33.BÖLÜM

140 8 0
                                    

Bana hala kötü kötü bakıyordu. Daha fazla kızgın gözlerine bakmayıp kafamı çevirip Travisle arkadaşlarının yanına gittik. Çakma sarışın ortalıkta görünmüyordu.
Lafıma çok bozulmuştu herhalde.

Aralarından adının Kevın olduğunu söyleyen sempatik çocuk elindeki telefonuna bakarak
" İki tane seri katil hapishaneden kaçmış. Ormanlık alanda izlerine rastlamışlar. " dedi şaşkın ifadesiyle.

Ormanlık alanda mı? Onlar çoktan ülkeden çıkmayı başarmışlardır. Daha arasalarda bulamazlardı onları.

Biraz daha gülüp eğlendikten sonra etrafı süzdüm. Derek ortalıkta görünmüyordu. Galiba çoktan gitmişti. Zaten etrafta da çok kimse kalmamıştı.
Saat gece yarısını çoktan geçmişti.

Travisle birlikte oradan arabayla ayrıldık. Eve gidene kadar ikimizden de ses çıkmamıştı.

Araba evin önünde durunca Travis'e "Bugün için teşekkür ederim. Çok eğlendim." dedim.

Travis "Bende ama bunun son görüşmemiz olduğu konusunda kararın kesin mi?" diye sordu.

Aslında özünde iyi çocuktu. Her ne kadar çok kötü olayları yaşamış olsakta.

"Bilemiyorum." dedim gülerek.

Travis hayır demediğim için sevinmişti. Ama evet de dememiştim.

"Bu cevap da bana yeter." dedi.

"Neyse . Sana iyi geceler." dedikten sonra arabadan inip eve girdim.

Matio yine evde yoktu. Alıştım artık ya. Ormanlık alanda , koskoca evde yine bir günüm daha yalnız geçecekti.
Hiç sıkıntı yok gerçekten. Hiç de korkmuyorum. Hemde hiç. Korkulacak birşey mi var sanki?

Hele de Kevın denen malın aklıma akşam akşam soktuğu şeye bakarmısın ya?

Her ne kadar plajdayken korkmadıysam şimdi evde yalnız olunca korkmuştum.
Önce gidip kapıyı kilitledim.
Camların kapalı olduğundan emin olmak için hepsini kontrol ettim.
En son camı da kontrol edip perdeyi kapatacaktım ki ilerde ağaçların arasında bir kıpırtı fark ettim.

Daha dikkatli bakınca birşey göremedim. Büyük ihtimalle korktuğum için kafamdan kuruyordum.

Son kez camdan dışarıya bakıp perdeyi kapattım.
Odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Makyajımı çıkarıp yatağıma yatacaktım ki odamdaki camdan ilk defa rahatsız oldum.

Işığı kapatıp odadan çıktım. Bu odada kalamazdım hele de bu gece. Kullanmadığımız odalardan birine geçip kapıyı kapattım. Yatağa yatıp telefonumu yastığın yanına koydum.

Ne olur ne olmaz yanımda bulunsun.

Sağa sola dönüp durdum. Tam uykuya dalacaktım ki dışarıdan bir ses gelmişti.
Hatta ses değil kapıyı kırmak için zorluyorlardı.

Kalbim göğüs kafesimden çıkacak gibi atıyordu. Çok fazla korkmuştum. Hemen telefonuma sarılıp Matio'yu aradım.
Lanet olsun ki telefonuna bakmıyordu.

Aşağı inip silah odasına girirsem kurtulma şansım artardı ama sesler kesilmişti . Eve girmiş olmalılardı.
Paniklemiştim . Ne yapacağımı bilmiyordum. Ellerim titriyordu.

Odadaki dolaba saklanıp telefonumu sessize aldım. Darren'i de aradım ama o da açmıyordu. Saat gecenin kaçı olmuştu. Şuan hepsi yataklarında mışıl mışıl uyuyor olmalıydılar.

Benim burda korkudan elim ayağım titrerken başkalarının sıradan , güzel bir hayatı olması hiç adil değildi.

