on dört

2.2K 100 35
                                    

Chris Evans tam şu an ayvayı yemiş olabilir ama kesinlikle iyi bir oyuncu. Düşünüyor gibi yapışı, attığı o tuhaf tebessüm ve derin mavi bakışlarıyla masum bir karakteri öyle iyi canlandırıyor ki, şaşıp kalıyorum. Kısa olduğunu sandığım bir süredir çiğnediği lokmayı yutup boğazını temizliyor.

"Korkarım ki cumartesi bana uymuyor Rusyalı. Bu akşama ne dersin?" biraz fazla erken olduğunu düşünüyorum. Fakat pislik yapmaktan hoşlandığım için;

"Korkarım ki Bay Evans, bu akşam da bana uymuyor." diyorum.

Yemeğini yemeye devam ederken düşünüyor. Ara sıra bana bakıyor ve ona çarptığım laf yüzünden sırıtıyor.

"Geçerli bir sebebim olduğuna inanmalısın. Seninle bir haftasonu dışarıda olmak iyi olurdu."

"Tabii," diyip gözlerimi deviriyorum. Bu kendimi tutamayıp verdiğim tepkilerden biri. Bay Evans gülümsemesini kesiyor. Kaşlarını çatıyor.

"Ben ciddiyim Sasha. Dalga geçtiğimi mi düşünüyorsun?" dediğinde ona bağırıp ciddi olduğuna neredeyse inanmak üzere olduğumu söylemek istiyorum. Sadece beni oyalıyor, boşu boşuna plan yapıyor.

"Açıkçası, bu pek de inandırıcı değil Profesör." masadan kalkmak için hareketlendiğimde sertçe kolumdan tutuyor. Oradan bakılınca tribim çok gereksiz görünüyor olabilir. Fakat derdim, O cumartesi depoya gideceğini doğruladığında başladı. Onun hakkında yanılmaya devam ettikçe sinirleniyorum. Bu da maalesef hareketlerime yansıyor.

"Masamdan bir anda kalkmayı kes artık. Otur ve teklifime düzgünce cevap ver."

Delici bakışları ve sert tavrıyla dikkatimi kesinlikle kendi üzerine toplamayı başaran adama bakıyorum. Fazla belli olmasa da dişlerini sıktığını görebiliyorum. Onu sinirlendirdim, bu bana garip hissettiriyor.

Usulca yerime otururken karşıdan kedi yavrusu gibi göründüğümden eminim.

"Şimdi tekrar soruyorum, cuma akşamı benimle yemek yemek ister misin Sasha?" gözlerimi sıkıca kapattıktan sonra kucağıma düşen ellerime bakıyorum. Sanırım üstünlüğünü kabul etmiş durumdayım.

"Güzel olur Bay Evans."

"Teşekkür ederim. Saati ve yeri konuşuruz. Seni evinden alırım." bitirdiği yemeğini topluyor. Paketleri iç içe koyuyor sonra da gitmek için ayağa kalkıyor.

"Bir dakika," diyerek onu durduruyorum. Bazen böyle ani çıkışlarımdan nefret ediyorum. Sanki o an tüm somatik sinirlerim işlevini kesmiş, her şey otomatik ilerliyor gibi oluyor. "Evimde, cuma akşamı evimde yemek yiyelim."

Söylediklerimin hoşuna gittiği dudağının bir kenarının yukarı kalkmasıyla apaçık ortada. Bana göz kırpıyor ve ona yeniden düşüyorum. Bu adam tehlikeli. Hem ruhsal hem de fiziksel olarak.

***

Öğleden sonra yaptığım tek şey kalan iki biyoloji dersine girmek oldu. Sıkışık sırada dersi dinlemek yerine tamamen ilgisiz olduğum da büyük bir gerçek tabii. Nancy'ye bu akşam onunla partiye geleceğimi söyledim ve o da mutluluktan çıldırmak üzereydi. Sınıfın ortasında tuhaf hareketler yapmadan omzuna yumruğumu geçirmiştim.

Russian || Chris Evans (BİTTİ)Where stories live. Discover now