28.BÖLÜM

166 7 2
                                    

Sırtımda ki sızıya mı yanayım yoksa üstümdeki kurda mı? 

Elimde tuttuğum silah yere düşmüş olmalıydı. Kemerimin arasına koyduğum silahımı almam için de artık çok geçti.

Kurtadam sivri dişleriyle dolu kocaman ağzını yüzümü parçalamak için hazırlamıştı ki üç el silah sesi patladı.

Kurdun kanları etrafa saçılırken üzerime yığıldı. Gözlerimi kapatıp derin derin nefesler aldım.
Ölüm yine beni teğet geçmişti.

Damian başımda dikilip "Orada rahatsın herhalde." dedi dalga geçerek.

Dalgasını es geçip "Teşekkür ederim." dedim.
Hayatımı kurtarmıştı.
Kurtadamı üzerimden zar zor itip ayağa kalktım.

Damian yerdeki kurtadamı incelerken çok yakınımızdan hışırtı sesi duydum.
Ses çok az duyulmuştu. Hatta Damian duymamıştı bile.

Tam ağzını konuşmak için açmıştı ki parmağımı ağzıma doğru götürerek susmasını işaret ettim .

O da benim gibi silahını hazır edip sesleri dinlemeye başladı.
Çok geçmemişti ki Damian'ın arkasından bir kurtadam fırladı.
Daha Damian'a ulaşamamıştı ki mermilerim başındaki yerini aldı.

Damian bana etkilenmiş bakışlar atıp "Bence biz çok iyi bir grup olduk." dedi.

Gülerek " Aynen." dedim.

Adrenalinden olsa gerek başımın döndüğünü daha yeni fark ediyordum.

En yakınımdaki ağaca gidip yaslandım.

Elimle başımı yokladım.
Ateşim vardı.
Biraz daha dayanmalıydım .
Zaten sonrasında eve gidecektim.

Damian "Yoruldun mu?" diye sordu.

Hayır diye cevap verdim.

Yaslandığım yerden doğrulup Damian'ın yanına doğru gittim.
"Hadi gidelim. Daha çok işimiz var." dedim.

"Haklısın. Daha yeni ısınmaya başladım." dedi.

Birlikte biraz daha avlandıktan sonra daha da kötüleşmiştim ama sesimi çıkartmıyordum.
Zaten birazdan toplanma yerine doğru gidecektik.

Gücümün son damlalarıyla birkaç kurdu daha öldürdükten sonra ellerimiz tetikte , etraftaki seslere kulak vererek ilerliyorduk.

Toplanma yerine varmamıza çok az kalmıştı.
Kendimi birazdan eve gidip uyuyacağım diye teselli ediyordum.

Baş dönmesinden etrafa da çok fazla dikkatimi veremiyordum.

Bizimkilerden Matio ile Emma çoktan gelmiş bizim arabanın önünde sarmaş dolaş oturuyorlardı.
Ciddi anlamda kusmamak için kendimi zor tuttum.

Matio'nun yanına gidiyordum . Damian da tam arkamdan geliyordu .

Önümdeki koca taşı görmeyip tam yere düşüyordum ki Damian ani bir refleksle kolumdan tuttu ama o da aynı taşın kurbanı oldu ve ikimizde yere düştük.
Aslında Damian daha çok üstüme düştü diyebiliriz.

"Damian kalk üstümden . Kemiklerimi kırdın." diye sızlanarak Damian'ı üstümden attım.

Damian " Koca taşı nasıl göremiyorsun anlayamıyorum. Senin yüzünden belimi incittim." dedi kendini sırt üstü yere atarken.

" Bana diyene bakar mısın? Sende o taşı görmedin ayrıca insan bir teşekkür eder. Düşüşünü yavaşlattım." dedim.

Çocuk gibi kavga ediyorduk. Matio ile Emma'nın kahkahaları üzerine ayağa kalktım. Arkamı dönmemle bir çift kızgın bakan gözle karşılaştım.

AVCI (Tamamlandı)Where stories live. Discover now