Son çare aklıma Derek geldi. Hızla onu arayıp kulağıma götürdüm telefonunu. 4. Çalışın sonunda ümidimi kesmiştim ki telefonu uykulu sesiyle açtı.

Sessizce "Derek" dedim titreyen sesimle.

"Eva?" dedi sorarcasına.

"Evet benim. Bana yardım et. " dedim . İstemsiz korkudan ağlamaya başlamıştım.

Uykulu sesi gitmiş yerini telaş almıştı.

"Ne oldu? İyi misin?" diye sordu telaşla.

Koridordan ayak sesleri gelmeye başladı.

"Evimde birileri var. Saklandım ama ayak sesleri " demiştim ki odanın kapısı açıldı.

"Sakin ol . Oraya geliyorum. Ben gelene kadar sesini bile çıkartma." dedi. Bana sakin ol diyordu ama kendisi daha telaşlıydı.

"Eva cevap ver. Evaa..." telefonu kapatıp sessizce sonumu beklemeye başladım.

Adam sessizce bir şarkı mırıldanıyordu. Önce odanın ışığını açtı. Derince bir nefes alıp gülmeye başladı.

Adım sesleri bana doğru iyice yaklaşınca gözlerimi sıkıca yumdum.

Adam "Bakalım burada ne varmış?" deyip gülerek dolabın kapağını açtı.

Bu bir kabus olmalıydı. En son yatağa uzanmıştım ve uyuyup kabus görmeye başlamıştım. Bunun başka açıklaması olamazdı.
Olmamalıydı.

Ama kaçmaya çalışırken saçımdan tutulup yere serilince anladım bunun bir kabus olamadığını ve gerçeklerin ağırlığı beni bir kez daha vurdu.

Rüyalarda canımız acımazdı ama şuan saç diplerim acıyla bağırıyordu.

Korkuyla geri geri sürünürken adam elindeki kopan saçlarımı yere attı.

Gözlerimi adamdan çekmiyordum ama sürekli dolan gözlerim görüşümü zorluyordu.

Adam " Yerinde olsam bir daha böyle bir hareketi yapmaya kalkışmazdım. Bu senin için hiç iyi olmaz." dedi canice sırıtıp.

Titreyen sesimle "Benden ne istiyorsun?" diye sordum.

"Ben sadece biraz kan görmek istiyorum. Uzun zaman olmuştu görmeyeli." dedi.

"Nolur bana zarar verme." dedim dolan gözlerimdeki yaşları serbest bırakıp.

"Herşeyin bir sırası var." dedi ve kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı.

Arkamdan itip " Yürü hadi." dedi ve odadan çıkarttı beni.

Korkudan bacaklarım titriyordu. Merdivenlere doğru ben önde adam arkamda ilerliyorduk ki boynumda hissettiğim acıyla gözlerimin kararması bir oldu.






Derekden devam


Eva'nın telefonu kapatmasının ardından 9-10 dakika geçmişti. Son hız evine doğru sürüyordum arabayı.

Son bir ümitle açar diye aradım Evayı ama s*ktiğim telefon sadece çalıp çalıp susuyordu.
Onu kaybedemezdim. Onu daha kazanamamışken kaybedemezdim.

Daha bundan birkaç saat öncesinde partide görmüştüm gülünce parlayan gözlerinin içini.
Şimdi ağlaya ağlaya beni kurtar demişti .

Ona daha düzgünce seni seviyorum dememiştim.
Sinirle gaza son gücümle asıldım.

Evin önüne gelince arabadan inip koşarak açık kapıdan içeri girdim.

Doğruca yukarı kata çıkıp odasına girdim. Ama yatağı bile bozulmamıştı.

Geri koridora çıkıp sinirle etrafa baktım. Karanlık koridorda bir tane odanın ışığı yanıyordu.

Hızlı adımlarla odaya girdim. Krem rengi parkedeki kahverengi bir tutam saç beni karşıladı.
Bunlar Eva'nın daha hiç dokunamadığım saçlarıydı.

Saçları alıp kokusunu derin derin içime çektim. Saçları ceketimin cebine koyup odadan çıktım.
Evayı ne yapıp edip bulacaktım ve bunu yapanların canını fena yakacaktım.

AVCI (Tamamlandı)Where stories live. Discover now