17.BÖLÜM

167 10 0
                                    

Ben daha ne olduğunu anlayamadan etrafımızı kurtadam sürüsü sardı.

Herkese bir kurtadam düşüyordu . Ben hariç.
Tam o sırada Matio'nun üstüne bir kurtadam atladı . Susturucu taktığım silahımı alıp kurtun başına 3 el ateş ettim. Kurt yere yığıldı.

Herkes kendine düşen kurtu halletmişti.

Derek " Şimdi beni iyi dinleyin. Bir arada olursak bütün kurtadamlara açık hedef oluruz. O yüzden birbirimizden çok ayrılmamak şartıyla herkes dağılsın." dedi.

İki silahımı da elime alıp etrafı süzerek yavaş yavaş ağaçların arasından geçmeye başladım.

Kulağım sesdeydi. En ufak seste bile tırsıyordum.
Ama korkunun ecele faydası yok.

Biraz daha ilerledikten sonra sağ tarafımdan ses geldi.
Hemen sağ tarafıma dönüp etrafı süzmeye başladım.
Ormanda sadece dolunayın ışığı vardı.
Hiç bir şey görememiştim. O tarafa doğru biraz daha ilerleyip etrafı dinledim. Kurtu görmemle kendimi yerde bulmam bir oldu. Tam yüzümü parçalayacaktı ki iki silahımla da ellerimin izin verdiği ölçüde karnına doğru ateş etmeye başladım.

Herşey çok ani olmuştu. Ama olay şu ki kurtadamın şuan üzerimde cansız bedeni duruyordu.

Yaşadığım şoktan kurtulup kurtadamı  üzerimden zar zor ittirdim .

Üzerim kurtadamın kanından dolayı ıslak ve yapış yapış olmuştu.

Ayağa kalkıp solumda duran ağacın gövdesine yaslandım. Kalbim ağzımda atıyordu.

Biraz soluklanıp yere düşürdüğüm silahlarımı aldım.

Derek'in dediği gibi fazla uzaklaşmayacaktım.

***İki saat sonra***

Bayağı yorulmuştum. Artık kaç tane kurtadam öldürdüğümüde saymayı bırakmıştım.

Bugün şanslı günümde olmalıydım ki kurtadamlar karşıma bir bir çıkıyorlardı. 
Zaten çoklu bir grupla karşılaşmamla ölmem aynı anda olurdu.

Biraz dinlenmek için ağacın birinin dibine oturdum. 

Kulağım seste ellerim tetikteydi.

Diğerlerinden ses soluk yoktu.
Ben galiba onlardan fazlasıyla uzaklaşmıştım.

Hayır yani Derek olacak baş belası bize ne zaman buluşacağımızı da söylememişti.

Belki onlar çoktan toplanmış eve doğru gidiyorlardı.

Ne kadar saçma düşüncelere kapıldım. Matio beni asla burda bırakıp gitmez.

Ya gittiyse.
Emma'nın cazibesine  kapılıp beni unuttuysa.
Matiodan bunu beklerdim doğrusu.
Bir keresinde bir kızı tavlayacam diye beni barda unutup gitmişti.

İçimi korku salınca telefonumu cebimden çıkarıp açılmasını bekledim.

Açılınca hemen Matio'yu aradım. Ama telefonuna ulaşılamıyordu.

Sonra Darren'i aradım . Ona da ulaşılamıyordu.
Zaten sadece ikisinin numarası vardı bende.

Telefonumu sessize alıp cebime tıktım.
Ayağa kalkıp geldiğim yönden geri gidecektim ama geldiğim yönüde hatırlamıyordum ki.

Olacak olur diyerek arkama döndüm ve sakin ve sessiz adımlarla yürümeye başladım.
Her an karşıma kurtadam çıkabilirdi.
Çok yakınımdan kurt uluma sesleri geldi.

Şom ağzıma benim varya. Bu sefer birden çoklardı anlaşılan. Sesin geldiği yönün tersine bir ağacın arkasına saklandım. Bu beni fark etmelerini engellemezdi. Kokumu alabilirlerdi. Ama aklıma yapacak başka birşey de gelmiyordu.

