Russian || Chris Evans (BİTTİ)

altı

çirkin bir bölüm ama iyi okumalar

Söylediklerinden sonra yeniden birleşiyor dudaklarımız. Islak bir öpüşme almış başını gidiyorken kolundan tutup bir elini kalçama, diğerini de belime koyuyorum. Sonra da kendimi ona bastırıyorum.

Tüm hormonlarım maksimum seviyede. Alt tarafım cayır cayır yanıyor, kesinlikle Evans istiyor.

Kalçama koyduğum eliyle diğer elini bir araya getirip beni kavrıyor ve uzun boyuma rağmen küçük bir çocukmuşum gibi kucağına alıyor.

Adımları tahminimce üst kata giden merdivenlere yöneliyor. Yukarı çıkarken Evans benimle dengeyi sağlayamıyor ve sırtımı duvara çarptırıp ayaklarımın tekrar yere değmesine sebep oluyor. Nefeslerimiz burnumuzdan sertçe çıkmaya başladığında bir elinin artık elbisemin altında olduğunu hissediyorum. İç çamaşırımın lastiğinde parmaklarını gezdiriyor. Derin ve güçlü bir nefesi içime çekiyorum. Evans öpücüğe kısa bir ara verip solukları arasında ismimi söylüyor.

"Sasha," gözleri birer elmas gibi. "Bundan kimseye bahsedemeyiz." ona gülümsüyorum. Başımı iki yana sallayıp anlatmayacağıma dair onu onaylıyorum.

Beni yeniden öpmeye başlamadan önce elini altımdan çekip elime kenetliyor. Hızla merdivenleri çıkıyoruz.

Üst katın koridorunun girişinde bir boy aynası var. Elbisemin askılarından birinin omzumdan sarktığını görüyorum. Düzeltmek için duraklayınca Evans beni çekiştiriyor ve karanlık bir odaya sokuyor.

Gecenin karanlığına rağmen bu odanın onun yatak odası olduğundan emin oluyorum. Beyaz zambak kokusu doluyor burnuma. Yine bir oda spreyi.

Tuttuğu elimden yine sertçe çekip önünde durmamı sağlıyor. Saçları ellerimin kontrolsüzlüğü yüzünden dağılmış. Ama bu onu daha seksi bir hâle sokmuş.

Elini yanağımdan aşağı indirip çenemi kavrıyor. Yaptığımız şeyden ne o ne de ben emin değiliz. Bilinen tek şey ikimizin de bunu istediği.

Başımı kendisine çekip beni yeniden öpüyor. Minik öpücüklerini hem dudaklarıma hem kulağımın altına, çenemle boynumun birleştiği yerlere hem de boynuma konduruyor. Yumuşak dudaklarının değdiği yerler sanki anında kızarıp kabaracakmış gibi hissediyorum. Öyle yakıyor, o öptükçe öyle sıcak basıyor ki; nefeslerim artık tamamen düzensiz.

Beni narince itekleyip sırtımın saten nevresimle buluşmasına sebep oluyor. Soğuk yatak örtüsünün yanında Evans'ın sıcak dokunuşları içimi titretiyor. Saçlarım hararetten terlemiş yüzüme yapışıyor ve Evans onları vücudumu öpmeye başlarken kenara çekiyor. Bu sırada dudaklarımdan istemsiz inlemeler dökülmeye başlıyor.

Gecenin sonunda hayatımdaki en güzel diyebileceğim sevişmenin ilk büyük adımını atıyor. Elbisemin askılarını omuzlarımdan sıyırıp göğüslerimi tamamen saramayan sütyenimle kalmamı sağlıyor. O an sanki ilk kez çıplak kalıyormuşum gibi yüzüme kanın hücum ettiğini hissediyorum. Evans'ın küçük göğüslerimi görmesinden utanıyorum.

Farkında olmadan çıkardığım ses yüzünden Bay Evans öpücüklerini durdurup yüzüme bakıyor. Dudakları gerilmiş, gülümsemesi oldukça geniş.

"Miyavladın mı sen?" diye sorduğunda yanaklarım kızarıyor. Neyse ki karanlıkta görünmeyeceğinden eminim.

Ellerimi uzatıp sakallarını okşuyorum ve sıktığım dişlerim arasından konuşuyorum. "Sadece, devam edin Bay Evans." alt dudağını ısırıp bana bakıyor. Çıldırmış durumda. Benim içinse bu kelime hafif kalır.

Sağ eliyle elbisemi vücudumdan tamamen sıyırıp arkasına fırlatıyor. Daha vahşice hareket etmeye başladığını, sütyenimi çekiştirip göğsümü ısırmasından anlıyorum. Ufak bir çığlıkla yatakta kıpırdandıktan sonra sol elini bacağıma koyuyor ve öpücüklerini engellememem için beni yatağa sabitliyor.