3.Bölüm

3.2K 328 79
                                    

|Kimsin?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

|Kimsin?

Jeongguk

Palete sıktığım lacivert boya, önceki renklerle karışarak daha koyu ve anlamsız bir renge dönüşürken öylece izlemeye, fırçayla daha da karıştırmaya devam ettim.
Bir umut diyordum.
Belki bir umut güzel bir renk bulurum ve ondan ilham alırım, ancak elime geçen sadece daha koyu ve daha çok siyaha yakın tonlar oluyordu.

Derin bir nefes aldım ve bu işleme devam etmemek için üzerindeki boyanın kuruyarak fırçamı mahvedeceğini bilsem de öylece paletin üzerine bıraktım.
Yorulmuştum.

Oturduğum yerde biraz dikeldim ve gözlerimi birkaç saniyeliğine önümdeki tuvalden çekerek odada gezdirdim. Burayı birkaç sene önce atölye haline getirmiştim. Klasik bir odadan farklı olarak içerisinde çok fazla mobilya yoktu, sadece resimlerim ve birkaç figür için masa, raf gibi temel şeyler bulunuyordu. Bunun dışında etraf tamamen boya, fırça ve tuvallerle doluydu. Gülümsedim ve tekrar önüme döndüm.

Saatlerdir aynı pozisyonda oturmaktan ağrımaya başlamış sırtım ve ona eşlik eden gözlerimin acısını umursamamayı deneyerek kurumaya yüz tutmuş fırçaya uzandım. Tahta sapı parmaklarım arasında dengeli bir şekilde yerini alırken gülümsemeden edememiştim. Ancak gözlerimdeki acıyla bu kısa sürmüş ve yüzümdeki tebessüm yerini acı bir ifadeye bırakmıştı.

Gözlerimdeki acı giderek artıyor, yavaş yavaş yanmaya dönüyordu. Acı öyle artmıştı ki göz kapaklarımı açmamı dahi zorlaştırıyordu. Aradan geçen birkaç dakikanın ardından gözlerimdeki yanmalara bedenimdeki kasılmalar da eklenince acı dayanılmaz bir hal almıştı.

Önümdeki çalışmaya daha fazla devam edemeyeceğimin bilinci ile oturduğum yerde daha dik bir konum alarak bedenimi rahatlatacağını umduğum derin bir soluk aldım. Ciğerlerim temiz hava yerine odaya hakim olan boya ve tiner kokusu ile dolarken boğazımda hissettiğim yanma ile sessiz bir küfür savurmuş, elimdeki fırçayı önemsemeden bir kenara fırlatmıştım. Kesinlikle yeni bir fırça almam gerekecekti.

Burnuma dolan boya kokusuyla birlikte yanan gözlerimi sıkıca kapattım ve ellerimi kaplayan siyah boyaya aldırmadan saçlarımın arasına daldırdım. Resim yapmama, sık sık boyalarla iç içe olmama rağmen tenimde olmalarından hoşlanmazdım ancak şu anda kimyasal oluşlarını ve zararlarını umursayacak durumda da değildim. Saçlarım arasında dolanan parmaklarım zaten karışık olan tutamların daha çok karışmalarına neden oluyor, yer yer kahvelerimi siyaha boyuyordu.

Tekrar Derince bir nefes aldıktan sonra yumduğum gözlerimi araladım ve son birkaç dakikadır olduğu gibi bakışlarımı karşımdaki duvarda asılı olan saate çevirdim. Gözlerim hipnotize olmuşcasına odaklandığı saatten zorlukla ayrılıp önümdeki resme kaydığında sinirle onu da alıp diğerlerinin yanına koydum.

Apotelesma メ Jeongguk  ✓Where stories live. Discover now