Sessizce beklemeye başladım.
Kurumuş otların ezilme sesi geliyordu.
Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Zaten kokumu almasalar bile kalp atışımın sesini duyarlardı ki duymuş olmalıydılar.

Bir anda karşımda iki tane kurtadam belirdi. Bana dişlerini göstererek hırlıyorlardı.

Arkamdaki ağaçtan yavaşca kurtulup geri geri gitmeye başladım.

Onlarda benimle orantılı olarak üzerime doğru geliyorlardı.

Silahlarımı iki kurtadama doğrultmuştum.

Ani bir hareketlerinde ateş edecektim. 
Ben neyi bekliyordum ki aslında tam silahı ateşleyeceğim sırada  olaya üçüncü bir kurtadam dahil oldu.

Şimdi Ateş edersem üçüncü kurtun üzerime atlaması bir olurdu.

Korkudan ve panikten ellerim titriyordu.
Doğal olarak silahlarımda.

Sanki kurtadamlar kedinin fare ile oynadığı gibi benimle oynuyorlardı.

Kurtadamlardan biri üzerime atlıyacaktı ki ateş ettim. Ama ıskaladı.
Ellerim titrerken ıskalamama şaşmamalı zaten.

O sırada üçüncü kurtadam değişik bir ses çıkarttı ve üzerime atlayacak olan kurtadam hırlayarak durdu.

Üçüncü kurtadam yine hırıltı benzeri bir ses çıkarttı ve iki kurtadam da onun gerisine doğru çekildi.

Bu kurtadam başları gibi bir şey olmalıydı. Çünkü ona itaat ediyorlardı.

O sırada kurtadamı inceledim.
Masmavi gözleri vardı .Gri ve beyaz karışımı kürkü vardı ve diğer kurtlardan da bi hayli iriydi.

Bana bir yerden tanıdık geliyordu ama şuan yaşadığım korkudan olsa gerek hatırlayamamıştım.

Bir kaç saniye bakıştıktan sonra arkasını döndü ve diğer kurtlarda onunla birlikte gittiler.

Öylece durmuş arkalarından bakıyordum ki Dereğin sesini duyana kadar.

Derek "O da neydi öyle?"dedi bana hesap sorarcasına.

Ben "Ne neydi?"dedim .

"Anlamamazlıktan gelme . Sana neden birşey yapmadan gittiler. Neler karıştırıyorsun sen?"dedi.

"Bana bağırmayı kes. Bir şey yapmalarını mı isterdin?"dedim bağırarak.

Altta kalacak halim yok ya.

"Soruma cevap ver."dedi daha sakin bir şekilde .

"İnan bana bilmiyorum. Belki ayak seslerinizi duymuşlardır. "dedim.

Şuan fark ediyorum da Derek bayağı bir yakınıma gelmişti. Ama belli ki farkında değildi.

Arkadan bütün grubun geldiğini ve bize baktıklarını fark ettim. Hele de Lisa'nın.
Boğazımı temizleyip geri çekildim.
Derek de olayın yeni farkına varmış olacak ki kendini toparladı.

Daha yeni yaşadığım olaydan dolayı olacak ki bir anda elim ayağım boşaldı. Tam yere düşecekken ağaca tutundum ama Derek de ani bir refleksle kolumdan tutmuştu.
Lisa'nın ölümcül bakışlarının hedefindeydim.

İyiyim dercesine başımı sallayıp kolumu elinden kurtardım.

Lisa dan korktuğum için değil tabiki.
Aralarını bozmamak için.

Lisa olayı anlamaya çalışıyordu hala.

Ağacın dibine oturdum. Matio da yanıma gelip " iyi misin?" diye sordu.

Başımı salladım.
Derek hala bana bakıyordu neler olduğunu anlamak için.

Matio kolumdan tutup ayağa kaldırdı beni.

"Yürüyebilecek misin?" dedi.
Yine başımı salladım. Ama hala ellerim ve bacaklarım titriyordu.

Matio emin olmamış gibi bana baktı ve ben ne olduğunu anlayamadan beni kucağına aldı.

Emma da bozuldu mu ne .

Derek " Hadi toplanın gidiyoruz." dedi.

Veee Golll.

Lisa Dereğ'i yanına çekti bile.

SON

AVCI (Tamamlandı)Where stories live. Discover now