41.BÖLÜM

133 6 0
                                    

8 AY SONRA

Herşey olduğunca güzel gidiyordu.
Matio ile aramız düzelmişti. Derek deseniz şuan yanımda mışıl mışıl uyuyordu.
Yavaşça yan dönüp Derek'i izlemeye başladım.
Dün Dereklere gelmiştik. Saat epey geç olunca burda kalmıştık. Gece de yanıma Derek gelmişti.
Birlikte uyumuştuk.

Film izler gibi yüzünü seyre daldım.
Pürüzsüz yüzünde sakalları çıkmaya başlamıştı. Kaşları deseniz her zamanki gibi çatıktı. Uzun , gür ve siyah kirpikleri arada bir kırpışıyordu. Kemersiz güzel burnunun aşağısında şekilli , dolgun dudaklarının arası hafifçe açılmış bir şekilde uyuyordu.

Onu öpme isteğime karşı koyamayıp dudaklarını dudaklarımla örttüm.
Gözlerini açmadan gülümseyip o da beni öptü. Geri çekilip yüzüne baktım gözlerinin içi gülerek bana bakıyordu.
Ardından yatakta dönüp beni altına aldı. Ağırlığını üzerime vermiyordu. Yoksa ezilirdim heralde.
Gözleri arzuyla kısılmıştı. Kalbim yine şaha kalkmıştı. Dudaklarıma eğilip beni arzuyla öpmeye başladı.
Nefesimiz kesilene kadar öpüştük. Derek bir anda geri çekilip üzerimden kalktı.

Ne olduğunu anlayamamıştım. Niye böyle bir tepki vermişti ki?

Elimi omzuna koyup "İyi misin?" diye sordum.

Elimi dudaklarına götürüp öptükten sonra "İyiyim." dedi.

Ben ona neden böyle yaptığının sebebini sormayacaktım ama Derek
"Seni incitmekten korkuyorum. O yüzden daha fazla ileri gidemem." deyip başını önüne eğdi.

Benim düşünceli sevgilim. Dizlerimin üzerinde Derek'e yaklaşıp ellerimle yüzünü kaldırıp yanağına sulu bir öpücük kondurup geri çekildim.
Ardından hiçbir şey olmamış gibi "Emma kahvaltıyı hazırlamıştır. Hadi aşağı inelim." dedim.

Derek gözlerime derin derin bakıp "Üzerimi değiştirip geliyorum." deyip odadan çıktı.

Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayıp üzerime dünkü kıyafetlerimi geçirdim.

Derek gelince birlikte aşağı inip kahvaltımızı yaptık. Ardından Derek işlerinin olduğunu söyleyip evden ayrıldı. Karl da Olivia'yayla buluşmak için çıktı. Lisayı zaten uzun zamandır görmüyordum. Darren de odasına çekilince masada sadece ben , Emma ve Matio kalmıştık.

Uzun bir bakışma sonrasında Emma masayı toplamak için ayağa kalktı. Matio da ona yardım edince dirseklerimi masaya dayayıp boş boş etrafa bakmaya başladım.

Adımın seslenildiğini duymuştum. Ya da öyle sanmıştım. Bilmiyorum. Ses çok derinden geliyordu. Rahatımı bozmayıp aynı şekilde oturmaya devamı ettim. Ama aynı sesi yine duymuştum. Bu hayal falan değildi . Biri adımı sesleniyordu. Ama bu ne Emmaydı ne de Matio.

Etrafa baktım. Kimse görünmüyordu. Yere oturup kulağımı soğuk parkeye yasladım. Ses kesinlikle aşağıdan geliyordu. Hem korkmuş hemde heyecanlanmıştım.

Ayağa kalkıp mutfağa gittim. Emmaya fark ettirmemeye çalışarak sordum.

"Bizim evin altında mahzen gibi bir yer var. Keşfedeli çok olmadı. Sizin evde de öyle bir yer var mı?" diye sordum.

Emma başını onaylarcasına salladı.
Beni oraya götürmesini söylesem çok mu ileri gitmiş olurdum?

"Bana göstersene." dedim gülümseyerek.

Emma "Bunu şimdi yapmam doğru olmaz. Ama bir ara götürürüm." dedi.

"Neden?" diye sordum.

"Bir nedeni yok. Şimdi olmaz işte." dedi.

Bu cevap beni iyiceme meraklandırmıştı. Aşağıda kesinlikle birini tutuyorlardı.

AVCI (Tamamlandı)Where stories live. Discover now