15.BÖLÜM

190 11 3
                                    

Evden çıkmıştım çıkmasına ama nereye gittiğimi bile bilmiyordum.
Bunca yıl babam bildiğim insan gerçek babam değildi.
Annem de avcıydı ve gerçek babamda.

Kafam o kadar karışıktı ki telefonum çalmasa kaç saat aralıksız yürüdüğümün farkında bile olmayacaktım.

Babam arıyordu. Telefonumu sessize alıp onca saat yürüdüğüm yolu tekrar geri döndüm.
Yolda gelirken aldığım iki şişe içkiyi arabaya koyup yola koyuldum.
Bugün benim için uzun olacaktı.

Kafamı dağıtmak için daha önceden Matio ile geldiğimiz tepeye çıktım.

İlk defa şans benden yanaydı. Ortalarda kimse yoktu.

İçkileri alıp çimenlerin üstüne kuruldum.

Kendimi ağlamamak için o kadar çok sıkmıştım ki kafayı biraz bulunca kendimi daha fazla tutamayıp hıçkırıklarla ağlamaya başladım.

Annemin ölümünün kalbimde açtığı yara daha geçmemişken bide babam bildiğim insanın babam olmaması beni daha çok sarsmıştı. Onca yıl bana yalan söylemişlerdi.

Başıma bu olaylar gelmeseydi belki hiç haberim olmayacaktı.

Bu düşüncelerle iki şişenin de sonunu görmüştüm.
Hava da kararmıştı. Artık eve gitme saatim gelmişti ama gitmek istemiyordum.
Biraz daha durduktan sonra arabaya sarsak adımlarla ilerledim.
Arabaya binmemle havanın ne kadar soğuk olduğunun farkına vardım.

Baş dönmemi ve mide bulanmamı geçirmek için başımı arkaya yaslayıp gözlerimi kapattım.
Pek bir faydası olmadı ama.

Telefonumu elime almamla bir sürü cevapsız çağrıları görmem bir oldu.

Çoğu arama Matiodandı. Sesimden sarhoş olduğumu anlar diye telefonu geri koltuğa attım.

Arabayı çalıştırıp yola koyuldum.
1 saatin sonunda eve gelebilmiştim.
Arabayı durdurup eve doğru ilerledim. Kapıya gelmemle açılması bir oldu .

Matio'nun elini tutup arabanın anahtarını eline bıraktım.
Tam yanından geçecektim ki kolumdan tutup " İçtin mi sen?" dedi.

"Matio kolumu bırak." dedim.

"Telefonlarıma neden cevap vermedin."dedi .

"Matio kolumu bırak!"diye cırladım.

Parmağını dudağına götürüp sessiz ol işareti yaptı.

Kolumu elinden kurtarıp merdivenlere doğru adımlamıştım ki evde birilerinin olduğunu fark ettim.

Kafamı çevirmemle Derek ve grubunun bizde olduğunu gördüm.
Hepsi bana bakıyordu.
Bir kaç saniye bakışmanın ardından merdivenlere doğru yöneldim.

Benim derdim bana yetiyordu. Bide bunlara uğraşamazdım.

Odama girip kapıyı kilitleyip yatağa uzandım.

Başım çatlıyordu.

Matio'ya bana kahve yapması için mesaj gönderdim.

Tabi yapar mı ? bilmiyorum ama.

Bir tane mumu yakıp camın önüne koydum . Yere uzanıp ormanı izlemeye başladım.

İçim biraz da olsun huzur dolmuştu.

Çok geçmeden kapının kolu hareket edince Matio zannedip oturduğum yerden zorla kalkıp kapıyı açtım.

Ama beklediğim gibi karşımda Matioyu bulamadım.

Karşımda Derek duruyordu. Bayağı şaşırmıştım.
Bi açıklama yapması için yüzüne bakmaya devam ettim.

"Lavaboyu arıyordum." dedi.

AVCI (Tamamlandı)Where stories live. Discover now