım dedi . O kapıdan çıkmadan önce arkasından sarıldım. Benden habersiz gözyaşlarım akmaya başlamıştı.
" Tamam birtanem niye ağlıyorsun . Hemen bakıp gelicem." dedi.
O gider gitmez valizime bir kaç parça eşya koyup gerekli eşyalarımı aldım.

Elime kağıtla kalem alıp ona beni affetmesini . Yazıp çıktım ordan . Kimseye görünmeden anayola kadar koştum. Bir arabaya binip arkadaşımın yanına gittim. Bebek doğana kadar benimle ilgilendi  . Ama daha fazla orda kalamazdım. 
Sonrası işte burdayım." dedi.

"Kızım ben zaten anneni seviyordum . Sonra onunla evlendik ve mutlu bir aile olduk. İşte bizim hikayemiz bu  .  Sen benim kanımdan olmasanda ben seni hep kızım olarak gördüm. Hala da göreceğim. Belki senin bana karşı duyguların değişmiştir ama gerçek bu." dedi.

Üstümden şoku hala atamamıştım . Bi an ki öfkeyle " Bunlar başıma gelmeseydi bana hiç birşeyi anlatmayacaktınız öyle mi?" diye bağırdım.

"Beni onca yıl yalanlarla büyüttünüz." dedim hayal kırıklığıyla.

Ayağa kalktım kapıya doğru ilerledim. Babam kolumdan tutup yalvarırcasına " kızım nolur bizi de anlamaya çalış." dedi.

Kolumu elinden kurtarıp " Bunları hazmetmem gerek. Yalnız kalmak istiyorum." deyip kapıdan çıktım.

Hayatım yalandan ibaretti...

Umarım beğenirsiniz.
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınn.😘😍

AVCI (Tamamlandı)Where stories live. Discover now