8

4.9K 582 267
                                    

hava çok ama çok güzeldi. shoyo, muhtemelen tobio olmasa bu havanın keyfini çıkaramayacağını düşündü. çalışma ve okul saatleri olduğundan pek insan yoktu ve gürültünün azlığı huzur vericiydi.

tobio, pastayı ikisinin arasına koymuştu ve her çatalında shoyo'ya bakıp "yesene." diyordu. shoyo zorla da olsa yiyordu. "muzlu pasta seversin, değil mi?" dedi.

"evet, en sevdiğim pasta."

"biliyorum, bir kere doğum günündü arkadaşların sana muzlu pasta almışlardı." shoyo, onun böyle bir detay hatırlamasına epey şaşırdı. daha sonra da arkadaşları olduğunu hatırladı. tobio yüzünden bu bir gün boyunca onlarla doğru düzgün takılamamıştı. sonradan trip atacaklarından eminindi.

"nereden hatırladın?" dedi shoyo dayanamayıp. "aslında şöyle, siz doğum gününü kutlarken ben de denk geldim ve yanınıza gittim. pasta isteyecektim ama ben gelince hemen kaçtınız." tobio anlatınca shoyo hatırlardı. cidden tam olarak böyle olmuştu, kaçmışlardı.

"üzgünüm bunun için." başka diyecek bir şey bulamamıştı. ama cidden üzgündü, tobio'yu bu bir boyunca garip bir şekilde çok iyi tanımıştı ve herkesin tahmin ettiği gibi biri değildi. o gün o pasta isteyecekken de ona ön yargıyla yaklaşmışlardı. bu yüzden üzgündü işte.

"yok be, önemi yok." dedi ve çatalını kenara koydu. salıncağı gösterip "hadi seni sallayayım!" dedi neşeyle.

i did something bad ⎯ kagehina Where stories live. Discover now